Prof. Dr. Ersanlı, ilk tartışmada evliliği bitirmeye karar veren yeni çiftlerin boşanmalarının ’Evlilik Okulları’ ile önlenebileceğini söyledi. Ersanlı, yaşanan boşanmalar sadece çiftleri değil, tarafların ailelerini hatta sokaktaki komşularını, yaşadıkları mahalleyi bile etkilediğine vurgu yaptı.
AİLE DANIŞMA MERKEZLERİ ŞART
Boşanmalarla ilgili tüm kurumların el birliği ederek gerekli önlemleri bir an önce alması gerektiğini, hatta sivil toplum örgütlerinin de bu konuda çalışma yapmasını öneren Prof.Dr. Kurtman Ersanlı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının tüm Türkiye’ye yaymak istediği Evlilik Okulu uygulamasının boşanmaları ortadan kaldırmasa dahi aile kavramına dikkat çekme açısından önemli olduğunu kaydetti. Bu konuyla ilgili Türkiyenin her yerinde sayısız konferans veren ve kitap kaleme alan Prof.Dr. Kurtman Ersanlı, Ülkemizde gerek evlilik öncesi evliliğe hazırlanma, ev yönetimi, iletişim öfke yönetimi, duygularını tanıma ve duygularını sağlıklı olarak yaşama ve dile getirme gibi konularda eğitime yeterince yer verilmemesinin yanında boşanma öncesi evlilik sorunlarının çözümünde aile danışma merkezi gibi hizmet verecek yeterli eleman ve merkezlerin olmayışı kadar mevcut merkezlerden de profesyonel yardım, hizmet alanların oranı düşük olduğu görülmektedir. diye konuştu.
ÇİFTLERİN BOŞANMASI YAŞADIKLARI ÇEVREYİ ETKİLİYOR
Yapılan araştırmalarda boşanmaya neden olan sebeplerin en başında Giderek artan bir oranda yaşanan değerler erozyonunun geldiğini kaydeden Prof. Dr. Ersanlı, şunları söyledi: Özellikle son yıllarda internetteki sosyal ağlar ve paylaşım siteleri aracılığıyla bekar ve evli bireylerin karşı cinsle duygusal ya da cinsel temelli ilişki kurma eğiliminin artması, bireysel egoizmin giderek eşlerin davranışlarına egemen olması da evlilik birliğinin bozulmasına ve boşanmalara neden olan etmenler arasında sayılmaktadır.
Bu nedenle yaşanan boşanmaların sadece çiftleri etkilemekle kalmadığını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Ersanlı, yaşanan olumsuz durum başta çiftlerin ailesini olmak üzere yaşadıkları mahalle ve sokağı da etkilediğini belirtti.
RAHMANİ TELKİNLERİN YERİNİ ŞEYTANİ TELKİNLER ALDI
Evli bireyler kadar ailelerinde boşanmalarda büyük oranda pay sahibi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Ersanlı, rahmani telkinlerin yerini günümüzde şeytani telkinlerin aldığını söyledi. Önceden erkek ve kız tarafının Oğlum, genlimiz bize Allahın bir emanetidir. Ona sahip çıkmak ve mutlu etme sorumluluğunu unutmayasın, Kızım bu evden gelinlik ile gidiyorsun kefeninle gelirsin. şeklindeki telkinlerde bulunduğuna dikkat çeken Prof.Dr. Kurtman Ersanlı, sözlerine şöyle devam etti: Bu tür nasihatler genellikle Rahmani telkinlerdi, ailenin birliğinin korunmasında son derece önemli bir etkisi vardı. Bu Rahmani telkinler yerini bireyselleşmenin ve değerlerde meydana gelen erozyonların sonunda Aman dikkat et, sakın kendini ezdirme. gibi şeytani telkinlere bıraktı. Böylelikle eşler birbirinin varlık sebebi olduğu anlayışı giderek birbirinin gizli düşmanı durumuna taşındı. Tabii ki bu telkinler eşlerin samimi sevgi, saygı ve hoşgörüsünü olumsuz yönde etkiledi, tolerans düzeyini düşürdü. Bu durumları ayrılık getirmesinin kaçınılmaz olduğunu bilmem ki söylemeye gerek var mı?
BOŞANMALAR ARTIYOR
TÜİK verilerine göre, boşanma oranlarının 2007’de yüzde 41,8 olarak gerçekleştiğini ifade eden Kurtman Ersanlı, 2008’de bu oran yüzde 41,3 olarak kayıtlara geçti. 2009’da ise yüzde 40,1 olan rakam 2010’un ilk 9 ayında yüzde 40 oldu. 2012 yılının 1inci döneminde, boşanma sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,8 artarak 33 bin 474e yükselmiştir. 2012 yılında meydana gelen boşanmaların yüzde 40,3ü evliliğin ilk 5 yılı içinde, yüzde 23,7si ise 16 yıl ve daha fazla süre evli olan çiftlerde gerçekleşmiştir. şeklinde konuştu.
CİHAN