12 Eylül darbesinin üzerinden 44 yıl geçmesine rağmen o dönemlerin bıraktığı etkiler, cezaevinde yatanların üzerinden gitmiyor. Darbecilerin işkencelerine maruz kalan Recep Küçükizsiz de onlardan bir tanesi. Milliyetçi Hareket Partisi ana davasında sanık olarak 18 yaşında cezaevine giren ve 12 Eylülden sonra işkencelere maruz kalan Küçükizsiz, yıllar sonra Muazzez İlmiye çığ ile kardeşi Turan İtilin kurduğu HZİ Vakfına suç duyurusunda bulundu.
12 Eylülün sembol cezaevi Mamak Cezaevi olmuştur
O yıllarda yaşadıklarını anlatan Recep Küçükizsiz, 12 Eylül rejiminin sembol cezaevi Türkiyenin başşehrinde bulunan Mamak Askeri Cezaeviydi. Darbeciler tüm marifetlerini orada sergilediler. Bizim üzerimizde denedikleri tecrübelerini ve çok da memnun kaldıkları uygulamaları daha sonra Diyarbakır Cezaevine de götürdüler dedi.
Cezaevinde insanlara akıl almaz fiziki işkenceler yaptılar
Küçükizsiz, Mamak Cezaevi eşittir 12 Eylül rejimi. Bunun başka hiçbir sembolü yok. Başında Raci Tetik denilen sadist bir albay vardı. Cezaevinde insanlara akılalmaz fiziki işkenceler yaptılar ve daha sonra öğrendiğime göre bizim üzerimizde yaptıkları testlerden elde ettikleri neticelere bağlı olarak bir takım psikolojik işkence metotlarını uyguladıklarını söyleyebilirim. Bu uygulama 1982-1983 yıllarında başladı ve cezaevi kapanana kadar devam etti diye konuştu.
İdamlar darbe rejimlerinin kendilerine meşrutiyet kazandırma araçlarından birisidir
İdamların darbe rejimlerinin kendilerine meşruiyet kazandırma araçlarından birisi olduğunun altını çizen Küçükizsiz, Toplumun korku, gözünü yıldırma ve geleceklerinden ümitsiz hale getirmenin bir aracı olarak kendi meşruiyetlerini kazanmak için kullandıkları bir yöntem. Dolayısıyla her darbeden sonra yapılan idamların, o darbenin başarısının bir işareti gibi kabul ediliyor. Maalesef bizde de bu darbecilerin ilk imzayı attıkları kişi ülkücü Mustafa Pehlivanoğludur ifadelerini kullandı.
Mamak Cezaevinde kaldığım sürece bizim üzerimizde psikiyatrik testler yaptılar
Muazzez İlmiye çığın, Mamak Cezaevinde kendilerine kişilik testleri yaparak üzerlerinde uygulanacak psikolojik işkencelerin hazırlığını yapan Turan İtilden dolaylı bir şekilde öğrenmiş olduğunu söyleyen Küçükizsiz, Bu çalışmalar, İstanbulda kurulan HZİ Vakfı adı altında bir kurum tarafından yapılıyordu. Bu kurumun kurucularından birisi ise Turan İtilin ablası Muazzez İlmiye çığ gibi isimler. HZİ Vakfı Türkiyede insanlar üzerinde psikiyatrik araştırmalar yapmak üzere kurulmuş bir vakıf. Bizim üzerimizde ilaç denemeleri yapmadılar ama Mamak Cezaevinde kaldığım sürece bizim üzerimizde psikiyatrik testler yaptılar ve elde ettikleri verileri darbecilere, cuntaya bir rapor halinde sundular. O rapor daha sonra bizim üzerimizde bir işkence programı haline getirildi. Seneler sonra 2011de Türkiyeye döndüğümde konferansa katılmış Turan İtili gördüğümde testleri dağıtan kişinin o olduğunu tespit ettim ve akabinde savcılığa giderek bir suç duyurusunda bulundum ama hiçbir cevap gelmedi dedi.
Darbeciler her dönem kendine hizmet edecek uşak ruhlu insanlar bulmuştur
Darbeciler her dönem kendine hizmet edecek uşak ruhlu insanlar bulmuştur diyen Küçükizsiz, Bunlar kimi Turan İtil gibi işkencecidir, kimi basında darbe çağrıcısıdır. Bunlar her dönemde başarılarını bu tür insanlarla yürütürler şeklinde konuştu.
12 Eylül mağduru Küçükizsiz: “Psikiyatrik testler yapan Muazzez İlmiye Çığ ile Turan İtil’den şikayetçi oldum, bir cevap gelmedi”
12 Eylül darbesi mağduru Recep Küçükizsiz o günleri ve cezaevinde yaşadıklarını anlattı. Mamak Cezaevi’nde kaldığı sürece psikiyatrik testlere maruz kaldığını söyleyen Küçükizsiz, “12 Eylül rejiminin sembol cezaevi Türkiye’nin başşehrinde bulunan Mamak Askeri Cezaeviydi. Darbeciler tüm marifetlerini orada sergilediler. Bizim üzerimizde denedikleri tecrübelerini ve çok da memnun kaldıkları uygulamaları daha sonra Diyarbakır Cezaevi’ne de götürdüler” dedi.
Haberler 01.12.2024 - 10:20 Son Güncelleme : 01.12.2024 - 10:41