Kurtuluşun reçetesi

Bediüzzaman Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi İsmail Zorlu, günümüzde birçok aydın, ilim adamı, din adamı, sosyolog, siyasetçi ve devlet adamının Bediüzzaman'ın eserlerinden faydalandığını söyledi.

Haberler 30.04.2012 - 11:15 Son Güncelleme : 30.04.2012 - 11:15

Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin vefatının 52. yıl dönümü dolayısıyla Bediüzzaman Eğitim Kültür ve Sanat Vakfı ile Risale-i Nur Enstitüsü’nün organize ettiği Bediüzzaman’ı Anma Haftası etkinlikleri devam ediyor. Etkinlikler içersinde yer alan ’Said Nursi’ye Göre İnsanlığın Kurtuluş Reçetesi: Kur’an Medeniyeti’ konulu panel Urfa City (Mozaik) Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Panelin açış konuşmasını Bediüzzaman Vakfı adına Mütevelli heyet üyesi İsmail Zorlu yaptı. Harran Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adem Ölmez’in yönettiği panele konuşmacı olarak Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Müdürü Kazım Güleçyüz, Harran Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Atilla Yargıcı ve Eğitimci- Yazar Sebahattin Yaşar katıldı. Yusuf Sabri Şimşek’in sunuculuğunu yaptığı panel, Hafız Haşim Aksu’nun okuduğu Aşr-ı Şerif ile başladı.

BEDDİÜZAMAN SAİD-İ NURSİ HAZRETLERİ

Bediüzzaman Eğitim Kültür ve Sanat Vakfı adına yaptığı açılış konuşmasında İsmail Zorlu, Bediüzzaman’ın ülke ve dünyanın birçok yerinde her yıl çeşitli etkinliklerle anıldığını, bu çerçevede eserleri, fikir ve düşüncelerinin ele alındığını, incelendiğini ve insanlara aktarılmaya çalışıldığını belirtti. Günümüzde birçok aydın, ilim adamı, din adamı, sosyolog, siyasetçi ve devlet adamının Bediüzzaman’ın eserlerinden faydalandığını kaydeden Zorlu, eserlerinin birçok dile çevrildiğini hatırlattı. Bediüzzaman’ın insanlığın kurtuluşu için reçeteler sunduğuna dikkat çeken Zorlu, Bediüzzaman, fert aile, toplum ve millet olarak karşılaştığımız problem ve sıkıntılardan kurtuluş için bizlere birçok reçeteler sunmuştur. O ilimden kalkınmaya, insan hak ve hürriyetlerden demokrasiye kadar insanlarımızın mutluluğu için gerekli olan en güzel modelleri ortaya koymuştur. dedi.

Panel yöneticisi Adem Ölmez de Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin bütün dünyada tanınan, bilinen ve eserleri herkes tarafından okunan büyük bir mütefekkir olduğunu dile getirdi. Ölmez, bu mütefekkirin ölmek için Urfa’yı tercih etmesinin sıradan bir tevafuk olmadığını söyledi. Ölmez, Şanlıurfalıların Üstad’ı bağrına bastıklarını, büyük bir sevgi ile karşıladıklarını ifade etti.

BATI MEDENİYETİ ACİZE, KUR’AN MEDENİYETİ MUCİZEDİR

Harran Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Atilla Yargıcı ise Bediüzzaman’ın ’Batı medeniyetinin acize, Kur’an medeniyetinin mucize’ yönündeki sözleri üzerinde durdu. Gerçekten de Kur’an medeniyetinin güncelliğini koruduğunu vurgulayan Yargıcı, Batı medeniyetinin ise iflas ettiğini aktardı. Kur’an medeniyetinin insanın dünya nimetlerinden istifade etmesini, zevk almasını yasaklamadığına dikkat çeken Yargıcı, ancak maddi hazlara meşruiyet sınırı getirdiğini, ’helal daire keyfe kafidir, harama girmeye hiç lüzum yoktur’ prensibini esas kıldığını ifade etti.

AKADEMİSYENLER FİKİRLERİNDEN YARARLANIYOR

Eğitimci-Yazar Sebahattin Yaşar, Batı medeniyetinin bir vahşet medeniyeti olduğunu kaydetti. Yaşar, bunu Batı medeniyetinin ilahi kanunlardan uzaklaşmasına bağladı. Yaşar, İlahi esasları dikkate almayan beşeri kanunlar insanlığın fıtrat, adetullah ve hayat-ı içtimaiye kanunlarına uygun esaslar sunamadığı için ortaya zulümler ve adaletsizlikler çıkmıştır. Avrupa, ahlaksızlık, sefahat ve dalaletle bozulmuş ve İsevi dininden uzaklaşmıştır. şeklinde konuştu.

Batı medeniyeti insanın Rabb’i ile ve ahiret inancıyla bağını kopartıp onu nefis ve şehvet putlarına tapan bir insan haline getirmeyi hedefleyince aile bağlarını da kesip attığını kaydeden Yargıcı, Bu medeniyette evlilik zevk ve eğlencenin önünde bir ayak bağıdır. Romantik aşk efsanesine insanları inandıran bu medeniyet, boşanmaların hızla artmasına sebep olmuş, insanlar romantik aşk peşinde koşarken toplumu toplum haline getiren ailenin temeline dinamit koymuşlardır. ifadelerine yer verdi.

Ana Sayfaya Git