Cizrede 4-12 Eylül tarihleri arasından sokağa çıkma yasağı uygulanması ve PKKya yönelik operasyonların ardından Diyarbakır Barosu ilçedeki olaylara ilişkin 52 sayfadan oluşan rapor hazırladı. Baro Başkanı Tahir Elçi, sokağa çıkma yasağının hukuki olmadığı gibi anayasa da aykırı olduğunu söyledi. Elçi, ölümlerin büyük ölçüde Cizrenin etrafındaki tepelerde konumlanmış askeri ve polis panzerleri, yüksek binalara yerleştirilen özel tim görevlileri, ana caddelerin sokak başlarında insanlara ateş açan polis panzerlerinde ve Cizrede bazı silahlı gruplar tarafından mahalle arasındaki sokaklarda güvenlik güçlerine yönelik yerleştirilen mayınların patlamasında meydana geldiğini öne sürdü. Elçi, şöyle dedi:
Cizrede 8 gün süren sokağa çıkma yasağının hukuksal bir dayanağı yoktur. Anayasanın 120nci maddesine göre, sıkıyönetim ve olağanüstü hal uygulamalarına, anayasadaki usullere uygun biçimde geçilmeden, bir valinin İller İdaresinin 11inci maddesi uyarınca, önleyici kolluk, yani suçu önleme görevi çerçevesinde bütün yurttaşların anayasal temel bütün haklarını durduracak bir şekilde ve onları hertürlü yaşam gereksinimde yoksun bırakacak bir biçimde, yaşam alanlarında çok ağır silahlarla askeri operasyon icra edecek bir yetki vermiyor.BARO SUçLU VALİ!
Cizre halkının Anayasa, özgürlük, güvenlik, seyahat özgürlüğü, konut dokunmazlık gibi haklarının ihlal edildiğini öne süren Baro Başkanı Elçi, şöyle dedi: Sivillerin yaşadığı mahallelerde siper yapmak, barikat kurmak, hendek kazmak hem de bu alanlarda ağır silahlarla 8 gün boyunca sivil alanlara yönelik ağır silahların kullanılması insancıl hukuk ilkelerine, çatışma hukukuna ve Cenevre Hukukuna aykırıdır. Gerek devlet güvenlik görevlilerinden, gerek devlet dışı silahlı grupların bu kurallara uymalarını bekliyoruz. Şırnak Valisinin sokağa çıkma yasağının süresi ve bunun uygulanmasına ilişkin sorumluğunun olduğunu düşünüyoruz. Hem sokağa çıkma yasağına ilişkin valiliğin tasarrufu yani bu tedbirin ölçüsüz ve hatta önemli bir ölçüde gereksiz, ayrıca Cizrelilerin yaşamını tehlikeye atacak bir biçimde bu tedbirin sürdürülmesi, insanların yaşamına mal olacak şekilde ağır silahların kullanılması talimatının verilmesi ve aynı şekilde Şırnak Valisinin daha sonra yaptığı temelsiz ve gerçeklere aykırı açıklamaların karşısında kendisine ilişkin bir cezai ve idari bir disiplin soruşturulması talebimiz vardır. İçişleri Bakanlığının hızla Cizrede bir inceleme yaparak, özellikle yaşananlara ilişkin cezai ve idari sorumluluğu bulanan Şırnak Valisi hakkında bir an önce görevden uzaklaştırma tedbirine başvurması gerekiyor.EŞ VE GELİNİNİ KAYBETTİ
Elçi açıkladığı raporun ardından Cizredeki olayların mağdurları söz aldı. çıkan olaylarda eşi Maşallah Edin ile yengesi Zeynep Taşkını kaybeden Ahmet Edin, Cizredeki olayların olduğu sırada Irakta olduğu, o dönem telefonlar çalışamadığı için kimseyle bağlantı kuramadığını söyledi. Edin, yengesi Zeynep Taşkının evinde çıktığı esnada kucağında 6 aylık bebeği olduğu halde silahlı saldırıya uğradığını dile getirerek, yengesinin vurulduğu gibi eşi Maşallah Edinin ona kurtarmaya gittiği esnada vurulduğunu öne sürdü. Eşi ve yengesini vurulmasının ardından amcası ve birkaç kişinin onların yanlarına gittikleri esnada silahlı saldırıla uğradıklarını ileri süren Edin, yengesinin 6 aylık bebeği olay yerinden 2 saat sonra güçlükle kurtarıldığını anlattı.TEK ERKEK EVLADIMIN KOLLARIMDA ÖLMESİ çOK ACI BİR DURUM
Olaylarda lise öğrencisi oğlu, 18 yaşındaki Özgür Taşkını kaybeden Sadun Taşkın, Özgürün tek erkek çocuğu olduğunu söyledi. Konuşmasını ağlayarak sürdüren baba Sadur Taşkın, Özgürün evden komşusuna su içmek ve televizyonda haberlere bakmak için çıktığı esnada sokakta silahla vurulduğunu anlatarak, Keşke oğlumun gitmesine izin vermeseydim, susuzluktan ölseydi. Sabah saat 5den gittiği evden dönerken vuruluyor. Oğlumun çığlık sesini duyduktan sonra dışarıya koştum. Yanıma geldiğimde oğlumun 4-5 yerinde vurulduğunu gördüm. 112 ve 155i çok defa aradık cevap vermediler bize. Oğlum kollarımda beni öpmek istedi. Tek erkek evladım kollarımda ölmesi çok acı bir durum. 1.5 saat kollarımın arasında kaldı dedi.ÖLEN 12 YAŞINDAKİ KIZIYLA GECE BİRLİKTE UYUDU
Kızı, 12 yaşındaki Cemileyi çıkan olaylarda kaybeden anne Emine çağırga ise, kızı öldükten sonra saç ve ellerine kına yaptığını ve gece yanında uyduğunu ifade ederek, kızının cesedini gömemedikleri için evindeki derin dondurucuda bıraktığını anlattı. Sağ bacağını kaybeden 33 yaşındaki inşaat işçisi Abdullah Özcan ise, namaz kılmak için hazırlık yaptığı sırada bacağından vurulduğunu, yerde yaralı halde 12 saat kaldığını söyledi.