ABDnin bütün dünyada interneti takip ettiği, şüphelileri bu yolla bulmaya çalıştığı ortaya çıkmıştı.
Şimdi ulusal güvenlik gerekçesiyle yapılan bu takipte filtre olarak kullanılan anahtar sözcükler açıklandı. Ülkede bilgi alma hakkı çerçevesinde yapılan bir başvuruyla 11 Eylül saldırılarının ardından kurulan ABD İç Güvenlik Bakanlığı sosyal paylaşım ve sosyal medya sitelerinde takip ettikleri kelimelerin listesini açıkladı. Listede domuz ve bulut gibi sözcükler var.
Sıradan kelimeler
Aslında bilgi alma hakkı çerçevesinde Elektronik Mahremiyet Bilgi Merkezi adlı gözlemci grubun yaptığı başvuruda, hükümetin kendisine karşıt yayın yapan basın-yayın kuruluşlarını takip edip etmediği öğrenilmek istenmişti.
İç Güvenlik Bakanlığı ise internette yürüttükleri izleme faaliyetinin amacının sadece terörist faaliyet, uyuşturucu kaçakçılığı, yasadışı göç dalgaları ve doğal afet tehditlerini takip etmek olduğunu belirtti. Bakanlık, bu amaçla izlemeye aldığı anahtar kelimeleri de yayınladı. Fakat listede neredeyse sıradan, herhangi bir insanın gündelik bir arama için kullanabileceği kelimelerin bulunması tepki çekti.
Güncelleme gerekli
Listenin yayınlanmasının ardından grup, Bakanlıkın, Terörle Mücadele ve İstihbarat Alt Komitesine gönderdiği mektupla bu kelimelerin geniş, anlaşılmaz ve belirsiz olduğunu belirtti.
Bakanlıktan bir yetkili de haber sitesi Huffington Posta doğal ve insan kaynaklı tehditlere karşı hazırlanan kitapçığın farkındalığın devamlılığını sağlayabilmek için hazırlandığını söyledi. Fakat Bakanlık, kullanılan dilin belirsiz olduğu ve güncellemeye ihtiyaç duyduğunu kabul etti.
İşte tartışma yaratan o kelimeler..
CIA, FBI, saldırı, tatbikat, yetkililer, cevap, ölümler, polis, olay, bulut, kimyasal, biyolojik, kuzey kore, virüs, bakteri, gıda zehirlenmesi, grip, dalga, hasta, domuz, aşı, havaalanı, metro, zeki, şiddet, Meksika, Kolombiya, Irak, Afganistan, Pakistan, zenginleştirilmiş Hamas, FARC, Bask Ayrılıkçıları, IRA, Hizbullah, Yemen, Somali, Nijerya, Milliyetçi, deprem, buz, yardım, kar, izlemek, Çin, sosyal medya.