Boğaziçi Köprüsü’ndeki bomba yüklü dedikleri araç ne oldu? Vali açıkladı, İşte O Araç Sahibi...

İstanbul Boğaziçi köprüsünde, Avrupa yakası çıkışında, emniyet şeridinde 59 Tekirdağ plakalı bir araç, bomba şüphesiyle polisi alarma geçirdi. Bomba imha ekipleri olay yerine geldi, araçta yapılan aramalarda herhangi bir bombaya rastlanmadı. Araç çekici vasıtasıyla çekildi. Anadolu, avrupa, avrupa anadolu yakası çift yönlüğü trafiğe kapatılmıştı şuan trafik açıldı araçların geçişine izin verildi.

Haberler 16.03.2016 - 10:54 Son Güncelleme : 16.03.2016 - 10:54

Boğaz Avrupa yakası çıkışında park edilen şüpheli araç polisi alarma geçirdi. Köprüde Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçişler durduruldu. Olay yerine polis ekipleri ve bomba imha uzmanları sevk edildi. Polisin olay yerindeki incelemesi sürüyor.

İSTANBUL POLİSİ DİDİK DİDİK ARAMA YAPIYORDU

Ankara Kızılayda meydana gelen patlamanın ardından İstanbul polisi bomba alarmına geçerken, İstanbul giriş noktalarında uygulama yapan polisin, şehre giriş yapan şüpheli araçları didik didik aradığı görüldü.

Ankarada 37 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırının ardından İstanbulda güvenlik önlemleri artırdı.

İstanbulda alarma geçen polis, trafikte asayiş uygulaması yaptı. İstanbula giriş noktası olan Tuzla Tem Otoyolunda uygulama gerçekleştiren polis ekipleri, şehre giren şüpheli araçları çevirdi.

Sürücülere GBT sorgulaması yapan polis ekipleri, araçları da adeta didik didik aradı

Boğaziçi Köprüsü (Birinci Köprü olarak da bilinir), Karadeniz ile Marmara Denizini birbirine bağlayan İstanbul Boğazı üzerinde yer alan üç asma köprüden biridir. Köprünün ayakları Avrupa Yakasında Ortaköy, Anadolu Yakasında Beylerbeyi semtlerindedir.

Boğaziçi Köprüsü, polis ekiplerinin şüpheli araçtaki incelemesinin ardından trafiğe açıldı. Söz konusu araç çekiciyle olay yerinden kaldırıldı.

Sürücünün, yakıtı biten aracını köprü çıkışına park ederek, başka bir araçla bir benzin istasyonuna gittiği öne sürüldü.

VALİ: TEKNİK ARIZA VEYA YAKITIN BİTMESİ NEDENİYLE

İstanbul Valisi Vasip Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, otomobilin bombalı bir araç olmadığını, teknik arıza veya yakıtının bitmesi nedeniyle sürücüsü tarafından yol kenarına bırakıldığının tespit edildiğini söyledi.

Sürücüsünün terk ettiği, sinyalleri yanan aracın kameralar tarafından gözlendiğini aktaran Şahin, inceleme sonunda aracın saldırı amacı taşımadığının belirlendiğini kaydetti.

Konuyla ilgili çalışmanın devam ettiğini de aktaran Şahin, gösterdiği hassasiyetten dolayı İstanbullulara teşekkür etti.

EMNİYETE GETİRİLDİ

Radikalin haberine göre benzini biten otomobilini Boğaziçi Köprüsünde terk ederek İstanbulda krize neden olan sürücü polis merkezine getirildi.

İstanbul Boğazı üzerine yapılan ilk köprü olmasına atfen halk arasında Birinci Köprü olarak da adlandırılan Boğaziçi Köprüsü, daha sonra yapılan Fatih Sultan Mehmet Köprüsüyle birlikte kentin iki yakası arasında kara ulaşımını sağlar. 20 Şubat 1970 tarihinde yapımına başlanan köprü, 30 Ekim 1973 tarihinde, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 50. yıldönümü şerefine devlet töreniyle hizmete açıldı. Yapımı tamamlandığında dünyanın en uzun dördüncü asma köprüsüyken, 2012 yılı itibariyle yirmi birinci sırada bulunmaktadır. İstanbul Boğazının iki kıyısını bir köprü ile birleştirmek, antik çağdan beri üstünde durulan bir düşünce olageldi. Biraz da efsane ile karışan bilgilere göre, böyle bir köprüyü ilk gerçekleştiren, İÖ 522-486 arasında hüküm süren Pers Kralı I. Darius olmuştu. Darius, İskitlere karşı yaptığı seferde, askerlerini Asyadan Avrupaya, mimar Mandroklesin, gemileri ve salları yan yana dizip birbirine bağlayarak oluşturduğu köprüden geçirdi.

Bundan sonra Boğazın üstüne bir köprü kurulması ancak 16. yyda söz konusu oldu. Ünlü sanatçı ve mühendis Leonardo da Vinci 1503te dönemin Osmanlı padişahı II. Bayezide bir mektupla başvurarak Haliç üzerinde bir köprü yapmayı, eğer istenirse bu köprüyü (Boğaz üzerinden) Anadoluya da uzatmayı önerdi.

1900de Arnaudin adında bir Fransız, bir Boğaz köprüsü projesi hazırladı. Demiryolunun geçmesi için düşünülen ve biri Sarayburnu-Üsküdar, biri de Rumeli Hisarı-Kandilli arasında olmak üzere, iki ayrı yer önerilen bu köprü projesi onay görmedi.

Yine aynı yıl Bosphorus Railroad Company adlı bir şirket, Boğazda hisarlar arasında bir köprü yapmak için başvurdu. Başvuruyla birlikte sunulan projeye göre köprüyle geçilecek açıklık üç tane büyük kagir ayakla dörde bölünüyor, çelik tellerle askıya alınmış havai bir demir örgüden oluşan köprü bu ayaklara taşıtılıyordu. Ayakların her birinin üstüne, dört minareyle çevrili bir kubbeden oluşan bir süs elemanı oturtulmuştu ve sunuş yazısında bu elemanların Kuzeybatı Afrika mimarlığından esinlenerek biçimlendirildiği söyleniyordu. Gayet heybetli bir manzara alacak olan köprüye Hamidiye adı uygun görülmüştü, ama dönemin padişahı II. Abdülhamid bu projeyi kabul etmedi.

Bundan sonraki girişim Cumhuriyet döneminde, bir inşaat müteahhidi ve işadamı olan Nuri Demirağdan geldi. 1931de Bethlehem Steel Company adlı bir Amerikan firmasıyla anlaşan Demirağ, Ahırkapı-Salacak arasında kurulmak üzere San Franciscodaki Oakland Bay asma köprüsünün örnek alındığı bir köprü projesi hazırlatarak Atatürke sundu. Toplam uzunluğu 2.560 m olan bu köprünün 960 msi kara, 1.600 msi deniz üzerinden geçecekti. Bu ikinci bölüm, denizde 16 ayağa oturacak, en ortada 701 m uzunluğunda bir asma köprü yer alacaktı. Genişliği 20,73 m denizden yüksekliği 53,34 m olacaktı. Köprüden demiryolundan başka tramvay ve otobüs yollarının geçmesi de öngörülmüştü. Demirağın, kabul ettirmek için 1950ye kadar uğraştığı bu proje de gerçekleşmedi.

Boğaz köprüsüyle Almanlar da ilgilendi. Krupp firması, 1946-1954 arasında İTÜ Mimarlık Fakültesinde öğretim üyesi olarak çalışan Alman mimar Prof. Paul Bonatza 1951de böyle bir köprüyle ilgili bir inceleme ve araştırma yapmasını önerdi. Bonatzın yardımcıları tarafından en uygun yer olarak Ortaköy-Beylerbeyi arası saptandı ve Krupp buna göre bir projesi önerisi hazırladı. Ama bu girişim de bir sonuca ulaşamadı.

1931de Nuri Demirağın sunumunda kullandığı Okland Köprüsü resmi.

1953te Demokrat Parti hükümetinin isteğiyle Boğaz köprüsü konusunun incelenmesi için İstanbul Belediyesinin, Karayolları Genel Müdürlüğünün ve İTÜnün ilgililerinden oluşan bir komite kuruldu. Bu komite konunun, önemi dolayısıyla iyi incelenmesi gerektiği sonucuna vararak incelemenin uzman bir firmaya yaptırılmasını kararlaştırdı. Karayolları Genel Müdürlüğü inceleme işini 1955te De Leuw, Cather and Company adlı ABD firmasına verdi. Firmanın saptadığı yer olan Ortaköy-Beylerbeyi arasında bir asma köprü projesinin hazırlanması ve kontrol hizmetleri işi için 1958de uluslararası bir ilanla teklif istendi. Başvurular arasından seçilen Steinman, Boynton, Granquist and London firmasına bir proje hazırlatıldı. Ama ardından ortaya çıkan mali ve yönetsel güçlükler, bu projenin uygulanmasını engelledi.

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır