Cumhurbaşkanı Erdoğan, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı:

Erdoğan, Nahçıvan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

Haberler 26.09.2023 - 13:55 Son Güncelleme : 26.09.2023 - 14:00

Haziran ayındaki Bakü ziyaretinin ardından Türk dünyasına açılan kapı konumundaki Nahçıvanı ziyaret ettiklerini belirten Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattının temelini attıklarını, toplam 80 bin 150 metrelik hattın günlük 2 milyon metreküp taşıma kapasitesine ulaşmasını hedeflediklerini bildirdi.

Erdoğan, projeyle Nahçıvan halkının doğal gaz ihtiyacının tamamının karşılandığını hatırlatarak, ayrıca Nahçıvan Onarım Üretim Askeri Kompleksinin açılışını gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Güncel gelişmelerin savunma sanayinde yerli ve milli kabiliyetlerin ehemmiyetini bir kez daha gösterdiğine dikkati çeken Erdoğan, kompleksin Azerbaycan ve Nahçıvanın savunma kabiliyetine önemli katkı yapacağına inandığını dile getirdi.

Erdoğan, enerji, ulaşım ve toplu konut alanlarında imzalanan üç anlaşmayla Nahçıvan ziyaretinin adeta taçlanmış olduğunu vurgulayarak, yeni projelerle Azerbaycanla işbirliğinin her seferinde bir adım daha öteye taşımanın bahtiyarlığı içinde olduklarını söyledi.

CAN AZERBAYCANIMIZI TARİHİ BAŞARIDAN DOLAYI TEBRİK EDİYORUM

Aliyev ile yaptıkları görüşmede ikili ve bölgesel birçok hususu ele alma fırsatı bulduklarını, Karabağdaki son durum üzerinde özellikle durduklarını ve Azerbaycanın haklı davasında güçlü desteği tekrarladıklarını bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:

Can Azerbaycanımızı, antiterör operasyonunda elde ettiği tarihi başarıdan dolayı bir kez daha tebrik ediyorum. Şehitlerimize Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Azerbaycan ordusu teröristlere karşı tavizsiz, sivillere ise son derece merhametli davranmıştır. 30 yıl önce Karabağın işgali sırasında yaşananlar ile işgal edilmiş toprakların kurtarılması sonrasında yaşananlar arasındaki büyük fark şimdiden hafızalara kazınmıştır. Sivillerin ihtiyaç duyduğu tüm malzemeler, ciddi manada tırlar dolusu gıda ürünleri bölgeye ulaştırılıyor. Azerbaycanlı kardeşlerimizi harekat sonrasında sivillere yönelik sergiledikleri bu insani ve vicdani tutum dolayısıyla ayrıca kutluyorum.

Türkiye olarak tüm süreçlerde Azerbaycanın yanında yer aldık. Desteğimizi, geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler Genel Kurulundaki hitabımda güçlü bir şekilde vurguladım. Harekat neticesinde Azerbaycanın Karabağın tamamındaki egemenliği perçinlenmiş oldu. çok daha önemlisi 44 günlük vatan savunmasının ardından bölgede kalıcı barış ve istikrarın tesisi yolunda yeni bir fırsat penceresi açıldı. Bu imkanın değerlendirilmesi gerektiğine dair görüşümüz herkesin malumudur. Ermenistanın süreci uzatmak yerine artık güçlü bir irade sergilemesini bekliyoruz. Bu beklentimizi 11 Eylülde telefonla görüştüğüm Ermenistan Başbakanı Sayın Nikol Paşinyana da ifade ettim.

Erdoğan, Azerbaycanın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve komşuluk hukukuna riayet edildiği takdirde çözülemeyecek hiçbir sorun görmediklerini ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:

Azerbaycan-Ermenistan sürecinde ilerleme sağlanması, bölgesel normalleşmeye de büyük ivme kazandıracaktır. Güney Kafkasyada istikrar, barış ve refahın tesis edilmesi için Azerbaycanla birlikte çalışmayı sürdüreceğiz. Ziyaretimizin, sadece ikili ilişkilerimiz değil tüm bölgemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Şahsıma ve heyetime gösterilen hüsnü kabulden dolayı kardeşim Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyeve bir kez daha teşekkür ediyorum.

MENENDEZİN DEVREDEN çIKMASI BİZE AVANTAJ SAĞLIYOR

Değerlendirmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, ABDden ülkemize F-16 satışı ve modernizasyonunun önündeki en büyük engellerden biri ABDli Senatör Bob Menendez, hakkında hazırlanan yolsuzluk iddianamesinden sonra geçici olarak görevini bırakmak zorunda kaldı. Beyaz Saraydan gerek F-16 satışının Senatoya sunulması gerekse modernizasyonun onaylanmasıyla ilgili bir hareket bekliyor musunuz? sorusuna, şu yanıtı verdi:

Bizim, F-16larla ilgili bu konuda en önemli sıkıntılarımızdan biri de ABDli Senatör Bob Menendezin ülkemiz aleyhine faaliyetleriydi. Dolayısıyla Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan şu anda bu süreci yakından takip edecek. Zaten ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan 3-4 gün önce Amerikada görüştüler. Bu görüşmeler hala devam ediyor. Ama şimdi bu durumu fırsata dönüştürüp kendisiyle tekrar görüşmekte fayda var. Bu sayede F-16 ile ilgili süreci de belki hızlandırma fırsatımız da olabilir. Sadece F-16 değil, diğer bütün konularda Menendez ve onun zihniyetindekiler bize karşı engelleyici faaliyet yürütüyor. Menendezin devreden çıkması bize avantaj sağlıyor ancak F-16 meselesi sadece Menendeze bağlı bir konu değil.

Yönetilmesi gereken alanları Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan yürütecek. Bu konuda ABDden artık net bir yanıt bekliyoruz. Temenni ediyoruz ki beklediğimiz olumlu neticeyi fazla uzamadan alırız. Bu konu dahi bizlere savunma sanayi noktasında kendi kendine yeten bir ülke olmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Daha önce İHA-SİHA noktasında da aynı durumdaydık. O zamanlar Predator meselesi vardı. İhtiyacımız olduğu halde müttefikimizden alamamıştık. Ne yaptık, kendi İHAlarımızı ürettik. Durmadık SİHA yaptık, TİHA yaptık, Kızılelma yaptık, Hürkuş yaptık, Atak yaptık Şimdi de F-16lara ihtiyacımız var fakat bir yandan da yeni nesil savaş uçağımız KAANı üretmek için çalışıyoruz.

ZENGEZUR KORİDORUNUN HAYATA GEçMESİ STRATEJİK BİR KONUDUR

Erdoğan, Geçen yıl Azerbaycandan dönüşümüzde Zengezur Koridoru konusunun ilerlemesinde Ermenistandan daha çok İranın sorun çıkardığını söylemiştiniz. Azerbaycanın Karabağdaki terörle mücadele operasyonlarından sonra Zengezur Koridorunda nasıl bir süreç bekleniyor? sorusu üzerine, kara ve demir yolu hatlarıyla Nahçıvan ve Azerbaycanın diğer bölgeleri ile doğrudan bağlantı kurmalarının ilişkileri daha güçlü hale getireceğini belirtti.

Bu güçlü bağ sayesinde birçok konuda yürüyerek aldıkları mesafenin katbekat fazlasını gelecek süreçte koşarak alacaklarını vurgulayan Erdoğan, Bu nedenle bir an önce bu koridorun açılması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Türkiye ve Azerbaycan için çok önemli bu koridorun hayata geçmesi stratejik bir konudur ve muhakkak tamamlanmalıdır. Bu koridor açıldığında Baküden çıkan bir araç ya da tren doğrudan Karsa gelebilecek. Türkiye-Azerbaycan kardeşliği çok daha güçlenecek. İrandan da bu konuda olumlu sinyaller gelmesi sevindirici. dedi.

ERMENİSTAN ŞU ANDA HOCALI KATLİAMININ BEDELİNİ ÖDÜYOR

Erdoğan, Hocalı Katliamına tanık olan bir kız çocuğuyla TRTnin 31 yıl sonra röportaj yaptığı hatırlatılarak, Hocalıda artık Azerbaycan bayrağı dalgalanıyor. Hocalıyı özlemle bekleyenler için tekrar evlerine dönme yolu açıldı. Bu gelişmenin sizde oluşturduğu hissiyatı paylaşmanız mümkün mü? sorusuna, En az o yavrumuz kadar biz de o süreci yaşadık. O katliamın açtığı yaralar var. Tabii o katliamı yaşayanlar için de bizler için de Hocalı Katliamı unutulmaz. ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Hocalı Katliamının şu anda Ermenistan bedelini ödüyor ve ödeyecek çünkü 1 milyon Azerbaycanlı, Hocalıdan ve diğer şehirlerden adeta hicret etti. Nereye? Azerbaycana. Şimdi ondan 10 yıllar sonra Azerbaycan bu katliamın hesabını sordu. çok çok farklı bir şekilde sordu ve topraklarını geri aldı. Malum, Amerika, Rusya, Fransa, Minsk Üçlüsü denilen bu ülkeler, yıllarca Azerbaycanın bu hakkını tanımadılar. Sonunda Azerbaycan kendi göbeğini kendi kesti ve işi bitirdi. Şimdi Hocalıda artık kim var? Hocalının gerçek sahipleri. Tüm şehitlere Allahtan rahmet diliyoruz.

Azerbaycan ordusu Hocalıya kaos, kan ve ölüm değil, huzur ve barış getirmek için girdi. Yıllar önce oraya Ermeni çetelerin girdiği gibi girmedi. İnsanları katletmek için girmedi. Hocalıya hak ettiği barışı ve huzuru sağlamak için girdi. Kendi öz toprağına ardındaki zaferlerin müjdesiyle girdi. Artık Hocalı için de Karabağ için de Azerbaycan egemenliği altında kalıcı barış ve huzurun vakti gelmiştir. Ermenistana düşen de bu huzurun tesisi ve muhafazası için barışın yanında durmaktır.

KIBRIS ADASI BARIŞ VE HUZURLA ANILMAYI HAK EDİYOR

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin (KKTC) Türk devletleri ile daha fazla bütünleşmesi yolunda yeni adımların atılıp atılmayacağına ilişkin soru üzerine Erdoğan, gelecek süreçte Türk Devletleri Teşkilatının toplantısı olacağını bildirdi.

Erdoğan, Azerbaycanın toplantıya KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Beyin de davet edilmesini çok istediğini belirterek, şöyle devam etti:

Kazakistanda toplantı yapılacak ve bu toplantıda inşallah gözlemci üye olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini de göreceğiz. Bu konuda sağ olsun Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyevin de ciddi bir kararlılığı var. O da KKTC bayrağının oralarda dalgalanmasını istediğini ortaya koyuyor. Bizler de KKTC ile alakalı atılan bu adımda beraberce, el ele, omuz omuza kararlılığımızı göstermeye inşallah devam edeceğiz. KKTCnin tanınması Kıbrıs Adasında kalıcı barış ve huzurun sağlanmasını isteyen tüm ülkeler için en doğru seçenektir. Adanın gerçekleri ortadadır ve KKTC, Kıbrısın en somut gerçeğidir. Yıllarca oradaki Türk varlığını görmezden gelmeye çalışanların denemediği yol kalmadı fakat giriştikleri her adım temelsiz olduğu için onlar açısından hüsranla sonuçlandı.

Bizler, KKTC ile birlikte çözüm için tüm yolları denedik. Federasyon formülü dahil tüm formüllere samimiyetle yaklaştık. Fakat bundan böyle Kıbrısta iki devletli çözüm dışında seçeneğin kalmadığı açık ve net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Kimse bizden KKTCnin haklarını görmezden gelmemizi, onları çiğnettirmemizi beklemesin. Bizler KKTCnin artık diğer ülkelerce tanınması için sesimizi daha çok yükselteceğiz. Biz daha önce de çözümsüzlük çözüm değildir diyerek bu sorunun ortada bırakılmasının, görmezden gelinmesinin yanlış olduğunu anlatmıştık. Artık tüm yanlışları silecek doğru adımın vaktidir. KKTCnin tanınması başta Avrupa Birliği olmak üzere birçok tarafın attığı yanlış adımların telafisi olacaktır. Kıbrıs Adası artık gerilimlerle değil, barış ve huzurla anılmayı hak ediyor.

Ana Sayfaya Git