çinden Türkiyeye kültür turları düzenleyen bir turizm firması aracılığıyla 9 kişilik turist kafilesi, Muğlanın Menteşe ilçesine geldi.
Tarihi Arasta çarşısını ve Muğla sokaklarını gezen çinli turistler, Ulu Camiyi ziyaret ederek fotoğraf çekti. Daha sonra Şahidi Türbesi ve Camisine gelen grup, burada Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinden emekli Prof. Dr. Namık Açıkgözden Mevlevilik hakkında bilgi aldı.
Açıkgöz tarafından kafileye, camide Mevlevihane Mescidi döneminden kalma bölümde temsili zikir töreni gösterildi. çinli turistler son olarak camide meditasyon yaptı.
Prof. Dr. Açıkgöz, gazetecilere, Mevlevilik ve sufi geleneğini merak eden bir grup çinli turistin Muğlaya geldiğini belirterek, onlara Mevleviliğin tasavvuf ve ritüelistik boyutunu izah edip Muğladaki Mevleviliğin temel hususiyetlerini aktardıklarını anlattı.
Firma yetkilisi Sedat Kirt, Anadolunun az bilinen hazinelerini, kültür ve inanç açısından önemli değerlerini, ilgili kişilere anlatmayı amaçladıklarını söyledi.
çinlilerde son dönemde Mevleviliğe karşı ilgi uyanmaya başladığını, sufizm ve tasavvuf ile birlikte onun bir alt kolu olan Mevleviliği öğrenmeyi çok istediklerini belirten Kirt, tüm ayrıntıları kapsayan bir tur hazırladıklarını ifade etti.
çİNDEN VE AVRUPA ÜLKELERİNDEN MEVLEVİLİK ÜZERİNE TURLAR DÜZENLEMEYİ AMAçLIYORUZ
Kirt, turların ilkinin deneme amaçlı İstanbuldan başladığına işaret ederek, Muğlada devam ediyoruz. Önümüzdeki iki yıl çinden ve Avrupa ülkelerinden Mevlevilik üzerine turlar düzenlemeyi amaçlıyoruz. Muğlada önemli bir Mevlevi dergahı bulunuyor. Anadolunun ilk Mevlevi dergahlarından birisi Şahidi dergahı burada. Bu amaçla çinli grubumuzu Muğlaya getirdik. diye konuştu.
Kirt, çinlilerin günlük hayatta yer alan dini ögelerin arkasındaki anlamı merak ettiklerini kaydetti.
Grubun lideri Jiumei Lama, Türkiyenin büyük, yüce bir ülke olduğunu, bu toprakların yüzyıllar içinde kutsal dinlere ev sahipliği yaptığını söyledi.
Seyahatlerinin bu kutsal dinlerin ardındaki gerçekleri öğrenmeyi ve günlük yaşantıda dini sembollerin anlamlarına sahip olabilmeyi amaçladığını belirten Jiumei, bu derinliği anlayabilmek ve dinlerle ilgili daha fazla bilgi sahibi olabilmek için Türkiyede olduklarını ifade etti.
Jiumei, Türkiyenin çok kültürlü ve çok renkli bir yapıya sahip olduğuna dikkati çekerek, Muğlanın İstanbul ve diğer gördükleri yerlere göre çok daha huzur verici, çok daha barış dolu bir kent olduğunu vurguladı.
çOK SICAK BİR İLGİ GÖRDÜK
Muğlaya gelirken bu kadar etkileneceklerini beklemediklerine dikkati çeken Jiumei, şu görüşlerini paylaştı:
Burada gönül kapımız ve gözlerimiz çok fazla açıldı. Bu bizi geleceğe yönelik daha da heyecanlandırdı. Gelirken bu kadar bilgi sahibi değildik. Burada öğrendiklerimizle gelecekte buraya grubumuzdaki öğrencilerin çok daha fazla ilgi göstereceklerini düşünüyoruz. Otel yönetiminden aracı kullanan şoföre, rehbere, bilgi veren hocamıza, basın mensuplarına kadar yakınlık hissettik. çok sıcak bir ilgi gördük. Bu da bizim rahatlamamızı sağladı. İnanıyoruz ki sonraki ziyaretlerde insanlığın evrensel birlikteliğini yaşayacağız. Bunun için daha çok gelmek istiyoruz.
Daha çok öğrenci ile gelmek için kendilerinin de gereken çalışmaları yapacaklarını aktaran Jiumei, Muğladan Yunanistana geçerek Orta çağ tapınaklarını inceleyeceklerini söyledi.