Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, pek çok dinin yaşadığı, dinler arası diyaloğun hakim olduğu, çeşitli etnik kökenler, çeşitli kültürlerin bir arada yer aldığı şehir olan Diyarbakır’ın 31 medeniyete ev sahipliği yapmış bir medeniyet, kültür şehri olduğunu söyledi.
Diyarbakır’ın çok yanlış tanıtıldığı ve anıldığını söyleyen Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, el birliğiyle bu yanlış imajı ortadan kaldırmayı hedeflediklerini söyledi. Çok büyük güzellikleri barındıran Diyarbakır’ın inanç turizmine yönelik ciddi bir potansiyelinin olduğunu ifade eden Saraç, bu kentin Müslümanlar, Hıristiyanlar, Yahudiler ve diğer pek çok din için kutsal kabul edilecek potansiyelde olduğunu kaydetti.
DİYARBAKIR’IN GÜZELLİKLERİ ÖNE ÇIKARILMALI
Diyarbakır’ın bir çok güzelliğinin olduğunu belirten Prof. Dr. Saraç, bu güzelliklerin ortaya çıkarılması gerektiğini söyledi. Saraç, Maalesef Diyarbakır çok yanlış bir şekilde anılıyor. Diyarbakır’ın çok güzellikleri var. Başka yerlere göre de negatif imajı belki çok da önde olmayan bir şehir. Asayiş anlamında da bu böyle. Diyarbakır’ın 31 medeniyete ev sahipliği yapmış bir medeniyet, kültür şehri olduğunu öncelikle söylememiz gerekiyor ve bu medeniyetlerin izini taşıyor. Pek çok dinin yaşadığı, dinler
arası diyalogun hakim olduğu, çeşitli etnik kökenler, çeşitli kültürlerin bir arada yer aldığı bir şehir. İnanç turizmine yönelik çok ciddi bir potansiyeli var. Müslümanlar, Yahudiler, Hıristiyanlar ve pek çok din için kutsal kabul edilecek potansiyeli var. 7 Peygamber kabri, 3 Peygamber makamı var. 540’ın üzerinde sahabe mefhum. Yine Diyarbakır Ulu Camii beşinci Haremi Şerif. Mekke ve Medine’den sonra en fazla sahabenin mefhum olduğu bir yer. Diğer dinlere ait kiliseler, sinagoglar, pek çok tapınaklar
mevcut. Ashab-ı Keyfin burada olduğuna dair belgeler var. Burası inanç turizmine yönelik bir potansiyele sahip. Ama bunlar bu güne kadar pek öne çıkmadı. Biz bunu öne çıkarmak üzere 2 yıl üst üste ’Nebiler, Sahabeler, Azizler, Krallar Kenti’ sempozyumu düzenledik. Yine Diyarbakır’ın kültürüne sahip çıkılması adına valilik işbirliğiyle 210 yılını Cahit Sıtkı Tarancı yılı ilan ettik ve bu kapsamda pek çok etkinlik yaptık dedi.
DİYARBAKIR GÜL ŞEHRİ
Yapılan araştırmalar sonucunda Osmanlılar döneminde en çok gülün Diyarbakır’da yetiştirildiğinin tespit edildiğini belirten Saraç, bu konuda da önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi. Saraç, Üniversite olarak ’Diyarbakır ve Gül’ isimli bir sempozyum düzenledik. Gül aslında Diyarbakır ile çok iç içe bir kavram. Osmanlı döneminde en iyi gül nerede yetişir diye bir araştırma yapılmış ve bunun Diyarbakır olduğu tespit edilmiş. Bu araştırmanın ardından Diyarbakır gül yetiştirme merkezi olarak ön plana çıktı.
ÜNİVERSİTE BÜNYESİNDE
Diyarbakır’a ait 20’nin üzerinde gül olduğu tespit edildi. Bu araştırmayı yapan hocaları davet edip böyle bir sempozyum düzenledik. Diyarbakır ve gül şiir yarışmaları yapıldı. Gül yetiştiricileri çeşitli ödüllerle desteklendi şeklinde konuştu.
Diyarbakır’ın güzelliklerini ortaya çıkarmak için yoğun bir çaba içerisinde olduklarını belirten Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, Diyarbakır üzerindeki bu yanlış tanıtımı el birliğiyle kaldırıp, bu bölgenin güzelliklerini anlatmaya çalıştıklarını söyledi. Diyarbakır ve ülkeye olumlu güzellikleri yansıtmanın hesaplarını yaptıklarını belirten Saraç, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
Bu güne kadar yüzlerce etkinlik yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Üniversitemiz bünyesinde büyük bir kongre merkezimiz var. Bu kongre merkezimiz çok güzel ve Türkiye’de üniversiteler bazında böyle bir kongre yok. Kongre merkezimiz 5 büyük salondan oluşmaktadır. Bu salonlarımız 225 ile bin 500 kişi kapasite arasında değişmektedir. Bu merkezimizi sadece üniversitemize ait olarak değil de, tüm halkımıza, bölgemize yönelik bir merkez gibi kullanmaya çalışıyoruz. Üniversite olarak dolu dolu sosyal,
kültürel, bilimsel içerikli etkinliklerimiz var. Bu kongre merkezimizde yüzlerce etkinlik yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Bu büyük kongre merkezimizin dışında fakültelerimizde de merkezlerimiz var. Diyarbakır ve ülkemize olumlu şeylerin yansımasını istiyoruz. Bu doğrultuda imkanlarımız nispetinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.