’CEZAEVİNDE İLAÇ ALIMI VE TEDAVİ ZAMANINDA OLMUYORDU’
Sevincinin kelimelerle anlatılamayacağını belirten Akcanlı, Affedildiğimi öğrenince çok sevindim. Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ederim. Çok mutlu oldum. Sanki Kale ilçesini bana verdiler. Cezaevine zor şartlarda yaşadım. Cezaevleri lüks oldu ama tedavi, ilaç alımı zamanında olmadığından sıkıntı oluyordu. Ben de bu süreçte Adalet Bakanlığı’na Cumhurbaşkanlığı’na dilekçeler yazdım. Bu yüzden 2 yıl önce dışarıda tedavi olmam için bıraktılar. Dışarıda tedavimi oldum ancak iyileşemedim. Hastalığım ilerledi. Daha 20 yıla yakın cezaevinde yatmam gerekiyordu. Neyse ki Cumhurbaşkanımız beni affetti. Allah ondan bin kere razı olsun. Tuttuğunu altın etsin dedi.
’İYİLEŞME ŞANSIM YOK’
Arkadaş kurbanı olduğunu da vurgulayan Akcanlı, Dolandırıcılık, evrakta sahtecilik gibi suçlara karıştım. Bu yaptıklarımdan dolayı bir değil bin kere pişmanım. Dolandırdığım kişilerin ahı yüzünden bu hale geldiğimi düşünüyorum. Dolandırdığım insanlardan bana haklarını helal etmesini istiyorum. Hepsinden çok özür diliyorum. Yaşamım çok zor. İyileşme şansım yok. Geçen seneye göre 3 kat daha hastalığım ilerledi. daha ne kadar yaşarım bilmiyorum. Kanser hastası böyle evde yaşayamaz. 75 yaşındaki annem bana çok zor bakıyor. Kimse benim durumuma düşmesin. Ben isteyerek yapmadım. Her şey mecburiyetten oldu. Ekmek alacak paramın olmadığı zamanlar oldu diye konuştu. Akcanlı, en son Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasının bulunduğu affedildiğini yazan kararın bulunduğu evrağı da gösterdi. Mustafa Akcanlı’nın 75 yaşındaki annesi Naile Akcanlı da oğlunun maalesef kötü işlere bulaştığını belirtip, Cumhurbaşkanımıza sonsuz teşekkür. Allah ondan razı olsun dedi.