Peygambere kucak açan şehir!

Hacılar Hazreti Peygamber'e kucak açan şehirde

Haberler 13.07.2022 - 23:51 Son Güncelleme : 01.01.0001 - 00:00

Hac görevini yerine getirmelerinin ardından Mekkeye veda eden hacıların, hicrette Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammede(S.A.V) kucak açan Medineye gelişleri sürdü.

Türkiyeden kutsal topraklara hareket eden ve ilk olarak Cidde üzerinden Mekkeye gelen hacı adayları, görevlerini tamamlamalarının ardından dünden itibaren kutsal topraklardaki ikinci durakları olan Medineye geçmeye başladı.

Mekkenin yaklaşık 450 kilometre kuzeyinde Hicaz bölgesinde yer alan Medine, Hazreti Muhammede Mekkeden hicretinde kucak açtığı için İslam dünyasında önemli bir konumda bulunuyor. Hac farizasını yerine getiren hacılar, Mekkeden sonraki ikinci durakları olan Medinede otellerine yerleşmelerinin ardından öncelikle Mescid-i Nebeviye (Peygamberin mescidi) giderek Hazreti Peygamberi selamlıyor.

Hazreti Muhammedin inşaatında bizzat çalıştığı Mescid-i Nebevide Müslümanlar, önce Hazreti Peygamber ile Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömerin kabirlerinin yer aldığı Hücre-i Saadeti selamlıyor, sonrasında ise İslam Peygamberinin kabri ile minberi arasındaki Ravza-i Mutahharada namaz kılıp dua ediyor.

BİZİ BİZ EDEN DEĞERLERİ SON NEFESE KADAR YAŞATACAĞIZ

Diyanet İşleri Başkanlığı Başkanlık Müşaviri Ulvi Ata, Hazreti Muhammedin hicret ettiği ve Yesrib iken Medine-i Münevvereye dönüştürdüğü mübarek bir beldede bulunduklarını anımsattı.

Medinenin, Hazreti Muhammedin duasına mazhar olan ve kendisinin bizzat alın teri ve arkadaşlarıyla inşa ettiği Peygamber mescidine ev sahipliği yaptığını dile getiren Ata, Burası İslam medeniyetinin oluşturulduğu, temellerinin atıldığı, İslamın güzel ahlak dini olduğunun vurgulandığı mübarek bir mekan. ifadesini kullandı.

Hacıların, Medine-i Münevvereye sadece Hazreti Muhammedi ziyaret etmek üzere geldiklerini, salavat getirerek Peygambere olan bağlılıklarını, biatlarını yenilediklerini anlatan Ata, şöyle devam etti:

Ona, emanetlerine sadık olduğumuzu ifade edercesine bir bağlılık gösterisinde bulunuyorlar. Yine Efendimizin Hane-i saadetimle minberim arası cennet bahçelerinden bir bahçedir buyurduğu o mübarek mekanda da Allah rızası için namaz kılarak, kıyama, rükuya, secdelere vararak Yüce Allahın huzurunda namaz kılıp dua ediyorlar. Gerçekten Peygamber Efendimizin diyarı bir selam diyarı, bir bahtiyarlık... Burası Müslümanların kendini güvende, huzurda hissettiği, Peygamber ahlakıyla sımsıcak bütün hücrelerine kadar sarmaş dolaş olduğu bir bereket diyarı.

Önemli olanın bu bereketi hayatın kalan kısmına yansıtabilmek olduğuna vurgu yapan Ata, şunları kaydetti:

Efendimize olan bu sevgimizi onun güzel ahlakını da hayatımıza düstur edinerek, artık bundan sonra asla yalan söylemeden, Onun hayatı boyunca Muhammed-ül emin sıfatına sahip olan Peygamberimizin mümtaz, seçkin sıfatını, bizi biz eden değerleri son nefese kadar yaşatacağız. Memleketlerimize döndüğümüzde de Kabeden aldığımız bereketi, Peygamberimizin diyarından, ravzasından aldığımız bereketi ailemizle, uzak yakın akrabayla, komşuyla, iş arkadaşlarıyla paylaşıp bu bereketi Anadoluda da çoğaltmanın, hepimizi kuşatacak bir harman haline getirmenin vazifesi içinde vatanımıza dönmek için hazırlanacağız inşallah.

Ana Sayfaya Git