İnsan ticareti mağdurlarının çoğu kadınlar ve kız çocukları

Dünya genelinde "modern kölelik" şeklinde de adlandırılan, kadınların, çocukların ve erkeklerin sömürü amacıyla kaçırılması, zorla alıkonulması ve çalıştırılması olarak ifade edilen insan ticaretine maruz kalanların çoğunu kadınlar ve kız çocukları oluşturuyor.

Haberler 30.07.2022 - 00:27 Son Güncelleme : 01.01.0001 - 00:00

Kişi hak ve hürriyetlerine karşı işlenen suç olan insan ticareti, bir kişinin rızası olmadan ticari bir meta gibi alınıp satılması veya kişi üzerinden gelir elde edilmesi anlamına geliyor.

Dünya genelinde 40 milyondan fazla insan ticareti mağduru olduğu tahmin edilirken, tüm ülkeler hedef, transit ve kaynak ülke olma özelliğine göre insan ticaretinden etkileniyor.

İnsan ticareti dünyada cinsel sömürü, işgücü sömürüsü, çocuk evlilikler, çocuk satışı, zorla dilendirme, çocuk askerlik ve organ ve doku ticareti biçimlerinde görülebiliyor.

AA Muhabirinin 30 Temmuz İnsan Ticaretiyle Mücadele Günü nedeniyle Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisinin (UNODC) İnsan Ticareti 2020 Küresel Raporundan derlediği bilgilere göre, insan ticareti mağdurları çoğunlukla savunmasız olduklarında hedef alınıyor.

İnsan ticareti, silah kaçakçılığı ve uyuşturucu ticaretinden sonra yasa dışı en fazla gelir getiren üçüncü suç türü olurken, organize suç örgütleri bu suçtan yılda 150 milyar dolar gelir elde ediyor.

HER 10 KURBANDAN 5İ KADIN

Rapora göre, 2018de dünya genelinde tespit edilen her 10 kurbanın yaklaşık 5ini kadınlar (yüzde 46) ve 2sini (yüzde 19) kız çocukları oluşturdu. Mağdurların yaklaşık 3te biri ise çocuk. Özellikle düzensiz göçmenler, zorla çalıştırma için insan ticaretinde savunmasızlar arasında yer alıyor.

Dünya çapında insan ticareti biçimlerinden en çok cinsel sömürü (yüzde 50), zorla çalıştırma (yüzde 38), suça zorlama (yüzde 6), dilenme (yüzde 1,5) ve diğerleri yaygın olarak görülüyor.

çocuk kaçakçılığında en çok aşırı yoksul hanelerden ve işlevsiz ailelerden mağdurlar veya ebeveyn bakımı olmadan terk edilmiş mağdurlar hedef alınırken, düşük gelirli ülkelerde, mağdurların yarısını çocuklar oluşturuyor ve çoğunlukla (yüzde 46) zorla çalıştırma için kaçırılıyorlar.

Aşırı yoksul hanelerde yaşayan çocuklar özellikle savunmasız olurken, çocuk mağdurlar en çok Batı Afrika, Güney Asya ve Orta Amerika ile Karayiplerde bulunuyor.

Daha yüksek gelirli ülkelerde ise çocuklar esas olarak cinsel sömürü, zorla suç işleme veya dilencilik için kaçırılıyor.

Kovid-19 salgınının getirdiği işsizlik oranlarındaki artışın, özellikle istihdamda en hızlı ve en kalıcı düşüşleri yaşayan ülkelerdeki insan kaçakçılığını artıracağı tahmin ediliyor.

GÖç, MAĞDURLARA KARŞI KULLANILIYOR

Bir ülkede çalışma veya kalma izni olmayan insan ticareti mağdurları, fazladan güvenlik açığı katmanıyla karşı karşıya kalıyor.

Düzensiz göçmen olarak teşhir edilme korkusu, mağdurları daha kolay sömürü koşulları altında tutabilen insan tacirleri için güçlü araç olabiliyor.

Dünya çapında göçmenler, insan ticareti kurbanlarının önemli bir kısmını oluşturuyor.

İnsan ticareti mağdurlarının Batı ve Güney Avrupada yüzde 65i, Orta Doğuda yüzde 60ı, Doğu Asya ve Pasifikte yüzde 55i, Orta ve Güney ile Doğu Avrupa ve Kuzey Amerikada yüzde 25i göçmenlerden oluşuyor.

BAZI SEKTÖRLERİN GÖRÜNMEZLİĞİ ZORLA çALIŞTIRMA İçİN İNSAN TİCARETİNİN GİZLENMESİNE YARDIMCI OLUYOR

İnsan ticaretinin farklı biçimleri arasında yer alan ev köleliği amaçlı insan ticareti, dünyanın her bölgesinde görülüyor.

Rapora göre, ev içi kölelik için insan ticareti mağdurları, diğer insan ticareti biçimlerinde nadiren görülen cinsel, fiziksel ve psikolojik istismar dahil olmak üzere çeşitli sömürü ve şiddet biçimlerine maruz kalıyor.

Ev köleliğinin yanı sıra deniz balıkçılığı ve tarım ve madencilik gibi mesleklerin işçilerin izole edilebileceği meslekler olması nedeniyle, denetimin olmadığı durumlarda suistimallerin tespit edilmesi ve cezalandırılması daha zor oluyor.

İNSAN TACİRLERİNİN PROFİLİ

İnsan ticareti nedeniyle soruşturulan veya tutuklanan, kovuşturulan ya da hüküm giyen kişilerin yüzde 67si erkek ve yüzde 33ü kadın olurken, bunların çok az bir kısmı 18 yaşın altında.

Bununla birlikte, insan tacirlerinin vatandaşlık profili, menşe ve varış ülkeleri farklılık gösterirken, 2018de mahkum edilen insan tacirlerinin çoğu, mahkum edildikleri ülkenin vatandaşıydı.

Öte yandan, çok çeşitli suçlular ve gruplar insan ticaretine karışırken, tacirler kurbanlarını kontrol altına almak ve sömürmek için farklı taktikler kullanıyor.

TÜRKİYENİN İNSAN TİCARETİYLE MÜCADELESİ

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü 2020 Türkiye İnsan Ticaretiyle Mücadele Yıllık Raporuna göre, Türkiye insan ticaretiyle mücadele alanında sürecin başından beri var olurken, bu konuda önleme, koruma, kovuşturma ve iş birliği alanlarında istikrarlı ve kararlı bir mücadele sürdürüyor.

Bu konuda ilgili tüm kurum ve kuruluşlar arasında eşgüdümü sağlamak amacıyla Ekim 2002de Dışişleri Bakanlığı başkanlığında İnsan Ticareti ile Mücadele Ulusal Görev Gücü kuruldu.

Bu kapsamda Türk Ceza Kanununda insan ticareti ve göçmen kaçakçılığı 2005te suç olarak tanımlandı, bu suçları işleyenlere 8 yıldan 12 yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası getirildi.

Birleşmiş Milletlerin (BM) 2003te yürürlüğe giren Sınıraşan Örgütlü Suçlarla Mücadele Sözleşmesi (Palermo Sözleşmesi) ve Sözleşmeye ek İnsan Ticaretinin, Özellikle Kadın ve çocuk Ticaretinin Önlenmesine, Durdurulmasına ve Cezalandırılmasına ilişkin Protokolünü ilk imzalayan ülkelerden olan Türkiye, Avrupa Konseyi İnsan Ticaretiyle Mücadele Sözleşmesini de (GRETA) 19 Mart 2009da imzaladı.

Mağdur Destek Programı ve Gönüllü ve Güvenli Geri Dönüş Programı da dahil olmak üzere, Türkiye insan ticaretiyle mücadele çalışmaları ve mağdurların desteklenmesine ilişkin çeşitli düzenlemelerde bulundu.

Türkiye, öte yandan insan ticaretiyle mücadele alanında Belarus, Gürcistan, Kırgızistan, Moldova ve Ukrayna ile iş birliği protokolleri imzaladı.

İnsan ticaretinde kaynak konumda olan ülkelerle İçişleri Bakanlıkları arasındaki iş birliği çerçevesinde ortak operasyonlar düzenleyen Türkiye, Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ile göç konularının yanı sıra insan ticareti ile mücadele alanında da iş birliği sürdürüyor.

Ana Sayfaya Git