İstanbulda özel bir hastanede anestezi uzmanı doktor Cenk Yavaş, mide ağrısı zannedip aksattığı kalp rahatsızlığı sebebiyle hayatını kaybetti. Henüz 39 yaşındaydı Cenk Yavaş, ve hastasına anestezi iğnesi vuracakken yere yığılıp kaldı. Hastane de gözler önünde hayatını kaybeden Cenk yavaşın bir aydır gribal enfeksiyon geçirdiği ve midesini de üşüttüğünü zannettiği öğrenildi. Cenk Yavaş hastane arkadaşları dahil herkesi kahretti
İstanbulda özel bir hastanede görev yapan anestezi uzmanı doktor Cenk Yavaş (39), ameliyata girecek hastalara anestezi işlemi yaptığı sırada fenalaştı. Mide ağrısı zannederek dinlenme odasına geçti. Ancak meslektaşlarının gözleri önünde yere yığılıp hayatını kaybetti. Hastane yetkililerinin kalp krizi ihtimali olduğunu bildirdiği Yavaşın ölümü için Prof. Dr. Bingür Sönmez, Genç arkadaşımızın mide ağrısı sandığı aslında gaz sancısına benzeyen karın ağrısı. Ölüm şekli kalple ilgili aort yırtılmasına benziyor dedi.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu Yavaş, uzmanlık eğitimini Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tamamladı. 3 ay önce de Sancaktepedeki özel bir hastanede anestezi uzmanı olarak göreve başladı. Hastane yetkililerinden alınan bilgiye göre Yavaş, cuma sabahı ameliyata alınacak üçüncü hastaya anestezi verdiği sırada fenalaştı. Midesinin ağrıdığını ilaç alacağını söyleyerek dinlenme odasına geçti. Burada ise yere yığıldı. Meslektaşlarının müdahale ettiği Yavaş, hayatını kaybetti. Mesai arkadaşlarına son 1 aydır gribal enfeksiyon geçirdiğini ve mide ağrısı çektiğini söylediği öğrenilen Yavaş, dün Karacaahmet Mezarlığında toprağa verildi. Hastaneden yapılan açıklamada, Bilinen bir hastalığı yoktu. Bir süredir gribal enfeksiyonu vardı. çok gençti, çok üzgünüz denildi.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bingür Sönmez: Kalp krizinde kalbin bir damarının tıkanıp hastanın enfarktüs geçirmesi durumu söz konusudur. Kalp krizi geçiren ya da aniden kalbi duran hasta geri getirilebilir. Ancak meslektaşımızın ölüm şekli farklı. Mide ağrısı sandığı ağrı aslında şiddetli karın ağrısı. Kişi bu ağrıyı gaz sancısına da benzetebilir. Karın ve sırttaki ağrı, aort yırtılması dediğimiz aort diseksiyonu durumunda olur. Arkadaşımızın ölümü aort yırtılmasına bağlı ölüme benziyor. Aort yırtılmasında hasta çoğu zaman geri gelmiyor. Kalpten vücudun bütün organlarına kanı taşıyan ana atardamara aort deniyor. (Habertürk)
Vücudumuzun en büyük atar damarı olan aort üzerinde hiç belirti vermeden oluşan kesecikler, genişlemeler, patlamaya hazır bir bomba gibi hayatımızı tehdit edebilir. Nadir görülse de aort damar yırtılması (diseksiyonu) çabuk teşhis edilip, hızlı bir şekilde tedavi edilmezse ölümcül hale gelebilir. Tek çare ise hastanın acilen ameliyata alınması.
Hastalıkta yırtılan damarın içine giren kan, her kalp atımında ilerleyerek damar duvarının katmanlarını birbirinden ayırıyor. Böylece kanın aktığı biri gerçek diğeri yalancı olan kanal oluşuyor. Ana atardamardan çıkan damarlardaki akım da bozuluyor. Bu durumda hastalar, hastaneye ulaşamadan yaşamını yitirebiliyor. Denizlide özel bir hastanede başhekim olarak görev yapan kalp cerrahı 63 yaşındaki Murat Altenin aort damarının patlaması (aort anevrizması) sonucu yaşamını yitirmesi de hastalığın önemini bir kez daha ortaya koydu.
Medicana Hastanesinden Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu, karın içinde aort damarın farklı sebeplerle şişip patlamasıyla oluşan kanamanın yaşamı büyük oranda tehdit ettiğini belirterek, rahatsızlığın genellikle sinsi ilerlediğini söyledi.
Ülkemizde yaşam ve beslenme şekli nedeniyle birçok kişide rastlanan ve binlerce tanısı konulmamış aort anevrizmalı hasta olduğunu vurgulayan Erdoğu, abdominal (karın içi) aort anevrizmasının karın, bel ve sırt ağrılarına neden olabileceğine dikkati çekti. Erdoğu, şöyle devam etti:
Ayrıca çoğu zaman herhangi bir sebeple tetkik yapılırken bu hastalık tespit edilir. Zamanında teşhis edilmeyen aort anevrizmaları öksürük, kabızlık, ani tansiyon yükselmesi sebebiyle yırtılabilir. Bu aşamada hastanın acile yetişemeden hayatını kaybetme riski oldukça yüksektir. Ultrasonografi, konvansiyonel veya CT angio gibi yöntemlerle tespit edilebilir. Gerekli muayene ve tetkiklerden sonra anevrizmanın bulunduğu bölgeye göre değerlendirme yapılır ve müdahale edilir. Aort anevrizmasının açık cerrahisinde risk yüksektir. Bu nedenle açık yerine anestezi riski çok az olan, kısa sürede iyileşme sağlayan Endovasküler Aort (EVAR) operasyonunu tercih ediyoruz.