Sudandaki gelişmelerin değerlendirildiği görüşmede Bin Ferhan, insani çalışmaların yeniden yürütülebilmesi, sivillerin ve insani yardım çalışanlarının korunması ve temel yardımların bölgeye ulaşması için insani yardım koridorlarının güvenliğinin sağlanması adına ülkedeki tüm tarafların taahhütlerini yerine getirmesinin önemini vurguladı.
Suudi Bakan ayrıca ülkesinin sükunetin sağlanması, ulusal çıkarlara öncelik verilmesi, her türlü askeri tırmanışın durdurulması, Sudana ve kardeş halkına güvenlik ve istikrarın yeniden tesisini garanti eden siyasi bir çözüme yönelinmesi çağrısını yineledi.
SUDANLI TARAFLARIN CİDDE MÜZAKERELERİ
Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), ABD ve Suudi Arabistanın arabuluculuğunda kalıcı ateşkese varılması için Ciddede müzakereler yürütüyor.
Ordu, 27 Temmuzdaki açıklamasında, Ciddedeki heyetin birçok noktada anlaştığını, ancak HDK ile başkentteki evlerin, hizmet tesislerinin, hastanelerin ve yolların boşaltılması da dahil bazı temel noktalar üzerinde uzlaşılamaması nedeniyle görüşmelerin başarısız olduğunu belirtmişti.
HDKden yapılan açıklamada ise çatışmaların Durdurulması Anlaşmasının imzalanmasını ve kapsamlı çözüm müzakereleri için genel ilkelerin beyan edilmesini engelleyen şeyin, ordunun uzlaşmaz tutumu ve liderleri üzerinde ordu genel komutanlığındaki kuşatmanın kaldırılması ve komuta merkezine gıda, yakıt ve ilaç sokulması konusundaki haksız ısrarı olduğu kaydedilmişti.
Sudan ordusu, Cidde kentindeki müzakere heyetinin, istişareler için ülkesine döndüğünü, görüşmeler yeniden başladığında müzakereleri sürdürmeye hazır olunduğunu açıklarken, HDK heyetinin ise Sudan halkının, savaşı sonlandırma arzusuna saygısı nedeniyle Ciddeden ayrılmadığı belirtilmişti.
SUDANDA ORDU İLE HDK ARASINDAKİ çATIŞMALAR
Sudan ordusu, bir zamanlar desteklediği ancak bağımsız ve paralel bir ordu gibi davranması nedeniyle tehdit olarak gördüğü HDKnin, 2 yıl içinde tamamen orduya entegrasyonunu istemişti.
HDKnin ise sivil hükümetin ardından yaklaşık 10 yıla yayılan bir süreçte bunu kabul edebileceğini açıklamasıyla başlayan söz savaşı ve gerginlik, 15 Nisan sabahı taraflar arasında, başkent Hartum ve çeşitli şehirlerde silahlı çatışmaya dönüşmüştü.
çatışmalarda çoğu sivil 3 binden fazla kişi hayatını kaybetti, on binlerce kişi yaralandı. Uluslararası Göç Örgütüne göre, ülke içinde ve dışında 3,5 milyondan fazla kişi yerinden edildi.