Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşliyen, Hicri yılbaşıyla ilgili değerlenirme yaparken, Müslümanların Allahın rızasını kazanmak için muhacirler gibi her şeyden vazgeçebilmesi gerektiğini söyledi.
İşliyen şu açıklamayı yaptı; Peygamber Efendimizin ve müminlerin hicret etmeye başladıkları tarih dönem esas alarak 622 miladi yılı bir hicri yıl olarak belirlenmiştir. O zamandan bugüne tam 1437 yılı geride bırakmış oluyoruz. Hicri yıla girerken hem hicretteki fedakrlıkları, hem hicri yılın ilk ayı olan muharrem ayının faziletini hem de muharrem ayında gerçekleşen hadiseleri gündemimize almamız gerekiyor. Hicret, İslam tarihinde Kuranı Hz. Peygamber ile beraber yaşamayı tercih eden müminlerin Medineye yolculuğuna denir. Dünyaya ait olan her şeyi geri bırakarak; evlatlarından, hatta ailelerinden bile vazgeçerek Allahın rızası istikametinde yaşayacaklarını ümit edilen yolculuğun adıdır hicret. Hicretin bize verdiği mesajların bir tanesi, hayatımız boyunca gaye edinmemiz gereken yegne husus, Allahın rızasını kazanmadır. Muhacirlerin Mekkeden Medineye göçerken bütün dünyadan vazgeçebildikleri gibi biz de rabbimizin rızasını kazanabilmek için her şeyimizden vazgeçebilmeliyiz. Yeter ki O bizden razı olsun.
GIYBET ETMEYEN BİR MECLİS
Peygamber Efendimiz muhacir için Allahın yasaklarından kaçınan kimse olarak buyurur diyen İşliyen, Bu buyruğu akıldan çıkarmamak gerekir. çünkü gayr-i meşru işlerin yapıldığı, yasakların işlendiği bir meknı terk edip de Allahın helal kıldığı bir bölgeye geçmek bile hicrettir. Gıybet edilen bir meclisi terk edip, gıybet edilmeyen bir meclise geçmek hicrettir. Haramların işlendiği bir meclisi terk edip, haramların işlenmediği bir meclise geçmek bir hicrettir. Hayatımız boyunca hicret devam etmektedir. Bizim her birimizin hicrette verilen mesajla beraber Ensarın kendilerine gelen Mekkeli Müslümanlara evlerini ve yüreklerini açmaları, kendi ihtiyaçları olsa bile kardeşlerini kendi nefislerine tercih etmeleri bizim bugün çok çok konuşmamız gereken, benimsememiz gereken hususlardır. Müslümanlar bugün Mekkede sahabenin yaşamış olduğu sıkıntılara benzer sıkıntılar yaşamakta, yurtlarından uzaklaşmakta, muhacir durumuna düşmekte ve daha emin gördükleri Müslüman beldelere hicret etmektedirler. Onlara yüreklerimizi açmamız, onlarla ekmeğimizi paylaşmamız gerekir. İnşallah bu bize hicret sevabı kazandıracaktır. şeklinde konuştu.