İlk yarıyı sıkıntılı bitiren ikinci yarı öncesi de büyük maddi sıkıntılarla boğuşan Diyarbakırspor yönetimi futbolcuların alacaklarından dolayı federasyona başvurması daha da sıkıntı yarattı. Mali krizde olan Diyarbakırspor yönetimi umudunu Başbakan Recep Tayip Erdoğanın katıldığı Diyarbakırspor gecesindeydi. Başta sayın Başbakan Erdoğanın Diyarbakırspor gecesine katılması, gecenin en renkli ve en güzel görüntüleriydi. Diyarbakırsporun tarihinde ilk kez bir Başbakan Diyarbakırspor gecesini onurlandırıyor. Geceden gelen para yönetimi pek tatmin etmese de 2 trilyon para maddi sıkıntıda olan yönetime 2. yarı başlamadan rahat bir nefes aldırdı. Aksi bir durumda Diyarbakırspor yönetiminde daha çok sıkıntı olacaktı. Hem futbol takımı açısından hem de yönetim açısından. Diyarbakırsporu kötü günler bekleyecekti. Geceye katılan iş adamalarından Nihat Özdemir her yıl olduğu gibi bu yılda Diyarbakırspora 400 milyar katkıda bulundu, Gönül isterdi ki bütün iş adamlarımız Özdemir gibi duyarlı olsun ve Diyarbakırspora katkı sağlasın. Onun dışında Kendi çevresinde tanıdığı Diyarbakırlı olmayan iş adamlarından da Diyarbakırspor için destek istedi. Siirtli hemşerimiz sayın Fadıl Akgündüz Diyarbakırspora 500 milyar yardımda bulunarak büyük bir jest yaptı. Başta Nihat Özdemir olmak üzere Fadıl Akgündüz ve parmakla sayılacak kadar iş adamının katıldığı gecede Diyarbakırspora katkı sunan herkese teşekkürü borç biliyorum. Keşke herkes sizin gibi duyarlı olsa, Diyarbakırspor bu durumda olmazdı. Sözde Diyarbakırlı iş adamıyız diye geçinen ve Diyarbakırlıyız diyen sayın iş adamları hele şapkanızı önünüze koyun düşünün. Diyarbakırspor için bu güne kadar ne yaptınız? Bu zor süreçte olan yönetime ne katkıda bulundunuz?
Günümüzde futbol büyük paralarla dönen sektör haline gelmiş. Parası olan maddi konularda sıkıntıları olmayan kulüpler maddi konuda sıkıntılar çeken ve bu yönden göçsüz kalan takımlara karşı üstünlük sağlıyor. Süper ligde mücadele eden takımların içinde maddi sıkıntıyı en çok hisseden takımların başında Diyarbakırspor geliyor. Yıllardır bu konuda değişen bir şey yok. Hep maddi sıkıntı, hep maddi kriz! Bir türlü istikrarlı orta sıralarda mücadele eden rahat bir Diyarbakırspor izleyemedik. Taraftar bu konuda çok sıkıntılı! Süper ligde bu takım bize rahat yüzü göstermedi. Her sezon bu takım ne zaman düşecek bu maçı alırsak ligde kalırız ya da kaybedersek düşeriz hesapları yapmaktan bıktık. Diyarbakırsporun arkasında büyük bir taraftar kitlesi olmasına rağmen şuana kadar Diyarbakırsporu ayakta tutacak bir maddi destek yok. Herkes birilerinden destek bekliyor. Diyarbakır kentinde Diyarbakırspora maddi kaynak sağlayacak, gelir getirecek birçok proje olmasına rağmen şuana kadar hiç bir kurum ve kuruluş Diyarbakırspora kalıcı bir eser bırakmadı. Hep geçici icraatlarla takım ayakta tutulmaya çalışıldı. Bunun neticesinde Diyarbakırspor kulübünde maddi krizler ve kaoslar hep ön plana çıkmış. Gelen yönetimler de Diyarbakırsporu ligde tutmayı başarı saymışlar. Belirli bir hedef olmadığı içinde sportif başarısı da sınırlı kalmış. Türkiyede dünya çapında iş adamlarının büyük bir bölümü Diyarbakırlı iş adamlarıdır. Maalesef Diyarbakırspora bakış açıları olumlu değil. Diyarbakırspor ve Diyarbakıra yatırım yaptıkları görülmedi. Dış yatırıma yöneliyorlar. En azından insan doğup büyüdüğü memleketine vefa borcunu ödemek için katkı sağlar. İş olanakları ve yatırımlar yapar. İş adamları böyle uzak kaçtığı sürece Diyarbakırsporun bu kentte hiçbir dikili ağacı olmaz. Zaten 41 yıllık geçmişi olan yeşil kırmızılı takımın dikili bir ağacı bile yok. Hiçbir kalıcı gelir kaynağı olmadığı içinde kulüp hep kişilere muhtaç edilmiş ve onların inisiyatifin de mücadele edilmeye çalışmıştır. Bu sistem ile Diyarbakırsporun hiçbir kazancı olmamış. 41 yıllık kulüp olmasına rağmen ileriye dönük hiçbir ciddi çalışma yapılmamış. Günü birlik hesaplarla Diyarbakırspor kulübü idare edilmiştir. Diyarbakır Güneydoğunun en yoğun nüfuslu kenti olmasına rağmen spor ve tesis alanlarında elindeki olan potansiyeli kullanamamanın beceriksizliği vardır. Kulüp zamanında bazı art niyetli insanların kötü yönetimi sonucu borçlandırılmış ve borç batağına itilmiştir. İcra, haciz, temlik hiçbir zaman ensemizden ayrılmamıştır. Devamlı sıcak nefesini ensemizde hissetmişiz. Anadolu kulüplerinin hepsinde maddi sıkıntı var. Ama gel gör ki Anadolu kulüplerinin bu konuda ki sorunları en çok yaşayan takım olarak başta Diyarbakırspor var. 1968den bugüne kadar gelen yönetimler hep kulübü misafir gibi idare ettiler. Kimsenin aklına ben bir çivi çakayım da benden sonra gelenlerde çivi çaksın diye düşünce olmadı. Kalıcı bir hizmet yapılmadığı gibi çoğu zamanda bu işten anlamayanlara kulüp teslim edildi. Diyarbakırspor son 8-9 yıldır Bank Asya ve Süper Lig arasında mekik dokuyor. Bununda nedeni Diyarbakırsporda oturmuş kalıcı bir sistem yok. Düzenli uzun vadede çalışma yok! kalıcı sabit gelir kaynakları yok! Yok yok. Ancak yapılan yardımlarla ayakta tutunmaya çalışıyor. Elde olan cüzi kaynakların üstünde de icra ve haciz var.
Diyarbakırsporun havada uçan kuşa, karada gezen her canlıya bile borcu var. Hep hazıra konmaya alışılmış. Gelen paralar har vurulup harman gibi savrulmuş menajerlerin ve sporcu simsarlarının tuzağına düşürülmüş ve farkına varıldığında ise iş işten geçmiş.
Diyarbakırsporu geçmişte yönetenlerin ( art niyetliler) Diyarbakırsporu değil de kendilerini ön plana çıkarma gayreti içinde olduklarını gördük. Diyarbakırsporu kendilerine basamak olarak kullandılar. Sonuç hali ile ödenmeyen borçlar Diyarbakırsporun sırtında kambur gibi!. Zamanında kalıcı bir şey bırakan olmadı ki, şimdi Diyarbakırspor ayakları üstünde dursun ve kimseye muhtaç olmasın. Bu takım Ne zaman ayağa kalkmaya çalışsa, kepçe ile kafasına vuranlar çok oluyor. Artık çekilin bu takımın ensesinden. Yeter!!! 2010 yılının Diyarbakır halkına ve Diyarbakırspora başarı getirmesi temennisi ile