Polisin beylik tabancası kurbanı olan Dilek Doğan mahkemesinden çarpıcı dakikalar! O polis...

18 Ekim'de İstanbul Sarıyer'de baskın yapılan evde polisin namluusundan çıkan kurşun ile hayatını kaybeden Dilek Doğan için açılan davanın mahkemesi başladı. Mahkemeye katılan Dilek Doğan'ın annesi polisleri görünce adeta kendinden geçip feryat etti

Haberler 17.02.2016 - 17:49 Son Güncelleme : 17.02.2016 - 17:49

18 Ekimde İstanbul Sarıyerde baskın yapılan evde polisin namluusundan çıkan kurşun ile hayatını kaybeden Dilek Doğan için açılan davanın mahkemesi başladı. Mahkemeye katılan Dilek Doğanın annesi polisleri görünce adeta kendinden geçip feryat etti

Sarıyerde terör örgütü DHKP/Cye yönelik operasyon sırasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Dilek Doğanın ölümüne ilişkin bir polis memurunun yargılanmasına başlandı.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık polis memuru Y.M katıldı. Dilek Doğanın anne ve babası ile taraf avukatları da duruşmada hazır bulundu.

Mahkeme başkanı, kalabalık dolayısıyla 5 polisin duruşmanın güvenliğini sağlamak için mahkeme salonunda bulunmasını istedi. Duruşmadaki müşteki ve müdahil avukatlar, bu duruma itiraz etti. Müdahil avukatlarından Ömer Kavilli, duruşma salonuna girmek isteyen avukatlara izin verilmediğini ve bazı avukatların darbedildiğini öne sürdü.

Bu konunun cumhuriyet savcılığını ilgilendirdiğini, şikayet var ise savcılığa müracaat edilmesi gerektiğini kaydeden mahkeme başkanı, Adliyenin büyük salonu müsaitse duruşmaya orada devam edelim teklifinde bulundu. Teklifin avukatlarca da kabul edilmesinin ardından duruşma adliyedeki büyük salona alındı.

Büyük salonun bulunduğu koridorda, güvenlikçiler ile avukatlar ve izleyiciler arasında tartışmalar yaşandı. Büyük salonda tekrar başlayan duruşmada Dilek Doğanın annesi Aysel Doğan, sanığa sözlü olarak tepki gösterdikten sonra sinir krizi geçirdi. Bunun üzerine avukatlar anne Doğana yardım etti. Annenin tepkisinden sonra sanık polis memuru, güvenlik gerekçesiyle kısa bir sür salon dışarısına çıkarıldı.

Duruşmada yoklama yapılmasının ardından savcı iddianameyi okumaya başladı.

ADLİYE ÖNÜNDE İZİNSİZ GÖSTERİ

Bu arada, duruşma dolayısıyla gelen bir grup, adliyenin karşısındaki meydanda slogan atarak halay çekti. Polis, gruptakilere dağılmaları yönünde uyarıda bulundu. Gruptakiler, polis ekiplerine pet şişe ve taş atarak karşılık verdi. Polis, grubu meydanın dışına doğru uzaklaştırdı. Gruptakiler bu kez yola çıkarak oturma eylemi yaptı. çevik kuvvet ekipleri, oturma eylemi yapanların etrafını sararak, müdahale etti. Müdahale sırasında polise mukavemette bulunan bazı kişiler gözaltına alındı. Sabahki müdahalelerle birlikte toplam 22 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

Duruşma nedeniyle adliye içi ve dışındaki güvenlik önlemleri sürüyor.

SÜREç

Dilek Doğan, terör örgütü DHKP/Cnin 10 Ağustosta ABD Başkonsolosluğuna yönelik saldırısının firari şüphelisi H.R.Knin yakalanabilmesi ve muhtemel başka bir silahlı eyleminin önlenebilmesi amacıyla 18 Ekimde Sarıyerde düzenlenen operasyon sırasında yaralanmıştı. Hastanede tedavi altına alınan Doğan, 7 gün sonra hayatını kaybetmişti.

Doğanın ölümüne ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında, operasyona katılan polis memuru Y.Mnin ifadesi alınmış ve bu kişi tutuklanması istemiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmişti. Hakimlik, polis memurunun adli kontrolle serbest bırakılmasına karar vermişti.

Soruşturma sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Dilek Doğanın ölümüne neden olduğu öne sürülen polis memuru Y.M hakkında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ile kamu görevlisine ait araç ve gereçleri suçta kullanmaktan 20 yıldan 26,5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

çağlayandaki İstanbul Adalet Sarayındaki büyük salondaki duruşmaya, tutuksuz sanık Y.M. ile şikayetçiler Dilek Doğanın ailesinin yanısıra Berkin Elvanin annesi Gülsüm ve babası Sami Elvan, CHPli milletvekilleri Selina Doğan, Gamze Akkuş İlgezdi, İlhan Cihaner, Hilmi Yarayıcı, Ali Haydar Hakverdi, Barış Yarkadaş ile HDP milletvekili Huda Kaya ve çok sayıda izleyici katıldı.

Dilek Doğanın ailesini 100ün üzerinde avukat temsil etti. Duruşma salonun içinde de sivil polisler güvenlik önlemi aldı. Ayakta kalan bazı avukatlar da kendileri için ayrılan bölümde polislerin oturmasına tepki gösterdi. Dilek Doğanın annesi Aysel Doğan, tutuksuz sanık içeri alınınca feryat etmeye başladı.

Aysel Doğan, Dileğim, yavrum, annem diye ağladı. Doğanı etrafındakiler teskin etti. Salon içinden de bir izleyici, Senin çocukların yok mu? Nasıl vurursun diye bağırdı. Sanık Y.M.nin kimlik tespitinin ardından duruşma savcısı iddianameyi okumaya başladı.

ADLİYE ÖNÜNDE POLİS MÜDAHALESİ: 22 GÖZALTI

Öte yandan duruşma öncesi adliye önünde gerginlik yaşandı. Polisin biber gazı ve tazyikli su ile yaptığı müdahalede 22 kişi gözaltına alındı.

Davanın görüldüğü çağlayandaki İstanbul Adalet Sarayına gelen bir grup, duruşmayı izlemek için adliye binasına girmek istedi. Sadece ailenin alınacağının söyleyen polis, grubun önüne barikat kurarark adliye binasına girmesini engelledi. Bunun üzerine grupla polis arasında arbede yaşandı. İçeri girmek isteyen grup polis barikatını aşmaya çalıştı. Polis ise biber gazı ve boyalı mermi atarak grubu dağıtmaya çalıştı. Üzerlerine TOMAdan tazyikli su sıkılan gruptan bazıları da gözaltına alındı. Şu ana kadar gözaltına alınanların sayısının 22 olduğu belirtildi.

KORİDOR DA KARIŞTI

Dava başlamadan önce İstanbul 12. Ağır Ceza Mahmekesinin bulunduğu koridor da karıştı. Koridorda, özel güvenlik görevlileriyle davaya katılmak isteyen avukatlar ve izleyiciler arasında tartışmalar yaşandı. Gerginlik duruşma salonunda da devam etti. Avukat Ömer Kavili içeri girerek mahkeme başkanına, Davaya katılmak isteyen meslektaşlarımız polis tarafından tartaklanıyor, içeri alınmıyor, sizin bir talimatiniz mı var? diye sordu.

Diğer avukatların da buna tepki göstermesi üzerine başkan salonun boşaltılmasını istedi. Buna rağmen avukatlar dışarı çıkmadı. Daha sonra Mahkeme Başkanı avukatların alınmaması yönünde talimatı olmadığını belirterek mübaşire avukatların alınması için talimat verdi. Bu sırada bir avukat duruşmanın büyük salona alınmasını talep etti. Heyet bu talebi kabul etti. Ancak büyük salonun bulunduğu koridorda da tartışmalar devam etti.

CHP milletvekili Ali Haydar Hakverdi bariyerin önüne gelerek içeri girmek istedi. Ancak güvenlik, Kimliğinizi görebilir miyim? dedi. Milletvekili Haydar da kimlik göstermeyeceğini söylemesi üzerine tartışma çıktı.Tartışmalar sırasında izleyiciler koridordaki barikatı zorladı.

O POLİS: BİZİM DE ANNEMİZ VAR

Dilek Doğanın öldürülmesiyle ilgili davada, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğünde polis memuru Y.M. savunmasını yaptı. İhmali davranışla kasten adam öldürme suçundan 26.5 yıla kadar hapsi talep edilen sanık polis Y.M. kendisinin tetiğe basmadığını, aileyi salona ittirdiği sırada silahının patladığını söyledi. Patlamaya Dilek Doğanın ağabeyi Mehmet Doğanın neden olduğunu belirten Y.M. Üzgünüm. Aileye başsağlığı diliyorum dedi.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuksuz yargılanan sanık Y.M. savunmasında, eski görev yaptığı yerler hakkında bilgi vermesinin ardından Şırnakta bir ay çalıştıktan sonra İstanbula döndüğünü söyledi. Y.M. gece yapılacak operasyon için erken saatlerde özel harekat ekibiyle hazır bulunduklarını, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Şube Müdürlüğünde operasyonla ilgili kendilerine brifing verildiğini anlattı. Burada arama yapacakları kişinin bilgisinin verildiğini anlatan Y.M. kendilerine verilen adrese intikal ettiklerini, bahçe duvarından ikamete giriş yaptıklarını söyledi.

Üç kişinin bahçede alkol aldıklarını ve adının Mehmet Doğan olduğunu öğrendiği kişinin adresi doğruladığını ifade eden Y.M. Arama kararımız olduğunu, içeride başka kişiler olup olmadığını sordum. Mehmet Doğan, annesi ve babasının olduğunu, annesinin şeker hastası olduğunu belirterek Telaşlanır, korkar, önce ben girip arama yapılacağını söylesem olur mu? dedi. Bizim de annemiz var, insani duygularla onun bu isteğini onayladım. Evin kapısını zorlamadan içeri girdik. İçeri girdiğimizde koridorun başında annesi ve babası bekliyordu. Ön kontrol için ekipten arkadaşları içeri aldım. O sırada bir bayan daha gördük. Öncesinde Mehmet Doğan bize içeride sadece anne ve babasının olduğunu söylediği için temkinli yaklaştım. Mehmet Doğan, kızkardeşi olduğunu söyleyince ismini sordum. Adının Dilek olduğunu kimliğini sordum. Kimliğini alarak kontrol için GBTdeki arkadaşlara verdim diye konuştu.

Bunun üzerine şikayetçi Mehmet Doğan, Yalan söyleme, öyle demedim diye bağırdı. Mahkeme Başkanı Nimet Demir de sakin olması için Doğanı uyardı.

ARAMA YAPILIRKEN AİLEYİ SALONA ALDIM

Dilek Doğanın Galoş giyin, pis herifler dediğini belirten Y.M. Kendisine operasyonel ekibinin galoş giyemeyeceğini ancak arama ekibinin giyeceğini söyledim. Daha sonra Dilek Doğan ile aramızda bir diyalog olmadı. Ancak Mehmet Doğan, sürekli hakaretlerine devam ediyordu. Ben de ona, Annem hasta dedin, istediğin gibi girdik. Niye böyle yapıyorsun? Arama yapıp çekip gideceğiz dedim. Genel aramadan sonra özel harekat ekibini dışarı aldım. Arama ekipleri içeri girdi. Bu sırada Mehmet Doğan, sözlü hakaretlerine devam ediyordu. Aileyi salona aldım dedi.

PATLAMA SESİNİN KENDİ SİLAHIMDAN GELDİĞİNİ BİLE ANLAMADIM

Arama devam ettiği sırada Mehmet Doğanın salondan çıktığını gördüğünü söyleyen Y.M. arama ekipleri çalışırken bellerinin açıldığını, silahlarının açıkta kaldığını, bu nedenle güvenliği sağlamak için Doğanı içeri doğru ittirdiğini anlattı. Silahını ittirmek için göğsüne yasladığını gösteren Y.M., Mehmet Doğanı ve arkasında bulunan annesiyle babasını geriye doğru ittiriyordum. Dilek Doğan, solumdaydı. Mehmet Doğan, silahıma ellerini atmaya başladı. Ben de silahımı kaptırmamak için geri hamle yaptım. O sırada patlama sesi geldi. Patlama sesinin kendi silahımdan geldiğini bile anlamadım dedi. Sanığın bu sözlerine duruşma salonundakiler tepki gösterdi.

Dilek Doğan yere düşünce eğilip baktığını yaralanmış olduğunu görünce, hemen ambulansa haber vermelerini söylediğini belirterek Y.M. Ben tetiğe basmadım, öyle bir pozisyonum da yoktu. Annesi bağırdığında ona da söyledim. Benim de ailem var. Üzgünüm. Ailesine başsağlığı diliyorum dedi.Y.M. , Dilek Doğanı hastaneye götürme çabalarına ailenin engel olduğunu da ileri sürdü.

EMEKLİLİK PLANLARI YAPARKEN BAŞIMA BU GELDİ

İfadesinin ardından sanığın çapraz sorgusuna geçildi. Doğan ailesinin avukatları, Evde güvenli ortamı sağladıktan sonra neden silahın emniyetini kapatmadın diye sordu. Sanık ise bu soruya, Özel harekatçılar silahlı ya da bombalı saldırıların olma ihtimali olan yerlere gideriz. Nereden ne zaman ne geleceğini bilemeyiz. Bunun için de her zaman tetikte bekleriz dedi. Doğan ailesinin avukatlarından biri ise sanığa, Daha önce birini vurdunuz mu? diye sordu. Sanık Y.M, 26 yıllık polisim. Emekliliğime az kaldı. Emeklilik planları yaparken başıma bu geldi dedi.

Avukatın sorusunu tekrarlaması üzerine ise sanık, Şimdiye kadar kimseyi vurmadım, öldürmedim. Hakkımda açılmış bir tek bir adli ve idari dava yok. Galoş giy dedi diye silahımı çekip kimseyi vurmam. İnsanlığa sığmaz. Bizim de annemiz var dedi. Bunun üzerine ise izleyici sıralarından biri, Senin de kızların varmış diye bağırdı.

Avukatların, Mehmet Doğanın kelepçelenmesini sormaları üzerine de sanık Y.M., Dilek Doğana ambulans çağrılmasını söyledim. Daha sonra Mehmet Doğanın gözaltına alınmasını söyledim. çünkü patlamaya neden olan kişi Mehmet Doğandır dedi. Sanığın savunmasının ardından Doğan ailesine söz verildi.

PANİK YAPSAM BELKİ KAPI ÖNÜNDE BENİ VURACAKLARDI

Dilek Doğanın ağabeyi Mehmet Doğan, polisler geldiğinde kapıda arkadaşıyla sohbet ettiğini belirterek, Ben herhangi bir panik yapmadım. Panik yapsam belki kapı önünde beni vuracaklardı. Polis, Operasyona geldik dedi. Ben de Tabi dedim. Arama yapmalarına engel olmadım. Niyetim engellemek olsa kapıdan içeri polisleri sokmazdım. Eğer ben yalan söylüyorsam sanık polis müdahale edebilir. Yalan söylüyor diye bağırabilir. Sanık, Evde kim var? diye sordu. Ben de Annem, babam ve kızkardeşim var diye cevap verdim. Ellerimle evin kapısını açtım. Dileki kaldıracaktım, annemi uyandırması için. Zaten Dilek de uyanmıştı. Sanık polis, Dileke 3 kez senin adın ne ? diye sordu. Ardından kimliklerimizi istedi. Biz de verdik. Kimlik elinde olmasına rağmen Dileke Senin adın ne? diye sormaya devam etti. Eve ayakkabılarla girilmesinden rahatsız olmuştuk. Kardeşim Dilek de Ayağınıza galoş giyerseniz sevinirim dedi. Arama yapacak ekibi içeri çağırdılar. Herhangi bir tartışma yaşanmadı. Orada benim arkadaşım Tayfun da vardı. Tayfuna Ağabeyi arama yapılırken sen de gel bak dedim. Polislere hiçbir zaman hakaret etmedim, hiçbir şey yapmadım. Annem o sırada Ankaradaki canlı bombayı niye önceden bulmadınız? dedi diye konuştu.

DİLEK VURULUNCA BİZ KENDİMİZİ KAYBETTİK

Doğrudur Ankaradaki olayları eleştirdim. Sanık öyle bir hızla geliyor ki beni susturmak için diyen Mehmet Doğan, Sanık çok sinirli geldi. Koridora gelir gelmez silah patladı. Küçücük ev, bir sürü insan var. Silahını emniyete al. Sonra Dilek vurulunca biz kendimizi kaybettik dedi.

HAKARET ETSE AİLEYİ YOK EDERDİ, ÖYLE BİR RUH HALİ VARDI

Dilek Doğanın Annesi Aysel Doğan da, Oğlum Mehmet kapıyı açıp, Polisler geldi, sakin ol, koltuğa otur dedi. O sırada Dilekin sesini duydum Galoş giyin ayakkabılarınızla gezmeyin dedi. Polisler odaya aramaya geçtiler. Sonra bu polis (Sanık) deli gibi dolaştı evde. Baktım sessizlik oldu. Hatice Ruken Kılıç burada mı? diye soruldu. Ben 21 yıldır buradayım öyle bir isim duymadım dedim. Ne için arıyorsunuz? deyince Canlı bombayı arıyoruz dedi. Ben de canlı bombayı benim evimde mi arıyorsunuz, Ankarada o kadar insan hayatını kaybetti. Neden engel olmadınız? dedim. Sanık, Dileke döndü, Senin adın ne? diye sordu. Dilek de adını söyledi. Kimliklerimiz istendi. Ben çok sayıda operasyon gördüm. Dileki oraya getirdiğimde 4 yaşındaydı. O kadar polis geldi. Ama Dileke dokunmadı. Olay günü sanık polisin hiçbir şeye tahammülü yoktu. Orası bir ev ve evdekilerin her şey demeye hakkı var, hazırlıklı geleceksin, elin tetikte gelmeyecektin. Mehmet, polislere hakaret etmedi. Hakaret etse aileyi yok ederdi öyle bir ruh hali vardı. Sanığın kapıya çarpmasıyla silahın patlaması bir oldu diye konuştu.

KEŞKE BANA ATEŞ ETSEYDİ, çOCUĞUMUN ACISINI GÖRMESEYDİM

Anne Aysel Doğan, Keşke bana ateş etseydi. çocuğumun acısını görmeseydim. çocuğumu bizden aldı. İnşallah bizim gibi olur, ömür boyu yaşar diyerek konuşmasını tamamladı. Dilek Doğanın babası Metin Doğan da olay gününü anlatarak, Sanık polis Y.M. dışardan aniden gelmesiyle silah patladı. Ondan sonra aramızda arbede yaşadık diye konuştu. Duruşma tanık dinlenmesiyle devam ediyor.

Ana Sayfaya Git