Vatanlarından 80 yıl önce sürgün edilen Ahıska Türkleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın talimatıyla 8 yıl önce Türkiyeye getirilerek Bitlisin Ahlat ilçesine yerleştirildi. Ahlattaki Ahıska Türkü aileler, sürgün yıllarının ardından vatan toprağında huzurla yaşamlarını sürdürüyor. Sovyetler Birliği tarafından 14 Kasım 1944te Gürcistanın Ahıska bölgesinden sürgün edilen Ahıska Türkleri, yıllarca devam eden sürgünün ardından Türkiyede olmanın mutluluğunu yaşıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğanın talimatıyla 8 yıl önce Ukraynadan getirilerek yerleştirildikleri Ahlatta yeni bir hayata başlayan Ahıska Türkleri, 80 yıl önceki acı dolu günleri ve zorlukları hafızalarından silemiyor.
Türk milleti ve Cumhurbaşkanımız bize sahip çıktı
Sürgün yıllarında çok acılar çektiklerini anlatan Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB) Genel Başkanı Ziyatdin Kassanov, kendilerine kucak açan Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğana minnet duyduklarını söyledi. Ziyatdin Kassanov, Ahıskalılar için bu sene çok önemli bir senedir. 1944te sürüldük, bu sene 80. yıl dönümü olacak. Gerçekten biz Türk toplumu olarak çok eziyet çektik ve üç kere sürgüne uğradık. 2015ten bu yana Ahıska Türkleri için yeni bir sayfa ve dönem açıldı. Bu dönemin mimarı da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğandır. 2015te müracaat ettik, Ukraynada sayısı 4 bine yakın Ahıska Türkleri yurtsuz ve evsiz kaldı. Cumhurbaşkanımız hemen karar verdi ve onların hepsini Türkiyeye getirdik. İlk başta 632 aile Erzincan Üzümlüye, 72 aile de Ahlata geldi. Ahıska Türklerine ev ve iş verildi. Erzincanda ve Ahlattaki halkımız kardeşleri gibi Ahıskalıları karşıladılar. Şimdi 2022de Ukraynada bir savaş başladı. O savaşta da yine savaş bölgesinde olan neredeyse 6 bine yakın Ahıska Türklerini tekrar Türkiyeye getirerek, Elazığ kamplarına yerleştirdik. Bu sene şubat ayında onların 218 ailesini de Ahlata yerleştirdik. Şimdi yeni bir proje yapılıyor. 1 yıl içerisinde 371 aile, ardından da 400 aile gelecek. Ahlatta 1072 aile olacak. Allah Cumhurbaşkanımızdan, bakanlarımızdan, milletvekillerimizden ve Türk milletinden razı olsun. Türk milleti ve Cumhurbaşkanımız bizi bırakmadı ve dar günümüzde sahip çıktılar. Bizleri bu güzel yurdumuza, Türkiyemize getirerek Erzincan ve Ahlata yerleştirdiler. Ahıska Türkleri bundan sonra azap, eziyet görmesin. Erzincan ve Ahlat daimi yurt olsun. Bizim amacımız Türkiyemiz güçlü olsun. Allah Cumhurbaşkanımızı ve Türk milletini korusun dedi.
Vagonlarda bir ay boyunca Özbekistana sürüldük
2022 yılında Elazığa oradan da 2024 yılı Şubat ayında Ahlat getirilip iskan ettirilen 88 yaşındaki Bergüzel Hasan, yaşadıkları acı dolu günleri unutamadıklarını söyledi. Türkiyenin kendilerine el açtığını belirten Hasan, 1944 yılında sürgün olduk. Vagonlara, trenlere bindirdiler ve bir ay boyunca Özbekistana gittik. Özbekistana götürdüler hepimizi böldüler. Bende 8 yaşındaydım anam vardı, babam vardı, 5 çocuktuk. Sonra bizi bir Özbekin evine koydular. Annem çalışıyordu. 45 yıl Özbekistanda yaşadık. Evlendik sonra Özbekistandan da sürdüler. Ukranyaya gittik, orada da 32 yıl yaşadık. Orada da savaş başladı, Allaha şükür vatanımıza geldik. Türkiye el açtı sağolsunlar, var olsunlar. Ömürleri uzun olsun. Hiçbir kötülük görmesinler bizi kabul ettiler. Buraya geldiğimiz 3 yıl oldu, Allaha çok şükür razıyız diye konuştu.
2022 yılında Ukraynadan Elazığa getirilen ve 2024 yılı Şubat ayında ise Ahlata yerleştirilen Ahıska Türklerinden Numan ve Fevziye çiftçi ise Ukrayna-Rusya savaşı zamanında kaybolan oğulları Hıdır Binalioğlundan haber almanın umudunu taşıdıklarını söyledi. Sürgün zamanında 9 yaşında olduğunu belirten Numan Binalioğlu, Ahıskadan 14 Kasım 1944 yılında sürgün edildik. Vagonlarda yolculuk yaparken ne azaplar gördük onu Allah bilir. Oradan Özbekistan Taşkente bizi götürdüler. Kış günü ne azaplar gördük, Allah kimseye öyle azaplar göstermesin. Okuduk mektebi bitirdik adam olduk 46 yıl yaşadık. 46 yıldan sonra mecbur olduk Ukraynaya göç ettik. Bizi istemediler gidin buradan dediler. Büyüklerimizin öncülüğünde Ukraynaya göç ettik. Ukrayna ile Rusya arasında savaş çıktı. Mecbur olduk oradan da göç etmek zorunda kaldık. Ne yapalım ne edelim dedik, Allah razı olsun bize sahip çıkanlardan ve Recep Tayyip Erdoğandan. Bizlere sahip çıktılar ve 2022 yılında Elazığa gelip yerleştik. Elazığda kaldık bir süre. Ondan sonra biz geldik asıl vatanımıza. Ben 89 yaşındayım, Allahım sevgili kulunsam beni vatanıma götür dedim. Vatanıma geldim ama bir oğlum var oda kayıp oldu ne edeceğim bilmiyorum. Buraya gelmemize sebep olanların hepsinden Allah razı olsun. Vatanımıza gelip çıktık. Ama oğlum aklıma düşüyor, yiyip bitiriyor beni dedi.
Kayıp oğlumun bulunmasını istiyorum
88 yaşındaki Fevziye Binalioğlu da, Türkiyede rahat ve huzur içinde yaşadıklarını belirterek tek beklentisinin oğlunun bulunması olduğunu söyledi. Fevziye Binalioğlu, Bizi sürdüler Özbekistana. Annem, ben ve benden büyük bir ablam ve abim. Babam yok, geldik Özbekistana açlık çektik, susuzluk çektik. Kış günü annem yalın ayak odun getirmeye gidiyordu. Sonra amcam bizi yanına aldı ve bize baktı. Annem rahmete gitti. Biz şimdi buralara geldik. Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, bizi buraya getirenlerden, sebep olanlardan Allah razı olsun. Fakat bir oğlumu bekliyorum. Sadece onu bekliyorum, başka hiçbir beklentim yok. 6 kızım ve 1 oğlum vardı, oğlum savaşta kayboldu. Büyüklerimizden beklentim oğlumu bulsunlar yeter bana şeklinde konuştu.