Ofis semtindeki AZC Plaza önünde toplanan Özgür-Der’e üye bir grup adına açıklamayı yapan Işık, dünyanın farklı yerlerinden Müslümanlara yönelik saldırı haberlerinin geldiğini, Arakan’daki Müslümanların sistematik biçimde katledilip, tecavüze uğradıklarını, olaylardan ötürü büyük üzüntü ve acı çektiklerini söyledi.
ARAKAN’DAKİ MÜSLÜMANLAR
Arakan’da yaşananların yeni bir durum olmadığını dile getiren Işık, bu zulmün köklerinin 1938’de İngiliz sömürgesinden kurtulup bağımsızlığını ilan eden Budist Takin hakimiyetinin ilk günlerine dayandığını, 28 Mart 1942’de Minbya kasabasına bağlı Çanbilli köyündeki Müslümanlara saldıran Budistlerin, köydeki kadın, erkek ve çocukları kılıç ve mızraklarla katlettiklerini bildirdi.
Dünyanın küçük bir köye dönüştüğü bilişim ve teknoloji çağında, bütün insanlığın gözü önünde geçmişte Bosna’da ve Filistin’de yapıldığı gibi bugün de Arakan’da Müslümanlara karşı insanlık dışı muamelelerin reva görüldüğünü ifade eden Işık, şöyle dedi:
YAŞATILAN ZULME SEYİRCİLER
Müslümanlar için doğan her çocuk ve ölen her aile bireyi için devlete vergi ödeme zorunluluğu vardır. Müslümanların evlenmesi devlet iznine bağlıdır. Müslümanlar devletin hastanede dahil hiçbir imkanında faydalanamamaktadır. Arakan’daki Müslümanlara yönelik katliamlar derhal durdurulmalı. Yıllardır süregelen katliamlara son verilmeli. Herkesin üstüne düşen vazifeyi yerine getirmesi gerekiyor.
Suriye’de yaşanan olaylara da değinen Işık, Esed rejiminin bir an önce mağlup olması için dua ettiklerini dile getirdi.
Işık, Kadın, erkek, genç, yaşlı, çocuk demeden ve hiçbir değer yargısı gözetilmeden katledilen mazlumların kanları üzerinden çirkin hesaplar yapılmamalı, bütün taassuplardan arınarak adil bir şekilde bu meseleye yaklaşılmalıdır diye konuştu.