Yüz naklinde sevindiren gelişme

Türkiye'nin ilk yüz naklini yapan Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, ''Yaptığımız testlerde Uğur'un mimik hareketlerinin başladığını görüyoruz'' dedi.

Haberler 18.04.2012 - 16:55 Son Güncelleme : 18.04.2012 - 16:55

Akdeniz Üniversitesi’nde Türkiye’nin ilk yüz ve çift kol nakli ile dünyanın ilk rahim naklini gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan, Türkçe Öğretim Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (TÖMER) Antalya Şubesi’nde yabancı öğrencilerin sorularını yanıtladı.

Prof. Dr. Özkan, yüz nakli yapılan Uğur Acar’ın yaşamını köyünde sürdürdüğünü ve sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi.

Uğur’un acıyı hissetmeye başladığını belirten Özkan, ’’Yaptığımız testlerde Uğur’un mimik hareketlerinin başladığını görüyoruz. Uğur henüz mimik hareketlerini hissetmiyor ve dışarıdan belli olmuyor ancak mimiklerini kullanmaya başladı. Yüzünde his duygusu başladı’’ dedi.

Özkan, çift kol nakli yapılan Atilla Kavdır’ın da taburcu olduğunu ve kontroller için sık sık hastaneye geldiğini kaydetti. Özkan, ’’Çift kol nakli yapılan Atilla Kavdır’ın tırnaklarını kestik. Atilla’nın sinir testlerini bir kaç haftaya kadar yaparız’’ diye konuştu.

Öğrencilere dünyada ve Türkiye’de yapılan yüz nakillerinin hikayesini anlatan Özkan, 2005 yılında yapılan kol nakillerinin başarılı olmasının ardından yüz naklinin gündeme geldiğini söyledi. Dünyada şu ana kadar 24 yüz nakli, 70 kol nakli yapıldığını ifade eden Özkan, artık bu nakillerle ilgili ön yargıların yok olduğunu dile getirdi.

Akdeniz Üniversitesi olarak çift kol ve yüz naklinin hazırlıklarına 2006 yılında başladıklarını kaydeden Özkan, kendilerine uzun yıllar izin verilmediğini ancak 2010 yılında özel izinle çift kol naklini yaptıklarını anımsattı. Cihan Topal’a yapılan ilk çift kol naklinin üzerinden aylar geçtiğine değinen Özkan, Topal’ın elini rahatlıkla kullandığını ve sadece böbrek nakli olmuş gibi ilaç tedavisi yapıldığını ifade etti.

İlk ameliyatın başarılı olmasının kendileri için çok önemli olduğunun altını çizen Özkan, ’’İlk ameliyat başarısız olsaydı bu tür ameliyatların sonu gelebilirdi. Türkiye’de artık doku ve uzuv nakillerinin bir mevzuatı var. Tüm ayrıntıları ile kuralları konmuş durumda. Belli dokuların nakillerine müsaade ediliyor’’ dedi.

Dünyanın ilk rahim naklini de yaptıklarını hatırlatan Özkan, dünyanın gözünün bu nakil üzerinde olduğuna dikkati çekti. Prof. Dr. Özkan, ’’Bu ameliyata ’başarılı oldu’ diyebilmemiz için o ailenin sağlıklı bir şekilde bebek sahibi olması gerekiyor. Önümüzde 1,5 yıllık bir süreç var. Şu an için annenin hamile kalmasında engel görünmüyor. Bebek dünyaya gelirse rahim naklinin de mevzuatı olacak’’ diye konuştu.

En riskli ameliyat yüz nakli

Ömer Özkan, yaptığı en riskli ameliyatın yüz nakli olduğunu, yüz kaybedildiği zaman yerine konulacak bir şey olmadığını ve yüzün eskisinden daha kötü olacağını anlattı. Özkan, yüz naklinin başarısız olması halinde hastaya acil olarak yeni yüz nakli ya da doku nakli yapılması gerektiğini ifade etti.

Bir öğrencinin Hacettepe Üniversitesi’nde çift kol ve çift bacak nakli yapılan Şevket Çavdar’ın ölümüyle ilgili sorusuna da Özkan, ’’Ruhsatı olan her merkezin nakil yapmaya hakkı var. Kendileri hata yaptıysa farkındadırlar. Bir doktorun başına gelebilecek en kötü şey hastasını kaybetmektir. Çok üzerlerine gitmeye gerek yok. Onlar yaptığı hatanın farkındadırlar’’ diye yanıt verdi.

Özkan, bir öğrencinin, ’’Beyin göçüyle ilgili ne düşünüyorsunuz’’ sorusunu ’’Her zaman olabilir’’ diye yanıtladı. Aynı öğrencinin ’’Sizin için olabilir mi’’ sorusuna ise Prof. Dr. Özkan, ’’O da olabilir. Şu anda yapmamız gereken işler var. Geleceğini oluşturmak insanın isteği, marifeti ve tecrübesiyle ilgili. Bu herkes için geçerli’’ dedi.

Gaziantep’te doktorun bıçaklı saldırıya uğraması

Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’nde 17 yaşındaki bir çocuk tarafından bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Arslan’a yapılan saldırıyla ilgili soruları da yanıtlayan Özkan, şöyle konuştu:

’’Sözün bittiği yer. Çok üzgünüm. Burun ameliyatlarında bile ölen hastalar var. Hiçbir doktor kötü niyetli yapmaz. Doktor, hatası varsa kanunlar önünde cezası verilir. Ama bunun cezasını siz veremezsiniz. Hiç kimse bunun cezasını veremez. Kızdığım bir hastaya ameliyat anında ’Buna kızdım’ deyip böbreğine zarar verebilir miyim? Doktor ile hasta ilişkilerinde kopma var. Eskisi gibi olmasını istiyoruz. Gaziantep’teki olay çok acı.’’

Ana Sayfaya Git