Aşure Günü

İslam inancına göre, Hazreti Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması ve Hazreti Musa'nın Kızıldeniz'den geçerek İsrailoğulları'nı Firavun'dan kurtarması olaylarının da gerçekleştiği muharrem ayının onuncu gününde Müslümanlar aşure pişirme ve paylaşma geleneğini sürdürüyor

Haberler 08.08.2022 - 00:44 Son Güncelleme : 01.01.0001 - 00:00

İslam inancına göre, Hazreti Ademden itibaren peygamberlerin hayatında önemli hadiselerin yaşandığı, bereket, paylaşma, birlik ve beraberliğin simgesi aşurenin yapıldığı muharrem ayının onuncu günü olan Aşure Günü bugün idrak edilecek.

Arapçada on anlamına gelen aşara kelimesinden türeyen Aşure Günü, hicri yılın ilk ayı muharremin onuncu gününe denk geliyor. Hadis kaynaklarına göre, Hazreti Nuhun gemisinin tufandan kurtulması ve Hazreti Musanın Kızıldenizden geçerek İsrailoğullarını Firavundan kurtarması olayları da bugünde gerçekleşti.

Ayrıca kültür tarihine ait birçok esere göre, Hazreti Ademin işlediği günahtan sonra tövbesinin kabul edilmesi, Hazreti İdrisin diri olarak göğe yükseltilmesi, Hazreti İbrahimin ateşte yanmaması, Hazreti Yakupun oğlu Yusufa kavuşması, Hazreti Eyyubun hastalıklarının iyileşmesi, Hazreti Yunusun balığın karnından çıkması ve Hazreti İsanın doğumu ve ölümden kurtarılarak göğe yükseltilmesi gibi hadiselerin de bugün yaşandığı rivayet ediliyor.

Aynı zamanda Emevi Devletinin ikinci Halifesi Yezid bin Muaviye tarafından hicri takvime göre 10 Muharrem 61de (10 Ekim 680) Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammedin(S.A.V) torunu Hazreti Hüseyin ve 72 yakınının şehit edildiği Kerbela olayı da bugün yaşandı.

Bu olayların muharrem ayının onuncu gününde yaşanmasına büyük önem atfeden Müslümanlar, bugünü nafile orucu tutarak geçiriyor.

Hazreti Nuh ve onun çağrısına uyarak gemiye binenlerin aşure aşı tüketmeleri dolayısıyla Müslümanların aşure yaparak paylaşma geleneği de bugün yaşatılıyor.

AŞURE çEVREMİZDE BAŞKA İNSANLARIN DA OLDUĞUNU HATIRLATIYOR

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Avcu, İbrahimi dinlerin Aşure Gününe değer verdiğini söyledi.

Avcu, muharrem ayında oruç tutmanın farz olmadığını, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammedin(S.A.V) uygulamalarına göre sünnet olduğunu ifade etti.

Aşure uygulamasının İslam öncesi toplumlarına kadar dayandığını bildiren Avcu, Aşure Gününün 10 muharreme işaret ettiğini ve bu günde çok sayıda önemli olayın gerçekleştiğine dair rivayetlerin bulunduğunu aktardı.

Aşure Gününde önemli haberlerin alındığı, müjdelerin verildiğine ilişkin rivayetler olduğu için Aşurenin kutlama günü olarak idrak edildiğini belirten Avcu, Kerbela olayından sonra Aşure Gününün mateme dönüştüğünü anlattı.

Aşure Gününün de içinde olduğu muharrem ayında oruç tutmanın faydalı olacağı tavsiyesinde bulunan Avcu, Aşure geleneğini devam ettirmemiz gerekiyor. Aşure uygulamasına baktığımızda insanlar komşularıyla diyalog kuruyorlar, pişirdikleri aşureleri dağıtıyorlar. Bu vesileyle komşuluk, yardımlaşma ve kardeşlik ilişkileri gelişiyor. Bunların hepsi güzel İslami hasletler. dedi.

Aşurenin güzelliklere ve hayra vesile olduğunu vurgulayan Avcu, Aşureyi kaynatırken ve dağıtırken belli süreler ve dualar okunduğu için bu Allahı anmaya da vesile oluyor. Özellikle Alevi kardeşlerimiz arasında bu dua ve zikrin çok daha fazla arttığına şahit oluyoruz. Bireyselleştiğimiz ve yalnızlaştığımız bu çağda aşure bize insan olduğumuzu, çevremizde başka insanların ve kardeşlerimizin de olduğunu hatırlatıyor. diye konuştu.

Ana Sayfaya Git