MUĞLA (AA) - ALİ RIZA AKKIR - UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Muğlanın Seydikemer ilçesindeki Letoon Antik Kenti, bünyesinde barındırdığı 3 tapınak ve yazıtlarla Likya tarihinin aydınlanmasına katkı sağlıyor.
Kumluova Mahallesinde bulunan, 1988de UNESCO Dünya Miras Listesine alınan kent, Likya medeniyetinin dini merkezi olarak biliniyor.
Bünyesinde barındırdığı Leto, Apollon ve Artemis adına yapılmış tapınaklar, yazıtlar ve heykel kaideleriyle Likya tarihinin gün yüzüne çıkmasına katkı sunan kentte kazı ve restorasyon çalışmaları sürüyor.
Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Letoon Antik Kenti Kazısı Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Aslan, AA muhabirine, kentin en büyük özelliklerinden birisinin tüm Likya’nın ortak kullanım alanı olduğunu söyledi.
Kentte Leto, ikiz çocukları kızı Artemis ve oğlu Apollonun adlarının yer aldığı tapınakların bulunduğunu belirten Aslan, Tapınakların etrafında Hadrian dönemine bir çeşme, Erken Bizans Dönemine ait bir kilise ile 8 bin kişilik Helenistik Döneme tarihlendiren Likyanın üçüncü en büyük tiyatrosu var. Bunların dışında yamaçlarda rahip evleri ile çeşitli tipte mezarları olan nekropol alanları var. dedi.
Aslan, kentin 1988de UNESCO Dünya Miras Listesine alınmasının en önemli nedeninin kentteki çok sayıda Likçe yazıt olduğunu ifade etti.
- Kent, Likyanın hafızası niteliğinde çok sayıda yazıt ile heykel barındırıyor
Fethiye Müzesinde sergilenen üç dilli yazıtın da kentte bulunduğunu dile getiren Aslan, Antik kentteki üç dilli yazıtın Likçe dilinin çözülmesine olan katkısı dolayısıyla Letoon, UNESCO Dünya Miras Listesine dahil edilmiş. Yazıtların yanında kentte çok sayıda heykel kaidesi de bulunuyor. Kaidelerin üzerindeki yazıtlardan kimlere ait olduklarını biliyoruz. Kent, Likyanın hafızası niteliğinde çok sayıda yazıt ile heykel barındırıyor. diye konuştu.
Aslan, Likya kentlerinin birçoğunda Letoon Antik Kenti’ndeki gibi üç tapınağın görülemeyeceğini dile getirdi.
Alandaki bazı yazıtların Likya Birliğinde alınan kararların bir örneği olduğunun tespit edildiğini vurgulayan Aslan şunları kaydetti:
Bu anlamda kent, Likyanın tarihiyle ilgili zengin bir içeriğe sahip. Bazı yazıtlarda kutsal alanın kurallarının yer aldığı ifadeler bulunuyor. Kutsal alana metal eşya ve silahla girilemeyeceği, alanda gece konaklanamayacağı gibi alanın yönetimine yönelik yazıtlar da bulunuyor. Başka antik kentlerde de bununla ilgili pek örnek yoktur. Likyanın ortak hafızası olması bakımında çok önemli. Yaklaşık 8 bin kişilik Helenistik Dönem tiyatrosunun ise oyunlardan ziyade dini törenler ve meclis toplantıları için kullanıldığını düşünüyoruz. Tiyatro, Roma Döneminde de kullanılmış. Dolayısıyla Helenistik Dönemden Roma Dönemine bir devamlılık da söz konusu.
Son 4 yıldır ekip olarak kentte kazı ve restorasyon çalışmalarını yürüttüklerini belirten Aslan tiyatroyu kazı çalışması ve restorasyonun ardından kullanıma açacak planlamayla hareket ettiklerini anlattı.
Erken dönem Bizans kilisesinde ve mozaiklerin korunması, onarımıyla ilgili restorasyon çalışmalarının devam ettiğini aktaran Aslan, Leto Tapınağının restorasyon projeleri hazırlanıyor. Geçen yıl açtığımız ve Roma Dönemine tarihlendirilen anıt mezarın restorasyon projesi tamamlanmak üzere. Leto Tapınağının bloklarının yüzde 80in alanda bulunuyor. Buranın da ilerleyen yıllarda restore edilmesi için projeler hazırlanıyor. Alanda yazıt bilimcileri tarafından epigrafi çalışmaları da sürüyor. ifadesini kullandı.