HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kutuplaşma uyarısı yaparak, Hiçbirimizin öngörmediği bir yerden bir kıvılcım, hiç kimsenin durduramayacağı iç savaş başlatır Allah korusun dedi
HDP Merkez Yürütme Kurulunun (MYK) belirleneceği genişletilmiş Parti Meclisi (PM) toplantısı, Dünya Ticaret Merkezi Konferans Salonunda yapıldı.
HDP EŞ Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, burada yaptığı konuşmada, HDPnin Türkiye partisi olduğunu söyledi.
Demirtaş, çoğulcu demokrasi, otoriteci merkezi yönetim yerine demokrasiye tabanın da katıldığı bir sistem, her koşulda barış, emekçi ve kadın eşitliğinin kendilerini birleştiren ilkeler olduğunu bildirdi.
Demirtaş, Diğer partiler Türkiye partisi olur mu bu şekil olmaz mı takdir onların, biz onları zorlayacak değiliz. İlle Türkiye partisi olun falan diyecek halimiz yok. Takdir onların, kimi faşist olmayı seçmiş, ırkçı olmayı seçmiş, kimi dinci olmayı seçmiş biz karışıyor muyuz onlara? Yok. Fakat bunlar, bu kimlikleri ve tekçi yapıları teşhir olmasın diye sürekli hep birlikte bize saldırıyorlar dedi.
Ortadoğunun tarihsel ve Türkiyenin tarihsel bir kırılma yaşadığını ifade eden Demirtaş, şöyle devam etti:
Geçmiş ile gelecek arasındaki köprüyü kimin kuracağı mücadelesi savaşı bütün coğrafyamızda olabildiğince acımasızca devam ediyor. Bu köprüyü kurma iddiasında olanlardan birisi de bizleriz. Geçmişle gelecek arasında doğru bir köprü kurabilecek biz olduğumuz için bu köprüyü kurmak için üst üste kurduğumuz her torbayı o yüzen büyük bir öfkeyle yıkıyorlar, yıkmaya çalışıyorlar.
Ya biz kuracağız; Türkiyenin ilericileri, devrimcileri, demokratları, yurtseverleri ya bizler birleşip geleceğin Türkiyesini biz kuracağız ya da dincilik, mezhepçilik, ırkçılık ve faşizm üzerine, tek adam söylemi üzerine inşa edilmiş bir devleti hayal edenler kuracak, başka alternatif yok. çünkü bu artık bu geçiş, bu değişim başladı. Bunu kimse durduramaz, buna yön verme mücadelesi artık sürdürülüyor.
Demirtaş, Öz yönetim isteyenlerin dünyasını başına yıkacağız denildiğini belirterek, başkanlık gibi öz yönetim, özerklik, otonomi, federasyon ve eyalet sistemlerinin de bir model olduğunu ve konuşulması gerektiğini dile getirdi.
Partisine yönelik eleştirileri de yanıtlayan Selahattin Demirtaş, şu ifadeleri kullandı: Biz bütün halkın ortak çıkarlarını savunmasak, hani bize vatan haini diyorlar ya, biz bu vatanın haini olsak vatana yapılacak en büyük kötülüğü yapardık. Yerimizde oturur bunlara karışmazdık, yürüsünler derdik. Bunlar zaten Türkiyeyi uçuruma götürürler. Fakat biz bu ülkeyi, bu toprakların her bir karışını Kürdün de ana vatanı, Türkün de anavatanı, çerkezin, Arapın, Ermeninin anavatanı olarak gördüğümüz için herbirini bu ülkenin asli unsuru olarak gördüğümüz için Sünninin Alevinin Ezidinin de Yahudinin de bu topraklarda yaşayan her yurttaşın eşit ortak vatanı gördüğümüz için sorumluluk sahibi olduğumuz için oturup izleyemeyiz, müdahale etmek zorundayız. Aksi takdirde önümüzdeki yüzyıl boyunca felaketler peşi sıra ve her biri diğerini aratacak şekilde daha ağır bir fatura ile karşımıza çıkacak.
Demirtaş, iç savaşların, iç çatışmaların uzun süre planlanıp, taammüden hayata geçirilen tarihsel acı olaylar olmadığını savunarak, İşte bu şekilde kamplaşma, kutuplaşma sonrasında bir kıvılcım bir bakarsınız ki hiç birimizin hesap etmediği, hiçbirimizin öngörmediği bir yerden bir kıvılcım, hiç kimsenin durduramayacağı bir iç savaş başlatır Allah korusun. Bosna, Yugoslavya, yakın zamanda Suriye bunlar hep acı örnekler. Kim başlattı bilemezsiniz, sorumluyu bulamazsınız. çünkü bir kişi değil. Hatalar silsilesi, peş peşe üst üste geldi bunun ortamı oluştu, gerisi sadece kıvılcıma bakar diye konuştu.
Demirtaş, Cizre gibi yerlerde yaralıların ambulanslarla alınamadığını iddia etti ve diğer sıkıntıların devlet tarafından askeri başarı olarak görüldüğünü ancak bunun insanlarda nasıl bir öfke ve kırılmaya dönüştüğünün görülmediğini ileri sürdü.
YÜKSEKDAĞ: SİHİRLİ DEĞNEKLE SORULARI çÖZECEK SANIYOR
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise HDPnin Türkiye halkları için yeni bir umut olduğunu savundu.
AKP- Saray ittifakının Türkiye halklarını yol ayrımına sürüklediğini öne süren Yüksekdağ, kendilerinin barış ve demokrasi yolunu seçtiklerini söyledi.
Yüksekdağ, şunları kaydetti: Onlara sorarsanız eğer bir başkan seçerse Türkiye halkı, başkanın sihirli değneği ile Türkiyede birikmiş, kemikleşmiş ve çürümüş bir dizi sorunu şipşak çözecekler. Bizler gerçeğin bu olmadığını çok iyi biliyoruz. çünkü bizler bu gerçeğin acısını, sonuçlarını en derinden ve doğrudan yaşıyoruz.
7 Haziranda ortaya çıkan demokratik sonuçların zapt edilmesinin, gasp edilmesinin nasıl bir faciaya yol açtığını çok iyi görüyoruz ve biliyoruz. 7 Hazirandaki demokratik sonuçları gasp edenler, o özgürleşme alanını zapt edenler, Türkiyeyi sekiz aydan beri bu yana bir facia iklimine coğrafyasına dönüştürüyorlar.
Yüksekdağ, öz yönetim konusunda dirençlerini koruyacaklarını bildirdi.