Appleın efsane CEOsu Steve Jobs geçtiğimiz yıl aramızdan ayrıldığında, onu sevenlerden bazıları, modern teknolojiyi şekillendirmek için bu kadar gayret sarf eden bir insanın ölümünü kabullenmemek için bir fantezi ortaya attı. Onlara göre, teknoloji dehası aslında ölmedi ama kendisini bir Mac işletim sistemine aktardı. Bu şekilde, Jobs kendi ürettiği elektronik cihazlarda yaşamını sürdürebilecekti.
Bu düşünce günümüz için çok uzak, hatta saçma gelebilir. Ancak, kısa bir süre önce Rusyanın başkenti Moskovada düzenlenen Küresel Gelecek 2045 Uluslararası Kongresinde konuşan iş adamı Dimitri Itskov, bir gün robot vücutlara sahip olabileceğimize inanıyor.
New York merkezli Dimon Co. şirketinin başındaki 31 yaşındaki Itskov, ilk olarak insan beyniyle kontrol edilecek bir robot üretmeyi, ardından insan beynini bu robota yerleştirerek ölümsüzlüğe ulaşılabileceğini düşünüyor. Itskov, robot vücuda yerleştirilecek beyne bilincini yüklemek için, bilgisayarlarda her gün yaptığımız veri aktarma işlemini kullanmayı planlıyor.
100 bilim insanıyla çalışan Itskova göre, insan beynini robota yerleştirmek gelecek 10 yıl içinde, bilincin holografik bir ortama aktarılması ise 30 yılda gerçeğe dönüşebilir.
SURROGATE FİLMİ GERÇEK OLACAK
Robot bir bedende yaşama düşüncesinin, değerlendirilmesi gereken önemli hususları var. Bunlardan ilki, söz konusu projenin uzun dönemde gerçekleşmesi ne kadar zor görünse de, robot bir beden oluşturmanın da o kadar kolay olması. İkinci ve en önemli husus ise gelecek 30 yıl içine bu teknolojinin hayata geçirilmesi halinde, insanların karşılarına çıkan bu imkana nasıl tepki gösterecekleri.
ABD Savunma Bakanlığının merkezi Pentagonun gözbebeği olan DARPA (Savunma Ar-ge Projeleri Dairesi), Itskovun tam olarak kafasında tasarladığı bir proje üzerinde çalışıyor. Tesadüf eseri, hem DARPAnın, hem de Itskovun projeler için seçtiği proje ismi Avatar. Pentagon, 7 milyon dolarlık Avatar projesinde aynen Surrogates filminde olduğu gibi robotlar üretmeye çalışıyor. Amaç, beyin-makine ara yüzü oluşturarak, askerlerin çok uzak mesafelerden beyinleriyle kontrol edebileceği asker robotlar üretmek.
Bu tür bir projeyi hayata geçirebilmek için, DARPA dahil ABDli araştırma kurumları birçok medikal deneyler de yürütüyor. Deneylerde insan sinir sisteminin protez eklentilere aktarılması ve düşünceyle kontrol edilebilmesi amaçlanıyor.
Itskov, insan bilincine ev sahipliği yapacak hologramlara kadar uzanan, robot vücutta yaşam hayalini net bir şekilde ifade ediyor. Ve anlaşıldığı üzere, bu hayalin önünde yatan zorlukları aşmak için birileri çoktan çalışmalara başlamış durumda.
BEYİNLE KONTROL HAYAL DEĞİL
Bilim dünyası, son 10 yıl içinde beyin-makine ara yüzlerinin hızla geliştiğine ve fütürist fikirlere kapı araladığına sahne oldu. 2010 yılında düzenlenen CeBIT uluslararası teknoloji fuarında, Guger Technologies şirketi, felçli insanlar için üretilen ve düşünceyle yazı yazılabilmesini sağlayan Intendix beyin-bilgisayar ara yüzünü tanıttı.
Bilim insanları, beyin hakkında hala bilmediğimiz çok fazla şey olduğunu kabul ediyor. Ancak sonu gelmeyen araştırmalar ve Irak ile Afganistan savaşında sinir sistemleri veya beyinleri ağır yaralanan askerlerin tedavilerinde elde edilen bilgilerle, beynin sırları yavaş da olsa öğreniliyor.
Itskov, protezlerle başlayacak süreçte, insanın maddeselliğe geçiş döneminin gerçekleşeceğini savunarak, hırslı olmanın ötesinde mantıklı bir yaklaşım sunuyor. İnsan beyninin ilk önce protez bir el, ardından kolu kontrol edebileceğini düşünürsek, bu zamanla tüm bir vücudun da kontrol edilebilmesi anlamına gelebilir.
Rus işadamının planının son basamağını oluşturan, bilincin bilgisayara veya robota aktarılması, insan varlığını tamamen maddesel hale getirecek. Böylece, çalışma masanızın ya da kitaplığınızın bir yerlerinde yıllardır bekleyen ancak hala işlev gören bir CD gibi kullanıma hazır bir bilince sahip olacağız.
HALA HAZIR DEĞİLİZ
Makinelerle yapılmış bir bedenin insan beynine uyumlu hale getirilmesi, ardından bilincimizin bir holograma aktarılması düşüncesi, bilimsel ve teknolojik olarak imkansız değilse bile gerçekleştirilmesi çok zor bir hayal.
Sinirsel ağlar kurmak, beyinleri model alan çipler üretmek, beynin tüm faaliyetlerini taklit edecek bilgisayarlar geliştirmek ve beyin için sentetik analog üretmek, 30 yılı aşan bir çalışma gerektirebilir. Ancak insanlığa hizmet etmeyeceği belli olan amaçlar için hırs ve kararlılıkla aralıksız süren araştırmalar bir gün amacına ulaşabilir.
Ölümsüzlük hayali kuran Itskov ve robot asker fantezisiyle savaş planları çizmeye devam eden Pentagon bir gün istediğini elde ederse, bugün kendi tercihleriyle hayatlarını yönlendiren insanların kaderi birkaç kişi tarafından yeniden çizilmiş olacak. Şurası kesin ki, robot bedenleriyle ölümsüzlük imkanı sunulması halinde, insanlığın neye dönüşebileceğini kestirmek, ölümsüzlük teknolojisini üretmekten bile daha zor.