Anneler olaya el koysunlar!

Başbakan Erdoğan, "Anneler bu meseleye el koymalıdır. Çocuklarına sahip çıkmak ve terörün kıskacından çekip çıkarmak zorundadır. ’Çekin elinizi çocuklarımızın üzerinden’ demelerini istiyorum" dedi.

Haberler 09.03.2012 - 10:24 Son Güncelleme : 09.03.2012 - 10:24

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan ile geldiği Mardinde havaalanından kent merkezine kadar yoğun güvenlik önlemleri altında gitti. Erdoğanın uçağının indiği Kızıltepe İlçesi ile Mardin kent merkezi arasındaki 20 kilometrelik karayolunun iki tarafına jandarma özel harekat timleri yerleştirildi, yüksek tepelere ise yüzlerce asker konuşlandırıldı.

KUŞ UÇURTULMADI DÜN MARDİN’DE

Jandarma alanına giren yerlerde askerler Başbakana yoğun koruma sağlarken, kent merkezinde ise polis özel harekat timleri adeta kuş uçurtmadı. Başbakan Erdoğanı Mardin kent merkezine kadar 2 Kobra helikopter konvoyunun üzerinde uçarak havadan koruma sağladı. Kent merkezinde ise polis helikopterleri Başbakanın konuşma yapacağı alanların üzerinde sürekli uçuş yaparken, keskin nişancılar ise çatılarda görev yaptı, sinyal bozucu Jammerli araçları Başbakanın konvoyunun yanından ayrılmadı.

MÜZEYEN TEZEYE YARDIM ELİ UZATTI

Başbakan Erdoğan, Artuklu Üniversitesindeki etkinlik öncesi, otobüsünden inerken yanına yaklaşan 55 yaşındaki Müzeyyen Öztepe, oğlu Fıratın, Sivas Cezaevinde bulunduğunu bu nedenle görüşe gitmekte zorlandığını ve Diyarbakıra nakledilmesini istedi. Başbakan Erdoğan ise Müzeyyem Öztepeye, Meraklanma dedi.

ÇATOM’UN SERGİSİNİN AÇILIŞINI YAPTI

Başbakan Erdoğan, Artuklu Üniversitesinde ÇATOMun Kendi öykülerini yazan kadınların el emeği sergisini açtı ve eşi Emine Erdoğan ile sergiyi gezdi. gezdi. Burada Erdoğan ve eşine el emeği oya işlemeleri ve şal şepikten yapılan çanta hediye edildi. Kadın günü etkinliği müzik dinletisi ile başladı. Salonda Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardinden gelen kadınlar da yer aldı.

TALEP VE YARDIM MEKTUPLARI TOPLANDI

Toplantı öncesinde Başbakan korumaları kadın izleyicilerin Başbakana vereceği mektupları topladı. Korumalar salonu dolaşarak kadınların daha önce hazırladığı veya hemen yazdığı talep ve yardım içeren mektupları Başbakana iletmek üzere aldı. Etkinlikteki ilk konuşmayı aynı zamanda Türkiyenin ilk kadın kaymakamı olan Kadın Statüsü Genel Müdürü Özlem Bozkurt Gevrek yaptı. Gevrekin konuşmasından sonra kum sanatı ile ilgili bir gösteri yapıldı.

HEM KARİYER HEM ÇOCUK YAPABİLİRİZ

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, taşın sanata dönüştüğü, her dilin, her inancın ve medeniyetin kardeşçe yaşadığı Mardinde olmaktan onur duyduğunu söyledi. Şahin, şöyle dedi: Her devletin, toplumun ve milletin bir kaderi ve dönüm noktası vardır. Öyle bir dönüşüm noktasıdır ki geçmişten aldığı güç ile geleceğe yön çizer.

ERDOĞAN DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLADI

Başbakan Erdoğan, kadınlar gününü Mardinli hanımlarla kutlamalarının özel bir anlamı olduğunu belirterek. Evliya Celebinin Mardin için Mardini tarif etmekte lisan kısa, kalem kırıktır dediğini söyledi. Daha önce 8 kadınlar gününde Vanlı depremzede kadınların hatırlanmayı hak ettiklerini söylediğini belirten Erdoğan, şöyle dedi:

SURİYEDEKİ KADINLARI HATIRLAMAK

Uluderede evlatlarını eşlerini kaybeden kadınlar hatırlanmayı hak ediyorlar dedim. Kuzey Afrikanın, Fasın, Tunusun, Libyanın ve Mısırın kadınları bu 8 Martta hatırlanmayı fazlasıyla hak ediyorlar dedim. Şimdi temennim ve duam Suriyedeki kadınların hatırlanacağı anı yakalamak ve yaşamaktır.

Ne yazık ki onlarca yıldır 8 Martı buruk karşılayan, isimleri anılmayan Somalinin, Filistinin, Afganistanın kadınları bu yıl da aynısını yaşamaya devam ediyorlar. Bir kez daha tüm dünyayı ve tüm dünya kadınlarını, Suriye başta olmak üzere, kanayan coğrafyalardaki kadınlarla dayanışmaya, onları hatırlamaya davet ediyorum.

BUNLARIN SÖZÜNE GÜVEN OLMAZ

Hiç kuşkusuz cinsiyet ayrımcılığı en az ırkçılık kadar kötüdür. En az ırkçılık kadar insanlık dışıdır. Dünyanın pek çok yerinde kadınlar, hem ırkçılıkla hem de cinsiyet ayrımcılığıyla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Fransa ne diyor? Göçmenleri ülkemizden atacağız diyor. Hani Avrupa Birliğinde böyle bir şey yoktu? Hani Avrupa Birliğinin başak ülkesiydin. İşte bunlar bu. Bunların sözüne güven olmaz. Bunlara inanılmaz. Bunlarda insanın değeri yok. Sıfatı göçmenmiş, ne olursa olsun. Ama bizde insandır, biz böyle bakarız. Büyük değişimlerin yaşandığı bu coğrafyadaki kardeşlerimizin demokrasiye hazır olup olmadıkları, hak edip etmedikleri tartışma konusu yapıldı. Bunların temelinde ırkçılık ayrımcılık ve kibir vardır.

ÖRGÜT İNFAZINA JENERATÖR GAZI İDDİASI

Erdoğan, Diyarbakırda bir mağarada 5 kadın teröristin infaz edilmesinde de benzer olayın yaşandığını belirterek, kaçan 7 kadın PKKlının yakalanıp bir mağarada günlerce işkence yapılarak öldürüldüğünü söyledi. Erdoğan, şöyle dedi: Kadınlar kaçıyor ancak yakalanıyorlar. Bir mağarada kendilerine günlerce işkence yapılıyor ve sonunda öldürülüyor. Anasının, babasının fiske vurmaya kıyamadığı kıyamayacağı gençlerimize bunlar yapılıyor. 1 yıl boyunca ölümlere ilişkin ailelerine haber verilmiyor. İranlı bir terörist ailelerine arayıp evlatlarının örgüt tarafından öldürüldüğünü söylüyor. Hadise böyle ortaya çıkınca terör örgütü 1 yıl sakladığı cinayeti açıklamak zorunda kalıp jeneratör gazından öldüklerini açıkladı. 13 yaşındaki çocuğunu dağa kaptıran ve 5 yıl boyunca hiçbir haber alamayan annenin acısı dağlar kadardır. Anneler bu meseleye el koymalıdır. Çocuklarına sahip çıkmak ve terörün kıskacından çekip çıkarmak zorundadır.

BU SORUNA ANNELER EL KOYSUNLAR

Bir kadını özellikle anmak ve ismini zikretmek istiyorum. Bingölde şehir merkezinde bir canlı bomba insanların bayram alışverişini çıktığı saatte bombayı patlattı. Hatice Belgin isimli hanım kardeşimiz 3 çocuğu ile bayram alışverişine çıkmıştı. Çocuklarına zarar gelmemesi için canlı bombaya kendi bedenini siper etti. Çocukları kurtardı, insanları kurtardı, kendisi orada hakka yürüdü. Kendisini bir kez daha rahmetle yad ediyorum. O cesaret ve kahramanlık, annelik hissiyatı ile dolayı hürmetle yad ediyorum. Bunlarda aile diye bir kavramları yok, millet diye bir anlayışları da yoktur. Analığı yüce bir makam olarak değerlerimizden aldık. Cenneti de annelerin ayakları altında bulduk. Ayağın altında değil, annelerin ayakları altında onun için annelerin ayaklarının altı öpülür.

BEN ANNEMİN AYAĞININ ALTINI ÖPÜYORDUM

Ben hep annemin ayaklarının altına öptüm. Orada cennetin kokusu vardır. Bizi biz kılan güçlü kılan budur. Biz kadına aile içindeki rolü sebebiyle kadına ayrı bir değer veriyoruz. Yine Batmanda karnında doğmamış bebeği ile katledilen Mizgin Doruyu, Siirtte öldürülen 4 genç kızı kızı rahmetle anıyor. Mekanları cennet olsun. İşte Bingölde Hatice çocuklarını korumak için nasıl çocuğun canlı bombanın üzerin anne hissiyatı ile atladıysa, annelerin terör örgütüne seslerini yükseltmelerini istiyorum. Çocukları dağda olan annelerin. PKK terör örgütünün gerçek yüzünü görmelerini ve çekin elinizi çocuklarımızın üzerinden demelerini istiyorum. Bu topraklarda örgüt silinip gitmek zorundadır. Bu topraklar anneliğin kutsal görüldüğü topraklardır. Bu topraklardan doğan medeniyet öldürmeyi en büyük günah saymış topraklardır. Teröre karşı tek yürek halinde dur diyeceğine inanıyorum.

KADINLARIN SESLERİNİ YÜKSELTMELERİNİ İSTİYORUM

Bingölde 29 Ekim 2011 günü PKKlı canlı bombanın üzerindeki bombayı şehrin en kalabalık olduğu saatte patlattığını anlatan Erdoğan, O sırada Hatice Belgin isimli bir hanım kardeşimiz, yanında üç çocuğuyla bayram alışverişe çıkmıştı. Hatice Belgin çocuklarına bir zarar vermemesi için canlı bombaya kendi bedenini siper etti. Çocuklarını, oradaki insanları kurtardı. Ancak kendisi Hakka yürüdü dedi. Erdoğan, şunları söyledi:

Yine bu 8 Martta, bakan arkadaşım da anlattı. Kadına şiddetle ilgili şu hazırlık safhasında, bazılarından aileye yaklaşımı, hiç hoşlanmıyorlar. Anne, ana ifadesine ateş köpürüyorlar. Dayanamıyorlar. Biz anne dediğimiz zaman, biz anaya karşıyız diyor, kadın, kadın kadın. Yahu anne dediğimiz kim? Kadın değil mi? Biz sizi bir dişiyle bir erkekten yarattık, dişi kadındır, erkekte babadır. Biri annedir, biri babadır.

ANNEYE SAYGIYI DEĞERİMİZDE BULDUK

Bunların aile diye bir kavramı dünyada yok. Bu olmadığı gibi, bunların anlayışında yüreğinde millet diye de bir anlayışta yok. Ben de diyorum ki. Biz analığı yüceliği bir makam olarak değerlerimizden aldık. Anneye saygıyı bu değerlerimizde bulduk. Cenneti de annelerin ayakları altında bulduk. Bak babanın ayağı altında değil, annenin ayaklarının altında. Ben hep ayağının altını öptüm, Allah rahmet eylesin. Çünkü orada cennetin kokusu var. Orada başka bir dünya var. İşte bizi biz kılan, bizi güçlü kılan zaten bu değil mi? Ama o mantık bizim anlayışımız değil. Ak Parti iktidarını ister beğenirsiniz, ister beğenmezsiniz. Biz kadına, aile içindeki önemli rolü nedeniyle ayrı bir değer veriyoruz.

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır