Daha sonra düğüne katılan yerli ve yabancı konuklar, davul- zurna eşliğinde kız evine gitti. Düğün sahibi olarak gelini evden çıkartma görevi kendisine verilen Başkan Dündar, kapıyı açmayan arkadaşlarına para verdikten sonra gelini evden çıkartı. Gelinin kapıdan çıkarken kötülükleri beraberinde damat evine götürmemesi için eteğindeki taşları dökmesi geleneğinden sonra, dualar eşliğinde gelin ata bindirilip, düğün alayıyla köy dışına çıkartıldı. Şenliğin ikinci adresi, damat evinin bulunduğu Nilüferköy Mahallesi oldu. Köy meydanına akın eden vatandaşlar davul zurna eşliğinde folklor gösterileriyle coşarken, köyün girişinde ata bindirilen gelini köy meydanına kadar elleriyle getiren Başkan Dündar daha sonra çiftin nikahını kıydı.
İŞKENCE GİBİ DAMAT TRAŞI
Nikah’ın ardından meydanda bir sandalyeye oturtulan damada tıraş yapılırken, geleneklere göre damadın sabunlu yüzü başından aşağıya dökülen bir bakraç suyla yıkandı. Ardından arkadaşları damadın başında yumurta kırıp un ve tuz döktü. Bununla da yetinmeyen köyün gençleri, bu kez de damadın üzerindeki kıyafetleri yırtarak parçaladı. Üzeri yumurta, un ve tuzla kaplanan, kıyafetleri parçalanan damat, ardından köy meydanındaki çeşmenin yalağına yatırılarak yıkandı. Renkli görüntülere sahne olan bu geleneğin yaşatılmasının ardından damat, arkadaşları ve tüm konukların katılımıyla meydan oynatıldı. Düğün, Türki Halk Müziği sanatçısı Ali Çakar’ın verdiği konserle son buldu.