1. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanık B.Ş. (42), hayatını kaybeden işçi Uğur Bıyıklının (33) eşi Berna Bıyıklı ile taraf avukatları katıldı.
B.Ş. savunmasında, söz konusu ocağın kendisine ait olmadığını söyleyerek, Kaçak maden ocağı maktul Uğur Bıyıklıya aittir. Ben sadece bu kaçak ocağına malzeme taşınması için aracımı tahsis etmiştim. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. dedi.
Ölen madencinin eşi Berna Bıyıklının avukatının, sanığın kendisinin yanına gelerek maktulün ailesiyle tazminat hususunda anlaşma yapacaklarını söylediğini iddia ederek, Kaçak maden ocağı kendisine ait değilse neden böyle bir talepte bulunmuş, sorulmasını talep ediyorum. demesi üzerine sanık B.Ş, Müşteki benim yanıma gelerek zor durumda olduğunu söyleyerek, Bana yardımcı olursan davamı geri çekerim. dedi. Ben de maddi açıdan yardımcı olabileceğimi söyledim. Müşteki benim yanıma gelerek para teklifinde bulunmuştur. diye konuştu.
Berna Bıyıklı ise kaçak maden ocağının sanığa ait olduğunu ileri sürerek, Eşim sanığın yanında kaçak maden ocağında çalışmaktaydı. Sanıktan şikayetçiyiz. dedi.
Tanık C.E. de maktulün olaydan yaklaşık 1 hafta önce yanına geldiğini anlatarak, Kaçak maden ocağı olduğunu söyleyerek burada çalışıp çalışamayacağımı sordu. Ben de işsiz olduğum için maktulün teklifini kabul ettim. Maktul ile 6-7 gün boyunca kaçak maden ocağında çalıştık. Ben yevmiyemi de maktulden aldım. Bana hiç sanıktan bahsetmedi. Sadece sanık birkaç kez kaçak maden ocağına arabasıyla geldi. Bizim kaçak maden ocağından Uğur ile beraber çıkarmış olduğumuz kömürleri alarak götürdü ancak bu kömürleri ne yaptı bilemiyorum. ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, dosyada gelinen aşamayı dikkate alınarak sanık hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Merkez Bağlık Mahallesinde ruhsatsız işletilen maden ocağında, 21 Haziranda meydana gelen göçükte ağır yaralanan Uğur Bıyıklı (33), tedavi altına alındığı Ankara Etlik Şehir Hastanesinde müdahalelere rağmen 25 Haziranda hayatını kaybetmişti.