Mardindeki tarihi Deyrulzafaran Manastırı bahçesinde uygulanan proje kapsamında yapılacak üretimle, asırlık üzümlerin geninin korunarak gelecek nesillere aktarılması amaçlanıyor.
Deyrulzafaran Manastırının bahçesinde yaklaşık 15 yıldır yetiştirilen zeytin, badem ve üzüm gibi çeşitli ürünlerin korunması ve geleceğe aktarılması amacıyla Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) ve Deyrulzafaran Bakım Onarım ve Yaşatma Derneği işbirliğiyle Yerel Asma çeşitlerinin çoğaltma Olanaklarının Geliştirilmesi Projesi hazırlandı.
Proje kapsamında manastıra ait 10 dönüm alanda kentte yetiştirilen 18 üzüme ait asma fidanları dikildi.
MAÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Doğan, Kızıltepe Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kenan Sinan Dayısoylu, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Enver Kendal, Kızıltepe MYO Müdürü Doç.Dr. Ferhat Kızılgeçi ve Kızıltepe Meslek Yüksekokulunda öğretim görevlisi İshak Bayyiğit, özenle bakım yapılan bahçede incelemelerde bulundu.
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Doğan, dünyada bağcılıkta Türkiyenin 5inci sırada olduğunu, ülkede ise Mardinin Manisadan sonra ikinci sırada yer aldığını söyledi.
GENLERİ KORUNACAK
Kentte yaklaşık 365 bin dekar bağ alanına sahip olduklarını ifade eden Doğan, bağcılığın bölge ekonomisinde oldukça önemli bir yer tuttuğunu vurguladı.
Hazırlanan proje kapsamında da bölgede yaygın olarak kullanılan 18 yerel üzüm çeşidinin gen bankasının oluşturulup korunması, geleceğe aktarılması ve üretiminin artırılmasını amaçladıklarını kaydeden Doğan, şöyle konuştu:
Yerel çeşitlerin bölgenin ekolojik şartlarına uygunluğu söz konusudur. Bu, hem sürdürülebilirlik hem de ileride yaşanabilecek iklim krizlerine karşı dayanıklılığın fazla olması açısından önemsediğimiz bir nokta. Bundan dolayı herhangi bir iklim krizinde bölgede kendi soyunu devam ettirebilecek yerel çeşitler aklımıza gelmekte. Bundan dolayı bu gen bahçesi yerel çeşitlerin gelecek nesillere aktarılması açısından oldukça önemli.