Hac vazifesini yerine getirmek için mübarek beldelere gelen milyonlarca hacı adayı, Kabe-i Muazzamada her gün mutlaka bir tavaf yapıyor. Ancak hacı adaylarının büyük bir kısmı yoğunluktan dolayı, Beytullahın (Allahın evi) duvarlarına yapışıp, gözyaşları ile dua etmeyi çok arzuluyor. Yoğunluk sebebiyle, Beytullaha yaklaşamayan birçok hacı adayı, uzaktan seyrederek ibadetlerini yerine getiriyor. Kabenin saf altından kapısına ulaşmak, mültezemde (kapının altı) dua etmek isteyenler zorlukları sabırla aşıyor. Cennetten geldiği kabul edilen gümüş muhafaza içerisindeki Hacerül-Esved taşına yüz sürmek isteyenler ise Rükn-i Yemani (Yemen) köşesinden kuyruğa girip saatlerce beklemek mecburiyetinde. Ancak bu zorlu bekleyiş ve mücadele de kalp kırmamak, kimseyi incitmemek çok büyük önem arz ediyor.
Bir de bu mübarek yerlere ulaşıp kendinden geçenler, dakikalarca dualar yapıp sırada bekleyenleri unutunca, görevliler devreye giriyor. Son yıllarda ise, memlekettekilere görüntülü arama ile Kabeyi seyrettirme yanlışı ortaya çıktı. Aslında tavaf ederken ve Beytullaha ulaşınca namaz ibadeti gibi dünya ile irtibatı kesmek gerekiyor. Beytullaha yüz sürmek için sırasını bekleyenler, görüntülü telefon görüşmesini uzatanları ikaz ediyor. Ağlayarak, gönülden gelen niyazlarını Allahu Tealaya arz edenler, büyük bir rahatlama ve huzur içerisinde otellerinin yolunu tutuyor.