Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı öncülüğünde Yazar Mehmed Uzunu anma etkinlikleri kapsamında bir söyleşi gerçekleştirildi. çand Amed Kültür ve Kongre Merkezinde moderatörlüğünü Lal Laleşin yaptığı söyleşiye, Mehmed Uzunun ağabeyi Mustafa Uzun, yazarlar Şeyhmus Diken ve Mizgin Ronak konuşmacı olarak yer aldı. Söyleşiye, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak, Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı çağla Sanay, Uzunun okurları, ailesi ve dostları katıldı.
Mustafa Uzun, dilin bizler için kutsal bir miras olduğunu, edebiyat ve kültür alanında bir köprü görevini gördüğünü söyleyerek, dilin önemine ve her alanda kullanılması gerektiğine vurgu yaptı. Kardeşi Mehmed Uzunun yaşam ve yazım serüvenine değinen Uzun, birlikle çok zor şartlarda edebiyat çalışması yaptıklarını anlattı.
Mustafa Uzun, Mehmed Uzunun iyi bir kelime avcısı olduğunu ve Tu romanını hangi koşul ve imknlarda yazdığını anlattı.
İyi bir edebiyatçı olmak için büyük kapılardan geçmek gerek
Yazar Şeyhmus Diken, Uzunun hastalık sürecinde Diyarbakırda kendisiyle geçirdiği 15 ay boyunca yaşadıklarını ve Uzunun hayatını anlattığı Zevalsiz Ömrün Sürgünü kitabını hatırlattı. Diken, kitaba önsöz yazan Yaşar Kemalin İyi bir edebiyatçı olmak için büyük kapılardan geçmek sözünü anımsatarak, Uzunun hayatı bir roman kahramanı gibi yaşayarak Yaşar Kemalin kendisi için söylediği cümleye denk düştüğünü söyledi.
Uzunun Yitik Bir Aşkın Gölgesinde ve Kader Kuyusu kitaplarını önce Türkçe okuduğunu, ardından Kürtçesini geliştirdiğinde Bra Qeder ve Siya Evnyi Kürtçe okuduğunu kaydeden Diken, Gündelik hayatta kullanılan Kürtçenin tadını aldım. Uzun, kaybolmaya yüz tutmuş 500 kelimeyi yeniden dile kazandırmış biridir. diye konuştu.
Mizgn Ronak ise, bir okur gözüyle cezaevinde iken Mehmed Uzundan çok feyz aldığını ifade ederek, Tu romanındaki Xalxalok (Uğur Böceği) metaforunu anlattı.
DBB Haber Bülteni