Üstadı anlattı

Mevlana'nın aristokrasi bir aileden geldiğini ancak Bediüzzaman'nın bir sofu mirza olduğunu kaydeden Uç, Bediüzzaman'ın tahsil hayatının Van ve Bitlis taraflarında geçtiğini belirtti.

Haberler 04.05.2012 - 10:50 Son Güncelleme : 04.05.2012 - 10:50

Dicle Üniversitesi (DÜ) tarafından ’Mevlana ve Bediüzzaman’ konulu konferans düzenlendi.

Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen ve Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Himmet Uç tarafından verilen konferansa, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kankal, öğretim elemanları ve çok sayıda öğrenci katıldı. Mevlana’nın da Bediüzzaman’ın da Anadolu’dan çıktığını dile getirerek söze başlayan Himmet Uç, Mevlana’nın tanrısal bir çekimle Anadolu’ya getirildiğini söyledi.

MEVLANA VE BEDİÜZZAMAN

Mevlana’nın aristokrasi bir aileden geldiğini ancak Bediüzzaman’nın bir sofu mirza olduğunu kaydeden Uç,

Bediüzzaman’ın tahsil hayatının Van ve Bitlis taraflarında geçtiğini belirtti. Uç, Allah büyük insanları bir süre yalnızlığa mahkum ediyor. Yalnızlık, üretici yalnızlık, mesela peygamber efendimizin (sav) Hira’daki yalnızlığı, oraya gidiyor geliyor, sonunda Allah Cebrail’i gönderiyor. Ama o gidip gelmede yalnızlığın yaptığı bir şey var. O yalnızlık, alemin esrarını çözmenin istek tarzı dedi.

TERKİN TARZLARINA DİKKAT

Mevlana’nın ve Bediüzzaman’ın terkin tarzlarına dikkat çeken Uç, Mevlana zamanında akıl hasta değildi. Çünkü o

devirde kalp hastaydı. Amel eksikliği vardı. İtikat eksikliği yoktu. Ama Bediüzzaman 18. Yüzyıldan sonra batı felsefesinin, materyalizmin ve tabiatçılığın tesiriyle Müslümanın da dahil olduğu akıl hastaydı dedi.

Ana Sayfaya Git