Tarihi caminin 1930’lu yıllarda vakıflarca satılan yüzlerce eserden biri olduğu anlaşıldı. Satıldıktan sonra vakıfların kaydından silinen tarihi caminin 1444 yılında, şehit 27 sahabenin yattığı bölgede, ziyaretçilerin ibadet ihtiyacı için inşa edildiği belirtildi. Caminin, eski ihtişamına kavuşması için Anıtlar Kurulu tarafından yeniden tescil edilmesi gerekiyor.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde Büyükşehir Belediyesi, TOKİ, Diyarbakır Valiliği ve Sur Belediyesi tarafından yürütülen Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında 27 şehit sahabe kabrinin bulunduğu Hz. Süleyman Camii çevresindeki gecekondular temizleniyor. Caminin hemen yanında bulunan ve yıllarca çeltik fabrikası olarak kullanılan binanın altından Akkoyunlu Devleti’nin sayılı eserlerinden biri olan Hamza Bey Camii çıktı. Tarihi yapıda inceleme yapan bilim adamları, tarihi yapının Akkoyunlu Hamza Bey Camii olduğunu belirterek, durumu yetkililere bildirdi.
600 YILLIK CAMİ
Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Haspolat, Hamza Bey Camii’nin Diyarbakır’ın satılan ve yıktırılan yüzlerce eserden sadece biri olduğunu belirterek, aslına uygun restore edilmesi için Diyarbakır Valiliği’ne başvurdu. Diyarbakır’ın tarihi kaynaklarında Akkoyunlu eserleri arasında Hamza Bey Camii’nin önemli bir yeri olduğunu belirten Haspolat, Diyarbakırlılar bu camiye, kendi camilerine sahip çıkmalı. Kentsel dönüşüm kapsamında bu eser aslına uygun olarak restore edilmeli. dedi.
HASPOLAT AÇIKLADI
Hamza Bey Camii’nin şu an ibadete açık olan Hz. Süleyman Camii’nin yanında bulunmasının ayrı bir önemi olduğunu anlatan Haspolat, Bu camii inşa edildiği dönemde 27 şehit sahabenin bulunduğu Hz. Süleyman Camii küçük bir mescitti. O dönemde sahabeyi ziyaret edenler burada namaz kılardı. Şu an böyle bir camiye ihtiyaç var. diye konuştu. Sanat tarihçilerinin eserde inceleme yaptığını, cami olduğundan şüphe duymadıklarını anlatan Haspolat, Anıtlar Kurulu’nun eseri hemen tescil ettirip korumaya alması gerektiğini vurguladı.
CAMİ VE MESCİTLER SATILDI
Cumhuriyet Halk Partisi’nin ülkeyi yönettiği dönemde, 1935 yılında Vakıflar Kanunu’nda yapılan bir değişiklikle yurt çapında yüzlerce cami ve mescidin yıktırıldığı biliniyor. Eldeki verilere göre Diyarbakır’da 35 cami ve mescit ya satıldı ya yıkıldı ya da işyeri olarak kullanılması suretiyle tasfiye edildi. Vatandaşların ileride cami yapmasının önüne geçmek için de 12 cami ve 16 mescidin arsası yine aynı şekilde satıldı. Anadolu’nun ilk Müslüman valisi sahabe Sultan Sasa Mescidi yıktırılırken, Hz. Ali’nin ağabeyi İmam Akil Mescidi satıldı. Bazı cami ve mescitleri satın alan hayırseverler tekrar ibadete tahsis ederken, 20’e yakın tarihi cami ve mescidin adı ise sadece vakıfların kayıtlarında kaldı.
VAKIFLARA AİT MALLAR
Türkiye’deki cami ve mescitlere yönelik kıyımın ilk adımı Şer’iye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılıp yerine Evkaf Umum Müdürlüğü’nün teşkil edilmesiyle gerçekleşti. Acilen bir tasfiye komisyonu kuruldu. Bu komisyon bütün vakıf mal varlığını satmaya gayret gösterdi. 1935 yılından sonra ’gelir sağlama’ gerekçesiyle tarihi öneme sahip yüzlerce cami ve mescit satıldı. Bir o kadarı da yıktırıldı. Bugün ortaya çıkan Hamza Bey Camii de bunlardan sadece biri. Hz. Süleyman Camii’nin hemen karşısında bulunuyor. Vakıfların kaydına göre 1935 yılından sonra satılmış.
İLK MÜSLÜMAN VALİ CAMİSİ
Diyarbakır’ı fethederek Anadolu’nun kapılarını İslamiyet’e açan İslam ordusunda bulunan sahabe Sultan Sasa, zaferden sonra Halife Hz. Ömer tarafından Diyarbakır’a vali olarak atandı. 6 ay görev yaptıktan sonra vefat eden Sultan Sasa, Hasanpaşa Hanı önündeki alana kendi adıyla yaptırılan caminin avlusuna defnedildi. Anadolu’nun ilk Müslüman valisi Sasa’nın türbesi ve camisi de tasfiyeye kurban gitti. Sultan Sasa’nın 1925 yılına kadar medfun bulunduğu cami ve türbesi, bölgede açılacak ’Gazi Caddesi’ gerekçe gösterilerek yıkıldı. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde ’Sultan Sasa Türbesi ve Camisi’ olarak kayıtlı 5 No’lu parselin yoldan geriye kalan bölümü harabe halde duruyor. Vakıflar Bölge Müdürlüğü buraya yeni bir mescit yapmak için proje hazırladı.
MESCİDİNİN YERİNE ÇARŞI KURULDU
Dört büyük halifeden Hz. Ali’nin ağabeyi İmam Akil’in (Ukayl) Sur ilçesi Balıkçılarbaşı semtinde bulunan mescidi de satılan dini yapılar arasında bulunuyor. Cumhuriyet dönemine kadar ayakta duran mescidin yerinde şu anda çarşı kurulu. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’ndeki belgelere ve 1800’lü yıllara ait salnamelere (yıllıklar) göre, Hazreti Peygamber’in (SAS) amcasının oğlu Hz. Ukayl’in makamı Çarıklı beldesine bağlı Adaklı köyünde bulunuyor. Hz. Ukayl Vakfı ile mescidin ise Demirciler Çarşısı’nda olduğu belirtiliyor. Ancak vakıf binası ve mescit daha sonra satılarak yok edilmiş.