Irakın Kufe kenti yakınlarındaki Kerbela çölünde hicri takvime göre 10 Muharrem 61de (10 Ekim 680) Emevi Devletinin ilk halifesi Muaviye bin Ebu Süfyanın ölümünden sonra yerine geçen oğlu, Emevilerin 2nci Halifesi Yezid bin Muaviyenin, Hazreti Hüseyinden kendisine biat etmesini istemesi nedeniyle yaşanan üzücü hadiseler, Hazreti Muhammedi ve onun ehlibeytini seven Müminleri derinden yaraladı.
Yezid tarafından Hazreti Hüseyin ve ehlibeytin 1383 yıl önce, muharrem ayının 10uncu günü olan Aşure Gününde şehit edilmeleri nedeniyle bugün, matem günü olarak anılıyor.
YENİ KERBELALARIN OLMAMASI İçİN MÜCADELE VERMEMİZ GEREKİYOR
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Avcu, AA muhabirine, İslam tarihinin elim olaylarından Kerbelanın, özünde siyasi bir mesele olduğunu belirtti.
Hz. Muhammedin en yakınlarının Kerbela olayında katledilmesinin, inanç ve itikat haline geldiğini bildiren Avcu, Bu olay adeta Müslümanların birbirleriyle olan diyaloglarını belirler hale geliyor. Kerbelayı kendi dönemi ve şartları içinde anlamamız ve dersler çıkarmamız gerekiyor. Kerbelayı bugün yaşanmış gibi taraf olmaya çalıştığımızda ve o taraf üzerinden kendimize bir karşı taraf inşa ettiğimizde bu kutuplaşmaya ve bölünmeye sebep oluyor. dedi.
Anadolu ve Türk toplumunun her zaman mazlumun, Hz. Hüseyinin yanında olduğunu anımsatan Avcu, Acıyı yaşamak ve hissetmekle, onu bugünkü güncel ilişkilerimizin parçası haline getirmek ayrı şeyler. Bizim bu ikincisini yapmamamız lazım. Kardeşçe yaşamamız için Kerbeladan dersler çıkarmamız ve yeni Kerbelaların olmaması için mücadele vermemiz gerekiyor. diye konuştu.
Avcu, Kerbelada şehit olan Hz. Hüseyin ve ehlibeyti rahmetle yad etti.
KERBELA OLAYINDA YAŞANANLAR
Uzun süren siyasi mücadeleler sonucu miladi takvime göre 661de halifelik makamını ele geçiren Muaviye, Hazreti Hasanın şehadetinden sonra halifelik makamının saltanata dönüştürülmesi adına oğlu Yezid için halktan biat almaya başladı. Fakat Hazreti Hüseyin bu durumu kabullenmedi.
Muaviyenin 680de ölümünden sonra yerine geçen oğlu Yezid, ilk iş olarak Hazreti Hüseyinin biatını almak istedi. Hazreti Hüseyin, biat ettirilmesine yönelik baskılar artınca durumun kötüye gideceğini anlayarak, aile fertleriyle mayıs 680de Mekkeye doğru hareket etti.
Mekkeye gelen Kufeliler ise Hazreti Hüseyini şehirlerine davet ederek, Emevilere karşı birlik oluşturmayı teklif etti.
Hazreti Hüseyin daha önce hem babası Hazreti Aliye hem de ağabeyi Hazreti Hasana karşı ihanetlerine şahit olduğu Kufelilerin samimiyetlerini anlamak için amcasının oğlu Müslim bin Akili Kufeye gönderdi.
Kufede 18 bin kişi, Müslim bin Akilin önünde Hazreti Hüseyine biat etti. Ancak daha sonra Kufeliler ihanet ederek, Emevilerin bin Akili öldürmesine göz yumdu.
Son gelişmelerden haberdar olamayan Hazreti Hüseyin, aile fertleriyle Kufeye doğru yola çıktı. Hazreti Hüseyin yolda Müslimin başına gelenleri haber aldı. Fakat Müslimin oğullarının, babalarının intikamını almak istediklerini söylemesi üzerine yoluna devam etti.
Kufe Valisi Ubeydullah bin Ziyadın, bin askerle beraber gönderdiği Hürr bin Yezid, kafilenin yola devam etmesine izin vermeyerek, Hazreti Hüseyine validen yeni emir gelinceye kadar Kufe ile Medine arasında bir yol takip etmesini söyledi.
Bunun üzerine Fırat Nehri kenarındaki Kerbela çölüne önce Hazreti Hüseyin, sonra sahabelerden Sad bin Ebu Vakkasın oğlu Ömer bin Sad ulaştı.
Kufe Valisi Ubeydullah, Ömer bin Sada, Hazreti Hüseyinden Yezid adına biat almasını, aksi halde suyla bağlantısının kesileceğini söyledi.
Biat teklifini kabul etmeyen Hazreti Hüseyin ve yanındakiler, zulme boyun eğmemek için Allah yolunda ölme kararı aldı.
Hazreti Hüseyin ile beraberindeki 32 atlı ve 40 piyade, bölgede kurulan çadırda savaş hazırlıklarını tamamladı.
Daha sonra Hazreti Hüseyin, beraberindekiler ve Yezid taraftarları, Kerbelada karşı karşıya geldi. Ordusunun isyanından çekinen Ömer bin Sad, bizzat ilk oku atınca savaş başladı. Savaş meydanında Hazreti Hüseyin tarafından çok kişi öldü, geriye ehlibeytten başka kimse kalmadı.
Babası Hazreti Hüseyinden izin alarak çadırından savaş alanına çıkan 19 yaşındaki Ali el-Ekber, Kufeliler tarafından mızrak ve kılıç darbeleriyle şehit edildi. Kufeliler, Hazreti Hüseyinin diğer çocukları Cafer ve Abdullahı da şehit etti.
Savaşta aldığı ok ve mızrak darbeleriyle atından yere düşen Hazreti Hüseyinin başı kesildi. Hazreti Hüseyin ve beraberindekilerin kesik başları Yezide gönderildi, cenazeleri ise Beni Esed mensubu El-Gadiriye köylülerince Hair denilen yerde toprağa verildi.