Kayseri’de bir kadının yediği yaz helvasının içinden hızma çıktı. Helvayı yerken dişi kırılan kadın, “İnsan sağlığı ile oynanması hiç hoş bir durum değil. Bunu yutabilirdim de. Çocuğum da yutabilirdi” dedi.
Kayseri’de yaşayan Rukiye Öykü Karaca, bir marketten Seyidoğlu markalı yaz helvası aldı. Evde helvadan yiyen Karaca’nın dişinde kırık oluştu. Helvada hızma olduğunu gören Karaca, “Marketten yaz helvası aldım. Eve gelip yediğimiz zaman yanımda 9 aylık ve 5 yaşındaki oğlum, 10 yaşındaki kızım da vardı. Küçük oğluma da bir lokma verdim. Diğer parçayı ben aldığımda ağzımda çat diye bir ses hissettim ve dişimin kenarının kırıldığını fark ettim. Helvayı ağzımdan çıkardığımda içindeki hızmayı fark ettim. Bu olayın nasıl olabileceğini düşündüm. İnsan sağlığı ile oynanması hiç hoş bir durum değil. Bunu yutabilirdim de. Çocuğum da yutabilirdi. Dişimin kenar kısmında kırık oluştu. Firmayla da görüştüm, bana dönüş sağladılar. ‘Bize adresinizi verin, ürünü oradan alalım’ dediler. Adresi verdim ama ürünü kendilerine geri vermeyeceğimi söyledim. Gönderecekleri herhangi bir hediyeyi de kabul etmeyeceklerini söyledim” dedi.
“Türkiye’de insan sağlığının ne kadar değersiz ve ucuz olduğunun bir göstergesini yaşadık”
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin ise, “Türkiye’de insan sağlığının ne kadar değersiz ve ucuz olduğunun bir göstergesini daha yaşamış olduk. Hanımefendinin bize ulaşmasıyla çok da şaşırmadığımız, sürekli karşılaştığımız fakat bunun haber olmasını istememeleri nedeniyle haberlere yansımayan binlerce örneği var. Biz iş güvenliği ve sağlığı diye geçiştiriyoruz ama ne iş güvenliği var ne sağlığı. İş güvenliği olayı biraz maliyet istediği için firmalar bu maliyetten kaçıyor. Hiçbir iş güvenliği alınmadan yapıldığı için insan sağlığı böyle. Biz istiyoruz ki; insanın canı ve sağlığı kıymetlidir ve bununla alakalı denetimlerden dolayı bu firmaların titremesi lazım. Fakat titremiyorlar ve korkmuyorlar. Sonrasında da ‘siz o ürünü bize verin, birkaç paket fazla gönderelim’ diyorlar. Parayla ne alacaksınız. Bir pişmanlık, bir üzgünlük ifadesi falan yok. Biz o pişmanlığı görmek istiyoruz. Yutabilirdi, ön dişi de kırılabilirdi. Bunlar basit şeyler değil. Bir üzülme istiyoruz, bir düzeltme istiyoruz ama ‘birkaç paket fazla gönderelim’. Hiçbir insanı paranızla satın alamazsınız. İnsan sağlığı sizin satın alamayacağınız kadar değerlidir. Buna dikkat edilmesi lazım. Biz denetimlerin ve yaptırımların artmasını istiyoruz. Batı’da, gelişmiş ülkelerde insan sağlığına verilen nasılsa biz de onu istiyoruz. Çok şey istemiyoruz” ifadelerini kullandı.