Haksızlık, adil olmayan, eşitlik ilkesine aykırı, adaletsiz veya dürüstlük prensiplerine uymayan bir durumu ifade eder. Haksızlık genellikle bireyler arasında veya toplum düzeyinde gerçekleşebilir. Bu durum, bir kişinin veya bir grup insanın, diğerlerine karşı adil olmayan bir avantaj elde etmesi veya bir zarar vermesi anlamına gelebilir.
Haksızlık, yasal bir perspektiften değerlendirildiğinde, hukuk kurallarına veya etik normlara aykırı davranışları içerebilir. Ancak, haksızlık kavramı geniş bir anlam taşıdığı için, bir durumu değerlendirmek için genellikle kültürel, sosyal, etik veya hukuki bağlamı da göz önünde bulundurmak önemlidir.
Haksızlık hissi, bireyler arasında farklılık gösterebilir ve kişisel bir değerlendirmedir. Bir kişi haksızlık yaşadığını düşünebilirken, başka bir kişi aynı durumu adil bulabilir. Haksızlıkla mücadele, genellikle hukuki yollarla veya toplumsal eşitlik çabalarıyla gerçekleştirilmeye çalışılır.
Haksızlık hayatımızın birçok alanında vuku bulabilir. Gerek bireysel gerekse toplumsal olarak karşılaşabiliriz. Tabi bireylerde yarattığı hissiyat doğrultusunda farklı tepkiler gösterilir. Kimileri hiçbir şekilde tepki vermez/veremez. Kimileri ise birkaç kez karşılaştıktan sonra aşırı reaksiyon gösterebilir. Elbette haksızlık, haksızlıktır. Kişiler elde etmesi gereken hak karşısında gerekli ve uygun çerçevede hareket etmelidir. çünkü bu hayatta hak verilmez, hak alınır. Dünya düzeni bunu gerektirir.
Saygılarımla