Savcılık ezanın gürültü olmadığını belirterek kovuşturmaya yer vermedi.
Savcının bu kararına tepki gösteren Aydın ise insanları namaza davet etmek için okunan ezanı gazinodan, diskodan çıkan sesle kıyasladı. Aydın, Yüksek ses sanayiden, iş yerinden, gazinolardan, diskolardan gelirse suç, ama ezan sesinin yüksek olması ve insanı rahatsız edici şekilde yayınlanmasının suç olmadığını belirtiyorlar. dedi.
Erzurumda 4 yıldır ezan sesinin kısılması için mücadele veren Aydın, 2010da Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvurarak evinin yakınındaki camide ses şiddetinin ölçülmesini istedi. Yapılan ölçümlerde ses düzeyinin 105 desibel olduğu tespit edildi. Bunun üzerine cami derneğine başvurarak sesin düzeyinin aşağı çekilmesini isteyen Aydın, olumsuz cevap aldı. Aydın daha sonra, 65 desibel üzerindeki sesin insanın ruh sağlığını tehdit ettiği gerekçesiyle 13 Şubat 2012de savcılığa başvurdu. Savcılık ise yaptığı değerlendirmeler sonucu, başvurudan bir hafta sonra Aydına, kovuşturmaya yer olmadığı yönünde cevap verdi. Aydın, savcılığın verdiği bu kararı doğru bulmadığını kaydederek, yüksek sesle okunan ezanın gürültü olduğu iddiasını sürdürdü.
Camilerden yükselen ezan sesleri gerçekten çok yüksek. Ezana karşı değiliz görüşünü dile getiren Aydın, evinin yakınındaki Hacı Salih Efendi Camiinde okunan ezan sesinin şiddetinin 65 desibelin üzerinde olduğunu ileri sürdü. Aydın, cami cemaatinden bazı kişilerin de özellikle özellikle camii derneği yöneticilerinin imama baskı yaparak, hoparlörün sesinin sağlık açısından tehlikeli boyutlara varacak şekilde yükseltildiğini iddia etti.
Aydın, savcılığa verdiği suç duyurusunda, Yasal sınırın üzerinde bir ses düzeyine her gün 5 kere maruz kalmanın rahatsızlığı yanında bir hekim olarak toplumun ruh ve beden sağlığını da etkilediğini üzülerek görmekten duyduğum rahatsızlığı belirtmek istiyorum. Bu nedenle İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Erzurum Müftülüğü yetkileri gerekli düzenlemeyi yapmadıkları, verilen kararın uygulanmasını denetlemedikleri, cami görevlilerinin yasa dışında keyfi davranmaları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuyorum. dedi.
SAVCILIK: EZAN GÜRÜLTÜ DEĞİLDİR
Savcılık Aydının suç duyurusuna, İslam dinin önemli sembollerinden olan ezanın gürültü olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı cevabını verdi. Ezanın 2872 Sayılı Kabahatler Kanununun 14. Maddesinde kişilerin ruh sağlığını bozan unsurlar arasında yer almadığını hatırlatan savcılık, Suç ya da suçlunun bulunmadığı soruşturma evrakı kapsamında kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararı verilmiştir. görüşünü bildirdi.Erzurum Müftülüğü Şube müdürlerinden İsmail Yılmaz ise bugüne kadar ezan sesinden rahatsız oluyorum diye hiç kimsenin kendilerine şikayette bulunmadığını söyledi. Camilerde ses düzeyinin sürekli denetlendiğini açıklayan Yılmaz, Aydının şikâyetine ilişkin olarak, Bin 400 yıldır ezan okunuyor. Bu tür bir vakayı ilk kez duydum. dedi.
Ezan musikisi üzerine araştırmalar yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Doktor Göktan Ay, Ezan insanın ruh sağlığı üzerinde çok olumlu sonuçlar bırakır. Geleneklerimizde yeni doğan çocuğun kulağına ezan okunması da bunun bir göstergesidir. bilgisini verdi.
Ay, ezanın daha güzel okunması için İlahiyat fakültelerinde bu konuda uzman kişiler tarafından ezan dersi vermesi gerektiğine de dikkat çekti.