Danimarkalı Müslümanlardan Kur’an-ı Kerim’e saldırılara karşı "kalıcı çözüm" çağrısı

Danimarka’daki Müslüman toplum liderleri, ülkede Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılara karşı, hükümetin daha “uzun vadeli” ve “geniş çaplı” çözümler üretmesi gerektiği görüşünde.

Haberler 05.08.2023 - 18:32 Son Güncelleme : 05.08.2023 - 20:16

Danimarka Müslüman Birliği (DMU) sözcüsü Urfan Zahur, Danimarka hükümetinin, dışarıdan gelen politik baskılar karşında üreteceği geçici çözümler yerine geniş çaplı adımlar atması gerektiğini belirtti.

Danimarka hükümetinin, Müslümanların kutsal kitabına saldırılara yönelik yaptığı açıklamaların memnuniyet verici adım olduğunu kaydeden Zahur, fakat bunun ana sorunu çözmekten uzak olduğunu söyledi.

Zahur, bir parçası oldukları Danimarka halkını, azınlıkların hedef alınmadığı bir topluma dönüştürme konusunda ikna etmek istediklerini anlattı.

Danimarkanın söz konusu sorunlara karşı proaktif bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini aktaran Zahur, Müslümanların daha geniş çaplı bir çözüm istediklerini ifade etti.

Zahur, değişimin toplumun içinden ve uzun vadeli adımlar şeklinde olması gerektiğini sözlerine ekledi.

Danimarkadaki Aarhus Üniversitesinde araştırma görevlisi olan Asif Manzur Han ise hükümetin, Kuran-ı Kerim saldırılarına yönelik attığı adımların, ülkedeki İslam düşmanlığı sorununu çözmekten uzak olduğunu dile getirdi.

Kuran-ı Kerim yakma olaylarının Danimarkada yeni olmadığını hatırlatan Han, Müslümanların, Danimarka toplumuna ve değerlerine saygılı olduğu, dolayısıyla buna karşılık kendilerinin de saygı beklediğini kaydetti.

- Kuran-ı Kerim yakma, yıkıcı sonuçları olan tehlikeli eylemler

İsveçli eski politikacı Mesud Kemali de Danimarka ve İsveçte Kuran-ı Kerime yönelik saldırıların ifade özgürlüğü bahanesiyle geçiştirilemeyeceğini belirterek, Bu, gelecekte yıkıcı sonuçlara yol açabilecek çok tehlikeli bir eylemdir. dedi.

İskandinav ülkelerdeki Kuran yakma olayları nedeniyle, Danimarka ve İsveçin, Müslüman ülkelerle diplomatik ilişkilerini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu kaydeden Kemali, Batılı ülkeler için ekonomik ilişkilerin, diplomatik ilişkilerden daha önemli olduğunu altını çizdi.

Kemali, İsveç hükümetinin Kuran-ı Kerime yönelik saldırılara karşı herhangi bir adım atmamasını ise Müslüman karşıtlığı ile bilinen İsveç Demokratları partisinin desteğine olan ihtiyacına bağladı.

Fransız siyasi analist ve insan hakları savunucusu Yasir Louati da Batılı ülkelerin Kuran-ı Kerime yönelik gösterdikleri tepkinin bariz bir ikiyüzlülük olduğunu vurguladı.

Fransa hükümetinin bayrak yakma eylemlerini 2010da yasakladığı hatırlatan Louati, Batılı ülkelerde söz konusu ikiyüzlülüğü kanıtlayan birçok örneğin olduğunu aktardı.

Louati, Kuran-ı Kerim yakma eylemlerinin ülkelere bir şey kazandırmayacağını kaydederek, Bu devam ederse, bu ülkeler Müslüman ülkeler ve yerel Müslüman topluluklarla bağlarını riske atıyorlar. ifadesini kullandı.

- İsveç ve Danimarkada Kuran-ı Kerime yönelik provokasyonlar

İsveç ve Danimarkada son dönemde Kuran-ı Kerime yönelik saldırılar yoğunlaşırken, bu provokasyonlara izin verilmesi tepkiyle karşılanıyor.

Danimarkalı aşırı sağcı politikacı ve Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan, 2022de Paskalya tatili boyunca İsveçin Malmö, Norköpin, Jönköping kentleri ile başkent Stockholmde Kuran-ı Kerim yakma provokasyonlarını sürdürmüştü.

Paludan, 21 Ocakta Türkiyenin Stockholm Büyükelçiliği ve 27 Ocakta Türkiyenin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Kuran-ı Kerim yakmıştı.

Stockholmde Irak asıllı Salwan Momika da Kurban Bayramının birinci gününe denk gelen 28 Haziranda, Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kuran-ı Kerim yakmıştı.

Momika, 20 Temmuzda da Irakın Stockholm Büyükelçiliği önünde polis koruması altında Kuran-ı Kerimi ve Irak bayrağını ayaklar altına almıştı.

Danimarkadaki İslam düşmanı ve aşırı milliyetçi bir grup, nisan itibarıyla Türkiyenin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Türk bayrağına ve Kuran-ı Kerime yönelik saldırı düzenlemeye başlamıştı.

İslam karşıtı pankart açan ve İslama hakaret içeren sloganlar atan grup üyeleri, 21 Temmuzda Irakın, 24 Temmuzda İran ve Irakın, 25 Temmuzda da Mısır ve Türkiyenin Kopenhag büyükelçilikleri önünde Kuran-ı Kerim yakmıştı.

Grup, 28 Temmuzda Kopenhagdaki bir caminin önünde, 1 Ağustosta Türkiye, Irak, Mısır ve Suudi ArabistanınKopenhag büyükelçilikleri önünde, 3 Ağustosta ise Türkiye, Irak, Mısır, Suudi Arabistan ve İranın büyükelçilikleri önünde Kuran-ı Kerimi ateşe vermişti.

Gruptakiler, yazarı Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Lökke Rasmussen olan bir kitabı da yakmıştı.

Kuran-ı Kerime yönelik saldırıları ele almak amacıyla 31 Temmuzda gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) 18. Olağanüstü Dışişleri Bakanları toplantısıyla eş zamanlı olarak Danimarka ve İsveçte yine Kuran-ı Kerime yönelik saldırılar düzenlenmişti.

Bu eylemlerin, polis koruması eşliğinde ve yetkili makamlardan izin alınarak yapılmasına, Türkiye başta olmak üzere birçok ülke tepki göstermişti.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 25 Temmuzda, kutsal kitaplara yönelik şiddeti uluslararası hukukun ihlali olarak tanıyan ve bu tür eylemleri şiddetle kınayan karar tasarısı kabul edilmişti.

Ana Sayfaya Git