İşte Hocaefendinin kendi sesinden dinleyebileceğiniz çok önemli tespitler...
Sevgili dostlar,
M. Fethullah Gülen Hocaefendi, hemen her zaman ceplerinde birkaç tane namaz takkesi bulundurur ve mescidde başı açık olan misafir varsa onlara hediye eder. Takkesiz namaz kılınmasından rahatsız olur.
Muhterem Hocamız derste ve ikindi sonrasında, terk ettiğimiz güzel adetlerimizden bahsederken namaz takkesi ve bıyık kesme üzerinde de durdu. Herhangi bir zaruret söz konusu değilse, bu iki hususta gösterilen gevşekliğin doğru olmayacağını ifade etti.
Ayrıca, bizim namaz kıldığımız mescidde farz kılınır kılınmaz salat-ı münciye duası okunuyor. Malum olduğu üzere, bu duada korku ve belalardan Allaha sığındığımız sırada bir an ellerimizi ters çeviriyoruz. Bir de, namaz sonrası tesbihatında müezzinlik yapan arkadaşlarımız ??????????? ????? ???????? ?????????? diyerek Sübhanallah ??????????? ???? ???????? sözüyle Elhamdulillah ve ?????? ???????? ???????? komutuyla da Allahu Ekber zikirlerini başlatıyorlar.
Muhterem Hocamız, komutla tesbihat yapmanın Osmanlıdan tevarüs ettiğimiz militarizmin bir tezahürü olduğunu, aslında müezzinin ezan ve kmetten başka bir vazifesinin bulunmadığını, hatta Abdullah İbn Ömer gibi bazı sahabilerin farz öncesi İhlas Suresinin üç defa sesli okunmasını bile bidat sayıp o camiyi terk ettiklerini; fakat maslahat-ı mürsele ve istihsan gibi bazı disiplinler gereğince müezzinin tesbihatta rehberlik yapmasının kabul edilebileceğini, dahası güzel görülebileceğini; bununla beraber farklı şekillerde tesbihat komutları söylendiğini, bu mescidde de bir hadis-i şeriften alınan -yukarıdaki- sözlerle komut verildiğini anlattı. Bu hususlarda herkesin anlayışına, üslubuna saygı gösterilmesi, hepsinin makbul görülmesi ve katiyen ihtilaf çıkarılmaması gerektiğini ifade etti.
Fethullah Gülen Hocaefendi, salat-ı münciyede elleri ters çevirme, tesbihatta işaret edilen komutları seslendirme ve namaz takkesi kullanmaya özen gösterme hususlarını anlatmakla beraber, ihtilaf çıkarmamakla alakalı ikazını da özellikle vurguladı: Bir kısım önemli, hayat fasl-ı müştereklerde mutabakat sağlanıyorsa, detaylarda ihtilafa düşmemek gerekir. Bediüzzaman Hazretlerinin dediği gibi haseni bulduktan sonra, ahsende ihtilafa düşülmemelidir. Yani iyiyi bulduğunuz zaman, ille de en iyi diyerek ihtilaf çıkarmaktansa, kardeşliği ve birliği koruyup o iyiye kanaat etmek en iyiden daha iyidir.
İşte bu güzel tesbitleri kıymetli Hocamızın kendi sesinden dinleyebileceğiniz 9 dakikalık bugünün nağmesi... Dualarınıza vesile olması istirhamıyla...