Robotlar, artık günlük yaşamımızı yavaş yavaş işgal etmeye başladı. Sadece fabrikalarda değil, hastane ya da bakım evlerinde de robotlar insanlara hizmet ediyor. Japonyada ise ilkokullarda öğretmenlik yapan robotlar var. Ancak robotlar şimdilik sadece rutin işlerin yapılması gerektiği yerlerde başarılılar. Değişik görevler için yeniden programlanmaları gerekiyor.
Bielefeld Üniversitesi, Kavrama ve Robot Teknolojisi Araştırma Enstitüsünde görevli bilişimci Lars Schillingmann, oyuncak bardakları ayırıyor. Karanlık bir odada üzerinde program kodları ve grafiklerin yer aldığı monitörlerle çevrilmiş bir masada oturuyor. Sabırla bardakları teker teker iç içe sokuyor, sonra tekrar çıkarıyor ve yavaşça ne yaptığını anlatıyor. Araştırma robotu ICub da onu izliyor.
Gördüklerini tekrar ediyor
ICub, bir anaokulu çocuğu büyüklüğünde, beyaz plastik bir başı, fal taşı gibi açılmış kocaman gözleri, tombul yanakları, elleri, ayakları ve bacakları olan bir robot. Masada olanları dikkatle izliyor gibi görünüyor ve gördüklerini tekrar ediyor: Kırmızı - sarı - mavi, Kırmızı - sarı - mavi...
Lars Schillingmann Robot ona gösterdiklerimi görüyor. Örneğin yeşil bir bardak gösterdiğim zaman, ekranda onun hangi işaretleri değerlendirdiğini görebiliyorsunuz. Yani, gördüğü şeyde değişen ne? Renkli nedir? Renkli olan bir şey nereye doğru hareket ediyor? Sonra ne zaman konuşmaya başladığıma ne zaman sustuğuma bakıyor. Daha sonra bu ikisini birbirine bağlıyor. Yani değişen ne, ben ne diyorum? Onun için asıl ilginç olansa bu ikisinin aynı anda gerçekleşmesi açıklamasını yapıyor.
Amaç, robotun insanlar tarafından gönderilen görsel ve işitsel veriler arasında tek başına mantıklı bir bağlantı kurmayı öğrenmesi. Schillingmann Daha sonra neye vurgu yaptığıma bakıyor. Örneğin ona mavi bardak diyebilirim. O zaman bunun senin için ilginç olduğunu biliyor. Aynı anda mavi bardak deyip gösterdiğimde de bu ikisi arasında bir bağ kurması gerektiğini biliyor şeklinde konuşuyor.
Hedef uyumlu robotlar
Bilişimci Schillingmann, 2007 yılından bu yana enstitüde mühendisler, nörobilimciler, psikologlar ve dilbilimcilerle birlikte insan davranışlarına uyum gösterip insanlardan çeşitli şeyler öğrenebilecek makinelerin gelişiminde çalışıyor. Çünkü işyeri ya da evlerde robotlar ne kadar yaygınlaşırsa, insanlarla da o kadar iyi uyum sağlamaları isteniyor.
Bonn Üniversitesi’nden Prof. Sven Behnke, Bonn-Rhein-Sieg Yüksekokulu tarafından geliştirilen Jenny ya da Bonn Üniversitesinin Cosero adlı robotlarının masaları temizleyip, tavada hamur kızartabildiğini söylüyor. Ancak Behnke bunun, onların şu anda gerçekten yararlı oldukları anlamına gelmediğini belirtiyor: Cosero, içinde yumurta karışımı olan şişeyi aldı. Daha önce de üzerinde tava olan ocağı açmıştı. Karışımı tavaya boşalttı. Ancak bunu hazırlanmış sabit bir program sayesinde yaptı. Örneğin bu programda orada herhangi başka bir şey değil tek bir ocak olduğu varsayılmıştı. Yine de şu ana dek her şey iyi görünüyor ve olasılıkları gösteriyor ancak henüz kullanımdan çok uzak.
Kaynak: DW