Manisadaki evinde 2017 yılında tıkanan lavaboyu açmak isteyen İbrahim Kösem (37), kimyasal tozun kaynar suyla temas etmesi sırasında oluşan tepkime sonucu yaralandı.
Yüzünde kimyasal yanıklar oluşan Kösem, sağ gözünü yitirdi. Sol gözünde ise görme yetisi büyük ölçüde kaybolan Köseme Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde kornea nakli uygulandı. Kimyasal yanık sonrası gözündeki limbal kök hücrelerin kaybolması nedeniyle nakil operasyonuna rağmen sonuç alınamadı.
İbrahim Kösemin görme yetisini yeniden kazanması için Ege Üniversitesi Teknoparkında TÜBİTAK desteğiyle kurulan Limbustem şirketi tarafından geliştirilen yeni bir tedavi yöntemi uygulandı.
Şirket ortakları EÜ Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Barut Selver ve Biyomühendis Dr. Mehmet Gürdal, üniversite bünyesinde kurulan Oküler Yüzey Araştırma Laboratuvarında yürüttükleri çalışma sonucu hastanın babasının gözünden alınan dokuyla limbal kök hücre geliştirdi.
Kök hücrenin hastanın gözüne nakledilmesi sonrası kornea nakli uygulanan hasta, yıllar sonra görme yetisini yeniden kazandı ve 3 ay önce doğan evladını ilk kez görmenin sevincini yaşadı.
- Kültüre edilmiş hücrelerle tedavi
Doç. Dr. Özlem Barut Selver, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastanın sol gözünü kurtarmak için 2017 yılından itibaren hem cerrahi hem tıbbi pek çok tedavi uyguladıklarını fakat kök hücre yetmezliğini gideremedikleri için istenen seviyeye ulaşamadıklarını belirtti.
Hastanın iki gözünde de kök hücre kalmadığı için babadan kök hücre alındığını belirten Selver, Babasından çok küçük bir doku alıp laboratuvarda yaklaşık 10 gün süresince büyüttük ve göze naklederek bu kök hücreleri yerine koymuş olduk. Bundan 4,5 ay sonra kök hücrelerin yerleştiğinden emin olarak kornea naklini gerçekleştirdik. Böylece kornea dokusunu da yeniledik. Hem kök hücreleri hem korneası yenilenmiş olduğu için hastamız şu anda tekrar kendi hayatını idare edebilecek bir görme seviyesine ulaşmış durumda. dedi.
İbrahim Kösemin Türkiyede ilk kez uygulanan bir tedavi yöntemiyle görme yetisini kazandığına dikkati çeken Selver, geliştirdikleri yöntemin başarılı olmasının da memnuniyetini yaşadıklarını kaydetti.
Doç. Dr. Selver, şunları söyledi:
Uyguladığımız tedavi, Türkiyede ilk kez allojenik kaynaklı yani başkasından alınmış limbal dokunun laboratuvar şartlarında kültüre edilerek, büyütülerek hastanın gözüne nakledilmesi işlemidir. İbrahimin yeniden görmesinin mutluluğunu tarif etmek çok kolay değil. İbrahim, çok uzun zamandır zaten bizim hastamız, bu uzun ve yorucu hastalık sürecinde hastayla duygusal bağlar da geliştiriyorsunuz. İbrahimin bebeğini o görmeden önce bizler görüp sevdik. Onun tekrar görebilmesi için o kadar uzun dönemli bir emek verdik ki. Onu mutlu görmek bizi mutlu ediyor.
Türkiyede limbal kök hücre yetmezliği bulunan 40-45 bin civarında hasta olduğunun tahmin edildiğini, buna her yıl kimyasal yaralanmalar sonucu 300-400 kişinin daha eklendiğini düşündüklerini belirten Selver, bu hastalar için kültüre edilmiş hücrelerle tedavi imkanının artık Türkiyede de bulunduğunu söyledi.
Selver, bu tip zorlu göz yüzey hastalıkları için Limbustem ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekimliği işbirliğiyle Oküler Yüzey Araştırma Laboratuvarında araştırma ve tedavi çalışmalarına devam ettiklerini sözlerine ekledi.
- Mucizeyi yaşadım
İbrahim Kösem ise 2017den bu yana süren tedavi sürecinde görme umudunu hiç yitirmediğini belirterek, Üç ay önce bir evladım dünyaya geldi. Gözüm açıldığında mucizeyi yaşadım. Evladımı, eşimi ve ailemi görme şansına sahip oldum. Bu benim için hayatımın en önemli noktalarından bir tanesiydi. Özlem hocam ve ekibi sayesinde tekrar görmenin mutluluğunu yaşıyorum. Karanlık günler sona erdi. Umarım ihtiyacı bulunan herkes bu ileri tedavi şansına ulaşabilir ve tekrar görebilir. diye konuştu.
Konuyla ilgili açıklama yapan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ise Tıp Fakültesi Hastanesi bünyesindeki kliniklerde çok sayıda nadir hastalığa ilişkin sağlık hizmeti verildiğini, geliştirilen tedavi yöntemlerinin uluslararası alanda da ilgi gördüğünü söyledi.
Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalında görevli akademisyenlerin de teknopark bünyesinde kurdukları şirket bünyesinde kişiselleştirilmiş limbal kök hücre tedavi ürünü geliştirerek ticarileştirdiğini belirten Budak, bu yöntemin vatandaşların hizmetine sunulmaya başlanmasının gurur veren bir netice olduğunu dile getirdi.