Yılmaz, Türk Medeni Kanununda belirtildiği üzere aile birliği içerisinde yapılacak olağan dışı harcamalarda ve ihtiyaçların karşılanmasında eşlerin birlikte aile birliğini temsil yetkisine sahip olduklarını söyledi.
Eşlerden birinin temsil yetkisi bulunmaksızın tek başına gidip olağan dışı bir harcama yapması halinde bu işlemden doğacak problemlerden bizzat işlemi yapan eşin sorumlu olduğunu ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
Bu olağan dışı harcamalar ne olabilir. Örneğin bankadan kredi çekerek aşırı borçlanma, evlilik birliği içerisindeki müşterek çocuğun özel yatılı bir okula kaydedilmesi, yazlık bir ev alma veya otomobil alma. Bir eş bu işlemleri gerçekleştirirse diğer eşin rızasını almak zorundadır. Buna bağlı olarak Yargıtayın şöyle bir kararı mevcut. Yargıtay, aşırı borçlanan eşin eğer diğer eşin rızasını almamışsa bunu evlilik birliğini temelinden sarsacak şekilde bir boşanma gerekçesi olarak görmektedir.
TAZMİNAT DAVASI AçILABİLİR
Yargıtay kararına göre eşin habersiz bir şekilde gidip borçlanmasının evlilik birliğini temelinden sarsan bir olay olarak nitelendirildiğini anlatan Yılmaz, diğer eşin kişilik haklarına saldırı olarak da kabul edildiğinin altını çizdi.
Aile içerisinde eşinin aşırı borçlanmasından dolayı mağduriyete uğrayan diğer eşin boşanma davası ve aynı zamanda tazminat davası da açabileceğini aktaran Yılmaz, Eğer bu eş gidip bankadan kredi çekti ve diğer eşin haberi rızası yok, bu sebepten dolayı aşırı borçlanma oldu ve ortak konuta haciz geldi...Haciz işlemi dolayısıyla diğer eş manevi olarak zarara uğradığı için Yargıtay aşırı borçlanan eşi kusurlu bulduğundan manevi tazminata hükmedebiliyor diye konuştu.
AİLE BİRLİĞİNİN BOZULMASINA NEDEN?
Aile birliğinin bozulmaması için eşlerin harcamalar konusunda dikkatli olmaları, birbirlerinin rızasını almaları ve temsil yetkisini birlikte kullanmaları gerektiğini vurgulayan Yılmaz, 2013 yılında çıkarılan yasayla aile birliğinin korunması için kişilerin aşırı borçlanmasını engelleyecek nitelikte sınırsız borçlanmanın kaldırıldığını, borçlanmaya ve taksitlere limit getirildiğini anımsattı.
Bunun gayet yerinde bir düzenleme olduğunu aktaran Yılmaz, Diyelim ki eş çok savurgan davranıyor, aşırı borçlanıyor, harcamalarda bulunuyor. Bu durumda eğer diğer eş çok fazla sıkıntıya girmişse ama boşanmak da istemiyorsa hakimden şöyle bir karar aldırtabilir; hakim temsil yetkisini gerektiği gibi kullanmayan veya temsil yetkisini aşan eşin temsil yetkisini tamamen kaldırabilir veya temsil yetkisini sınırlayabilir. Bu da hakimin görevleri arasında yer almıştır dedi.