Adana’daki özel bir tıp merkezinde görevli Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Arif Akgül, robotik yürüme cihazının 1995 yılında ilk prototipinin üretildiğini, 2002 yılında ABD’de FDA onayı aldığını, o zamandan bu yana Avrupa’da kullanıldığını anlattı.
Türkiye’de ise cihazın 3-4 yıldır, bölgede de son 6 aydır kullanıldığını ifade eden Akgül, değişik nedenlerle yürüme yeteneğini kaybeden hastalarda cihazın kullanılabildiğini vurguladı.
Akgül, her hastanın tedaviye alınamayacağına değinerek, şöyle devam etti:
’’Nörolojik rahatsızlıklar, beyin kanaması, felç inme sonucu sakat kalanlar, trafik kazası ve yüksekten düşme sonucu omurilik hasarı gelişen hastalar, spastik özürlü dediğimiz çocuklar, parkinson ve MS hastaları gibi değişik alt gruplarda kullanabiliyoruz. Burada amacımız hastanın kaybettiği yürüme yeteneğini, yeniden kazandırabilmek. Tabii bunun için omurilikteki hasarın derecesi önemli. Onun için hastaları seçerek alıyoruz, her gelen hastaya ’sizi yürüteceğiz’ diyemeyiz. Omurilikteki hasarın tam olmaması gerekiyor. Bir miktar da olsa bacaklarda, duyusal ve motor güç olması gerekiyor. Onun için hasta gruplarını belirliyoruz, her hastayı alamıyoruz. Belirlediğimiz hastalarda da belli oranda başarı sağlıyoruz.
Robotik sistemdeki hastanın diz ve kalça çevresine robotik motorları yerleştirip, vücuda bir uyarı veriyoruz. Ayrıca görsel uyarı ve yürüme bandı kullanılıyor. Hastanın kaybetmiş olduğu yürüme yeteneğiyle ilgili birtakım beyin ve omurilikte yeni yollar oluşturuluyor.’’
Yürüme yeteneğinin geri kazanılmasının uzun bir süreç aldığına dikkati çeken Akgül, buna karşın klasik fizik tedavi yöntemlerine göre, dünyada kullanılan kanıtlanmış daha iyi bir sistem olduğunu söyledi.
Akgül, 1998 yılında trafik kazası sonucu yürüme yeteneğini tamamen kaybeden Lütfiye Bahçıvan’ın (30) bir süre farklı rehabilitasyon merkezlerinde tedavi olduktan sonra eylül ayında kendilerine geldiğini anlattı.
Tedaviye başlandığında Bahçıvan’ın sağ bacağında çok az his ve hareket varken, sol bacakta istemli his ve hareket hiç olmadığını belirten Akgül, ’’Son kontrollerimizde sağ bacakta hareketin arttığını, sol bacakta hareketin başladığını ve sertliğin azaldığını tespit ettik. Başlangıçta ayakları hep içe dönük duruyorken tedavi ile her iki ayağı da adım atarken düz tutabiliyor. Hasta tedavinin başlangıcında hiç yürüyemezken bu tedavinin sonucunda yardımla yürüyebiliyor’’ dedi.
Akgül, tedavinin devam edeceğini belirterek, ’’Rehabilitasyonun amacı hastanın kaybettiği yeteneklerini düzeltebilmek. Tam yürüteceğiz diye hiç kimsenin iddiası olamaz. Hiç yürüyemezken tekerlekli sandalyeden kaldırıp, günlük yaşamında daha bağımsız hale getirmek istiyoruz’’ diye konuştu.
Akgül, hedeflerinin bölgedeki bu alandaki açığı kapatıp, hastaların daha iyi hizmet almalarını sağlamak olduğunu, Hatay, Osmaniye, Gaziantep, Mersin, Şanlıurfa’dan yoğun talep geldiğini sözlerine ekledi.
-’’Yeniden yürümeyi dünyalara değişmem’’-
Robotik yürüme cihazıyla ayaklarını yeniden hareket ettirmeyi başaran Lütfiye Bahçıvan ise çok mutlu olduğunu, yaşadığı duyguyu ifade edecek cümleler bulmakta zorlandığını söyledi.
Bahçıvan, umutsuz olarak başladığı tedavide önemli ilerlemeler sağladığını belirterek, şunları kaydetti:
’’Şu anda ayaklarımı kontrol etmeye başladım. Yeniden yürümeyi dünyalara değişmem. Ayaklarınızı kontrol etmek, onları hissetmek süper şeyler, anlatılamaz. Buraya gelmeden önceki durumumla şimdiki durumum arasında dağlar kadar fark var. Buraya geldiğimde sol ayağımda hiçbir şekilde hareket yokken şimdi sol ayağımı adım attırdım. Ben hiçbir şey yapamadığımı düşünürken, imkansızı başardım. Ayaklarımda içe doğru eğiklik vardı onlar düzeldi. Bunları 3 aylık tedavi sürecinde yaşadık. 14 yıldır yürüyemeyen birinin 3 ayda ayaklarını hareket ettirmesi çok önemli ve güzel.’’