’PARA BİTİNCE BENDEN UZAKLAŞTI
Canan Göktaş’ı küfürbaz ve paragöz olmakla itham eden Zafer Üstündağ, “Benim müdürlüğünü yaptığım mağazada kasiyer olarak çalışan Canan ile aramızda duygusal ilişki başladı. İşyeri mali krize girince maaşlarımızı alamadık. Bunun üzerine 40 bin 500 liraya otomobilimi sattım ve parayı Canan ile harcadık. Canan para bitince benden uzaklaştı. Babamdan kalan tarlayı da 40 bin liraya sattım. Canan bunu öğrenince ’Sensiz yapamıyorum’ diyerek tekrar görüşmeye başladı. Canan bu süreçte işten de ayrılmıştı. Tarla parasını da birlikte tükettik. Canan geçen sonbaharda bir marketler zincirinin sebze meyve paketleme deposunda işe girdi. Orada çalışmaya başlayınca benden yine uzaklaşmaya başladı. Bir ayrılıp bir barışıyorduk diye konuştu.
’BIÇAK KAZAYLA SAPLANDI’
Olaydan 1 gün önce bir AVM’de oturup konuştuklarını ve evlenmeye karara verdiklerini kaydeden Üstündağ, şöyle konuştu: Ancak birkaç saat sonra ailesinin onu Kırşehir’deki köyünde biriyle evlendirmeye karar verdiğini belirterek benden yine ayrılmak istedi. Konuşurken baygınlık geçirdi. Kendisini hastaneye götürdüm. Hastaneden eve dönerken bu kez ’Beni bırakma’ demeye başladı. Ertesi gün de durumunu merak edip telefonla aradım. Bana ’Canan öldü’ diyerek bir mezar fotoğrafı gösterdi. Bana ’Ben öldükten sonra gelsen ne olur gelmesen ne olur’ diye mesaj gönderdi. Olay günü akşamı 3 bira alıp eve gittim. O sırada Canan, Aksu’daki bir bankanın önünde beklediğine ilşkin facebook’ta paylaşımda bulundu. Ben de işe gitmediğini düşünerek kendisini aradım. Kendisiyle helalleşip ayrılmak istediğimi söyledim. O da işyerinden 10 dakika izin alabileceğini söyledi. Bunun üzerine Canan’ın çalıştığı deponun önüne gidip aracımı park ettim. Canan geldi ve bana küfretti. Araçta pikniğe gittiğimiz zamanlarda Canan’ın kullandığı ekmek bıçağı vardı. Canan bu bıçağı aldı. Ben elinden aldım. Bu kez bana ’Sen erkeksen vur şerefsiz’ dedi. ’Buraya bir daha gelme. Benim hayatımda başka biri var. Seni boynuzladım’ dedi. Ben araçtan inip gitmesini istedim. Korkutmak için bıçağı kapının boşluğuna doğru salladığımda böğrüne saplandı. Ben ’Bıçağı çıkarma’ dedim. Kendisi bıçağı çıkardı ve araçtan inip ’Sana şimdi göstereceğim’ deyince korktum kaçtım. Sanığın avukatı Pınar Hakimoğlu ise inişli çıkışlı bir ilişki sonunda meydana gelen bu olayın ’kasten öldürme’ değil, ’yaralama sonucu ölüme sebebiyet verme’ olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Canan Göktaş’ın günlük hayatta çok küfreden biri olduğunu, bu konuda facebook’taki yazışmaları örnek gösteren Pınar Hakimoğlu, sanıkla maktul arasında yapılan görüşmelere ilişkin çıktılardan bir bölümünü mahkemeye ibraz etti. Hakimoğlu, bıçağı ilk alanın Canan Göktaş olduğunu iddia ederek, bunun bıçak üzerinde parmak izi araştırmasıyla ortaya konulabileceğini söyledi. Sanığın tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme, ikili arasındaki telefon görüşmesi dökümlerinin olay tarihinden 2 ay geriye kadar çıkartılması için duruşmayı 7 Mayıs’a erteledi.