Sessizce geliyor, hızla yayılıyor ve ulaştıkları her yere hasar verdiriyorlar. Virüs, Trojan ya da kurtçuk gibi dijital zararlılar, modern toplumun sinir sistemi yani internet için en büyük tehlikelerden birini oluşturuyor. Mafya benzeri gruplar, uluslararası internet suçlarının tehlikeli suçlara kıyasla daha kazançlı olduğunun çoktan farkına vardı. İnternet bankacılığı kullananların kullanıcı adı ve şifrelerini ele geçiriyor, bilgisayarları ve akıllı cep telefonlarını hackliyorlar. Sosyal paylaşım ağlarındaki profiller de güvende değil.
İnterpolün verilerine göre, sadece Avrupada internet suçları yılda 750 milyar Euro zarara yol açıyor. AB, günde bir milyon kişinin siber suç mağduru olduğunu tahmin ediyor. Tabii ki işin tek endişe verici boyutu maddi hasar değil. Avrupa Komisyonu’nun içişlerinden sorumlu üyesi Cecilia Malmström, sosyal sonuçları konusunda da uyarıda bulunuyor. Malmström, güvensizlik tehdidi nedeniyle dijital yaşamın sınırlandırılmasından endişe ediyor.
Malmström, İnternette alışveriş yapmaktan korkup, sosyal ağlara girmekten korkup, normal internet erişiminden korkup, istediğimiz kadar özgür olmaya cesaret edemiyoruz diyor.
İnternet kullanımında patlama
ABnin verileri, internetin toplumdaki yerini ortaya koyuyor: Buna göre, 2011 yılında her AB hane halkının yaklaşık üçte biri internet kullanıyordu. 2010 yılında AB vatandaşlarının üçte birinden fazlası online bankacılık hizmetlerinden yararlanıyordu. Avrupalı gençlerin yüzde 80i de sosyal ağlar üzerinden iletişim kuruyor.
AB, 2005 yılında, bilgi sistemlerine saldırılar konusundaki düzenlemeleri kabul ettiğinden bu yana, ağlara yönelik saldırılar arttı. AB Komisyonu, bu durumun bu şekilde devam etmesine daha fazla seyirci kalmak istemedi. Bir kaç hafta önce, Laheyde bir Avrupa Siber Suçlarla Mücadele Merkezi kurmak istediğini açıkladı. Söz konusu birim, merkezi Lahey’de bulunan Avrupa Polis Teşkilatı EUROPOL bünyesinde çalışacak. Toplam 55 uzmanın görev yapacağı merkezin 2013’de faaliyete geçmesi öngörülüyor. Yeni güvenlik kurumunun bütçesi ilk aşamada yıllık 3 milyon 600 bin Euro olacak. AB Parlamentosu Yeşiller milletvekili ve aynı zamanda internet uzmanı Jan Philipp Albrecht, girişimi önemli bir ilk adım olarak görüyor ve ekliyor: Böyle merkezî bir kurum tek başına işe yaramayacaktır. Tam aksine bizim, yerinde internet suçlarıyla ilgilenecek soruşturmacılara ihtiyacımız var. Bunun için her şeyden önce polis merkezlerinde, AB üyesi ülkelerde, yani yerinde eğitime gerek var. Tabii bu sadece Laheyde değil Avrupanın her köşesinde personel bulundurulması anlamına geliyor.
’İnternet suçları sınır tanımıyor’
AB ülkelerinde internet suçlarıyla ilgilenen birimler var. Ancak bunlar mali ve personel açısından çok farklı yapılara sahip. Avrupa İletişim Ağları ve Bilgi Güvenliği Ajansı Direktörü Profesör Udo Helmbrecht, AB genelinde bir koordinasyona ihtiyaç olduğunu çünkü internet suçlarının sınır tanımadığını belirtiyor.
Helmbrecht, Tabi ki bu Avrupa için bir zorunluluk. Çünkü ulusal sorumluluklarımız var. Yani kredi kartları ve verilerin çalınması farklı güvenlik sorunları yaratıyor. Bu suçların ulusal seviyede ele alınması ama aynı zamanda da milli mevzuatların uluslararası düzeyde koordine edilmesi gerekiyor ifadelerini kullanıyor.
ABnin temiz bir internet dünyası yaratmak için çok fazla vakti yok. ABDde olup bitenler göz korkutuyor. FBI Başkanı Robert Muellerin internetin tehlikelerine ilişkin tahminleri endişeye yol açtı. Muellere göre, yakında güvenlik açısından en büyük tehdit uluslararası terörizmden değil internet saldırılarından gelecek.
(c) Deutsche Welle Türkçe