Diyarbakırspor ilk yarının son karşılaşmasında Eskişehir deplasmanından 1 puanla dündü. Daha çok savunma ağırlıklı futbol oynayan ve kontra ataklarla gol arayana Diyarbakırspor Eskişehir forvetine çok gol pozisyonu verdi. Özellikle Burak ve Youla bir çok net gol pozisyonunu harcadılar. Bu pozisyonlarda şans faktörü Diyarbakırspordan yanaydı. Uzatma dakikalarının sonunda Adnan öyle net bir gol pozisyonu kaçırdı ki evlere şenlik Diyarbakırsporun bu kötü atmosferden 1 puan çıkarması bence iyi. Sezona yeni yönetim ile başlayan Diyarbakırspor, hem yönetim bazında hem de futbol takımı bazında istikrarlı bir tablo yakalayamadı. Daha çok maddi krizlerin ve problemlerin ön plana çıktığı Diyarbakırsporda futbolcularda etkilendi. Ve bu sıkıntı Diyarbakırspor futbolcularında inişli çıkışlı bir grafik çizilmesine sebep oldu. İç sahada oynadığı 8 maçta Ankarayı saymazsak sadece Ankaranın diğer ekibi Gençlerbirliğini yene bildi. Evinde üç mağlubiyet ve üç beraberlik alarak ilk kez evinde bu kadar başarısız ve kötü sonuçlara imza attı. Dış sahada daha başarılı görülen Diyarbakırspor güçlü rakiplerine kök söktürdü. İki galibiyet üç beraberlik alıp 9 puan toplayarak, üst sıralardaki bir çok takımdan daha çok puan topladı. Diyarbakırsporun ilk yarıda ki bir sıkıntısı da gol yollarında etkisiz kalmasıydı. Ankara maçını saymazsak sadece rakip kalelere 13 gol atabildi. ve ilk yarıda ligin en az gol atan 2 takımından biri oldu. Diğer takım ise 11 golle Denizlispor oldun. Diyarbakırspor en çok gol atan sporcular ise Mendoza 5 Tazemeta 4 gol atarak Diyarbakırsporun ilk yarıda en çok gol atan sporcuları oldu. Ankaraspordan sonra ligde en zayıf halka olarak Denizlispor görülüyor. Eğer Denizlispor lige çabuk havlu atarsa bu ligin dengesi de bozulur. İkinci yarıda Diyarbakırspor da dahil 5-6 takım ligden düşmemek için amansız bir mücadeleye girecek. Diyarbakırspor ara transferde kadrosunu güçlendirirse içerde oynayacağı 9 maçlık avantajı da kullanırsa, yapacağı transferlerde isabetli olursa ligi orta sıralarda bitirebilir. Yalnız maddi krizin aşılması lazım. Eğer ikinci yarıda da maddi kriz futbolculara yansırsa bu Diyarbakırspor için tehlike çanları demektir. Yönetim maddi krizi maddi krizi aşmak için yoğun bir çaba harcıyor. Bir umutları da Diyarbakırspor gecesinden gelecek sıcak para. Diyarbakırspor için hayırlısı olsun. Ulusal medya ve spor otoritelerince Diyarbakırspor denince akıllarına ilk gelen her zaman maddi kriz ve sıkıntılarla uğraşan ve hep alt sıralarda düşmemek için mücadele veren bir kulüp olarak hatırlarında kalıyor. Artık bu kötü imajın düzeltilmesi lazım Diyarbakır gibi potansiyeli olan bir kente bu hiç yakışmıyor. Diyarbakırsporda son yılarda alt yapı ile ilgili yapılan çalışmalar hiçte iç açıcı değil. Alt yapıda son yılarda çok teknik adamlarla çalışıldı. Her yıl hoca kıyımı yapılıyor. Kimler gelip gitmedi ki alt yapıda süreklilik yok. Tıpkı Diyarbakırsporda olduğu gibi, gelen yönetimler bu işi bir kişinin omuzlarına yükleyerek bu işten sıyrılmaya çalışıyorlar. Alt yapıdaki tüm branşlarda sorun var, Peki alt yapıdan sporcu nasıl yetişecek? Son dönemlerde alt yapıdan yetişip Diyarbakırspor formasını giyen kaç sporcu var. Gelen yönetimlerin alt yapı ile ilgili hiçte ciddi bir yaklaşımı olmadı. Verdikleri sözler vaatler hep lafta kaldı. bu noktada Galatasaray ve Gençlerbirliğini örnek vere biliriz. Şuan da bu iki takımında paf takımında hazır süper ligde oynayacak en az 7-8 futbolcusu var. iki takımında alt yapıya verdiği ciddiyet ve önem meyvelerini veriyor. Paf takımlarının başına başarılı ve kariyerli hocalar getiriyorlar ve bu işi başarıyorlar. Bunun yanında alt yapıya ayrılan maddi kaynakta çok önemli. Genç futbolcuların en az profesyonel futbolcular kadar besin ve gıda almaları lazım. Diyarbakırsporda şuanda alt yapı patentli A takımda oynaya bilecek kaç tane sporcu var? tabiî ki yok. Bunları kazanmak için ciddi bir çalışma yok ki. Bu işi sadece şartlar yerine gelsin diye yapıyorlar. Son olarak alt yapıdan yetişen ve Diyarbakırspor forması giyen Burhan Eşer, Abdullah Çetin ve Barıştan sonra maalesef alt yapıdan Diyarbakırspora futbolcu kazandırılmadı. Fatih Terim zamanında risk alarak Emre Belezoğlunu 17 yaşında şampiyonlar ligi maçında oynatarak Türk futboluna kazandırdı. Ünal Karaman ve Tugay Kerimoğlu 19 yaşında A milli takım formasını giydiler. Bu bir cesaret işidir her hoca ve teknik adam bunu yapamaz. Maddi sıkıntılar ile boğuşan Diyarbakırsporda iyi futbolcu yetişmeyeceğini iyi kavramamız gerekmez mi? Diyecektim ki alt yapının başına kariyerli hoca gelsin diye daha sonra düşündüm ki, maddi sıkıntılarla uğraşan Diyarbakırspora lüks gelmez mi? Diyarbakırsporda yöneticilik yapmak öyle kolay değildir. Gelenlerin sorumluluk alması lazım. Bizden geçsinde gelen ne yaparsa yapsın mantığı olursa Diyarbakırsporda bir milim bile ilerleme olmaz. Biz alt yapımıza, gençlerimize ve öz evlatlarımıza değer verip yeşil kırmızılı formayı giydirmezsek Diyarbakırsporun parası her sezon olduğu gibi dışarıya akar. Ancak bunun önünü kendi öz değerlerimize güvenerek ve inanarak formayı temsil ederek kese biliriz. Tıpkı 1970li yıllarda Trabzonsporun yaptığı gibi.