ARAKAN’LI KÜRTLER
Eklenme: 2/12/2018 12:00:00 AM

Myanmar (Burma), Budist rahiplerin Rohingyalı Müslümanlara uyguladığı zulüm

ile gündemde olan bir ülke.

Arakan yada Rohingya dediğimiz bölge ise bugün Myanmar, Bangladeş ve

Hindistan arasında fiili olarak bölünmüş bir ülke.

Arakan dediğimizde Budistlerin hakim olduğu bölge akla gelir.

Oysa Myanmarda gerçek İslam yurdunun adı Rohingyadır.

Hint okyanusu kıyısında oldukça önemli bir coğrafya.

Diğer Müslüman beldelerde olduğu gibi burada da ölüm, katliam sürgün

işkence bitmiyor. Gün gittikçe yaşam koşulları zorlaşıyor, bütün dünyanın gözü

önünde soykırıma uğruyorlar.

Rohingya halkı Budist rahiplerin kışkırtması ile katliama uğramış ve zulümden

kaçmak için yüzbinlerce Müslüman komşusu Bangladeşe sığınmıştır.

Katliamlardan kurtulmaya çalışan yüzbinlerce Müslümanın yollarda ölmesine ve

öldürülmesine tüm Dünya seyirci kalmıştır.

Onlarca yıldır her türlü zlüm, saldırı ve katlimlara maruz kalan Müslüman

Rohingyalar, bizzat Birleşmiş Milletler (BM ) tarafından dünyanın en mazlum

halkı olarak kabul edilmiştir.

Rohingyalar, kendi yurtlarında en temel insan haklardan bile mahrum

bırakılmış bir halktır.

Peki başlığımızda belirtiğimiz Rohingyalı Kürtler meselesi nedir?

Geçenlerde sivil bir yardım kuruluşu adına yardım yapmak amacı ile bölgeye

giden tanıdık bir işadamı Rohingya halkının Kürtçe konuştuğunu iddia etti.

Dürüst olduğundan emin olduğumuz bu arkadaşımızın anlattığına göre

Rohingya aslında Kürt tüccar ve alimlerin kurduğu bir ülke.

Oradaki Kürtler buraya gemi ile gelmiş ve dönmemek için gemilerini yakmış.

Bu anlatımdan 1300 yıl önce gerçekleşen bu olayda yani 700lı yıllarda İslamı

yaymak üzere alimlerin ve beraberinde tüccarların o bölgeye gittiğini

öğreniyoruz.

Hint okyanusunun kıyısı, doğuda bunca uzak bir yerde ne alaka olabilir diye

kendi kendimize sorduk.

Dolayısıyla İşadamı arkadaşımız oradaki halk ile iletişimde zorluk çekmediğini

söyleyince biz de merak edip araştırdık.

Rohingya tarihi ile ilgili farklı kaynak ve iddianın var olduğunu gördük.

Ancak bizim dikkatimizi çeken bilgi Rohingyanın belkide islam tarihinde Kürtler

tarafından kurulmuş ve yönetilen ilk müslüman devlet olduğu yönündeki tespit.

Willem van Schendel, Froncis Buchanam, Muhammed Ali Xuwdhur, Amanullah

gibi tarihçiler Rohingya adının Kürtçe bir kelime olduğunu ve Güneşin

doğduğu topraklar anlamında olduğunu iddia etmektedir.

Doğulu ve Batılı kaynaklar büyük ölçüde fikir birliği içinde olduğu bu iddia

gerçekten bizi de hayli şaşırtmıştır.

Abdulhuq Xuwdhur ve Dr. Muhammed Yunus gibi Bengal İslam tarihçilerinin

aktardığına göre, bölgenin İslamlaşma süreci, 8. yyda Kürt tüccarların buraya

gelmesiyle başlar.

Kürd bölgelerinden giden Müslüman Kürt tüccarlar vasıtasıyla İslamla tanışan

Arakanlılar, 8. yyda Müslüman olmuş bir halktır.

Kürt tücarlar tarafından bir çok milletten önce Müslüman olan bu halk 700lü

yıllarda ilk Müslümanlık ile tanışmış ve hep Müslüman kalmışlardır.

Rohingyanın başkenti olan Chittagong, Kürtlerin kurduğu ve 9. yyda varlık

gösteren Rohingya Krallığının da başkentiydi.

1538 yılında Kürt olan Şr Şh, Peştun olan Mahmud Şh yönetimindeki Bengal

Sultanlığı devletini yenerek Chittagongu ele geçirir.

Böylece Asyanın en önemli liman kentlerinden biri olan Chittagong şehri, Peştu

yönetimindeki Bengallerin elinden çıkıp Rohingyaların eline geçer.

Bengal imparatorluğunu bir Peştu hükümdar, Rohingya imparatorluğunu da bir

Kürt hükümdar yönetmektedir, o dönemde.

Rohingya Sultanı Şr Şh, o tarihten yüzyıllar önce, 8. yyda bölgeye hicret eden

ve bu topraklara ilk kez İslam mesajı getiren Kürt tüccar ailelerindendir.

O halde onların soyundandır.

Kürt hükümdar Şr Şh, Rohingya tarihindeki Kürt kökenli tek hükümdar da

değildir.

Rohingya tarihinde kurulmuş Rohingya devletlerinin başında bulunan daha

pekçok Kürt yönetici vardır.

Bugün ise Rohingyalar, devletsiz bir kavimdir.

Bugünkü toplam nüfsu 2,5 milyon olarak ifade edilmektedir.

Bu nüfsun 1 milyonu kendi topraklarında geri kalan 1,5 milyonu da mülteci

olarak farklı ülkelere göç etmiştir

Myanmar devleti Rohingyalı Müslümanlara köle muamelesi yapmakta ülke

içinde insani tüm haklarını ellerinden almış bulunmaktadır.

1930lı yıllarda İngiliz işgaline uğrayan ülke, bağımsızlığını da yine bu ülkeden

kazanmışlardır. Aslında oradaki sistem bir İngiliz dizaynı olduğuna dair kimsenin

şüphesi yok.

Bu katliam ve sürgünlerde İngiliz parmağı aramak için aşırı şüpheci olmaya

gerek yok sanırız.

Rohingyanın yer altı zenginlikleri ve stratejik konumunu düşününce oradaki

soykırımın emperyalistler için ne anlama geldiğini daha iyi çözümleyebiliyoruz.

Yaşam koşullarından bazı örnekler verelim mesela

Müslüman Rohingyaların beton evler yapmaları yasaktır.

Müslümanların üniversiteye gitmeleri yasaktır.

Kendi başlarına iş yeri açamazlar.

Rohingya Müslümanların devlet dairelerinde çalışmaları yasaktır.

Bugün Myanmar devletinde bir tane bile Rohingya memur yoktur.

Rohingyaların sabit telefon, cep telefonu, bilgisayar ve motorlu taşıt sahibi

olma hakları yoktur.

İzinsiz evlenemezler, Müslüman isimleri almaları yasaktır.

Myanmar (Burma) devleti kurulduğundan beri Müslüman Rohingya halkına

karşı sistematik bir şekilde gerçekleştirilen bütün bu korkunç saldırıların hepsi

de büyük katlimlarla sonuçlanmıştır.

Saldırıda yüzlerce ve binlerce Rohingya Müslüman en acımasız ve vahş bir

şekilde şehd edilmiş, yüzlerce ev ateşe verilmiş ve on binlerce insan canını

kurtarmak amacıyla göç etmek zorunda kalmıştır.

Doğdukları ülkenin vatandaşı olma hakları bile ellerinden alınan Rohingyalar,

bugün dahi bu en temel insan ve yurttaşlık hakkından mahrumdurlar.

Rohingya Müslümanlarının bu günlerde dahi unutulmaması gerektiğini

düşünüyoruz. O mazlum halkın Müslüman ülkelerden beklentisi oldukça

yüksek.

STKlar eli ile devlet yardımları sürüyor ancak bu yeterli değil.

Tüm insanlığa düşen görev bu zulme bir dur diyebilmek.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Maalesef dünya Myanmara, diyebilirim ki kör

ve sağır, duymuyor ve görmüyor. Biz bunu ağır, şiddetli bir şekilde kınıyoruz.

Yine onun takibini de ilgili uluslararası kurumlar vasıtasıyla başta BM olmak

üzere dile getireceğiz dediğini hatırlıyoruz.

Kürtler Selahaddinin emaneti olan Kudüse nasıl sahip çıkıyorsa aynı şekilde Şr

Şhın emanetine de sahip çıkmalı mazlum Rohingyalı Müslümanlara destek

olmalıdır.

Elbette Kürtlerle tarihi bağlantıları nedeni ile değil.

Mazlum Müslüman bir halk oldukları için.

Bu Kürtler için tarihi bir görev olmalıdır.

Rohingyaya selam olsun