Geçen yazımızda seçim süreçleri ile ilgili olarak yaşananları özetlemiş genel olarak bir çerçeve çizmiştik.

29 Nisan Pazar günü başvurular sona eriyor.

Bize gelen haberler geçen dönemlerden pek farklı olmayan işlerin döndüğünü gösterir nitelikte.

Bu ilin iki büyük abisi ya da yönetimdeki en güçlü abi dediğimiz kişi tüm listeyi belirleyecek ve yukarıya öyle kabul ettirecek.

Şimdiden aday adayı profilleri belirmeye başladı.

Dediğimiz gibi genel merkeze yakın oteller, çukurambar, meşhur çayevimiz

dolup taşmış durumda.

İyi partiyi yabana atmayıp kenarda fırsat kollayan sözde partililer gelişmelere göre hareket etme eğiliminde.

Dediğimiz gibi kış birden geldim demez.

Önce uzak dağlara kar olarak görünür.

Ticaret Odası seçimleri bir işaret olabilir.

Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı ve Ak Parti bir seçim yapmak zorunda.

Ak Parti oylarını % 42den % 17ye düşüren bu ilin abileri ve dokunulmazlarını dinleyerek adaylar belirlenecek mi merak ediyoruz.

K. Kılıçdaroğluna sürekli seçim kaybediyorsun çekil demiyor muyuz?

Başarı seçimle oy ile belirlenmiyor mu?

Eee!

Kılıçdaroğluna çekil demek kolay.

Diyarbakırda ki tüm seçimlerini kaybettiren oyları da % 17ye düşüren Troykaya çekil deme hakkımız yok mu?

Eski yüzler, denenmişler, yıpranmış olanlar artık köşelerine çekilmelidir.

Vekillik koltuğu kimsenin babasından miras değildir.

Şimdi birileri Ankarada şu beni aradı, bu çağırdı, yok artık bu şehir bizden sorulur martavallarını bıraksınlar.

HDPnin adayı Selahattin Demirtaş oldu.

Adayları da o düzeyde seçilecek elbet.

Doğru düzgün kendini dahi ifade edemeyen, elinde bilimsel bir verisi olmayan, proje üretemeyen hayatta hiçbir şey başarmamış bazı şahıslar ortaya çıkıp ben adayım diyebiliyor.

Şimdi HDPnin adaylarına karşı davasını savunamayan abidik gubidik kişilikler ile bu seçim kazanılmaz.

Bu şahıslar da listelere girebiliyor ne yazık ki.

Bu da asıl ihanetin dışarıdan değil içerden olduğunun kanıtı.

Biz diyoruz ki;

Diyarbakır adayları için Cumhurbaşkanımız, ilimizin abisi konumundaki zatları dinlemesin.

Onların önerilerini elinin tersi ile çöp sepetine atsın.

Bu bölgeyi temsil eden,

Oy sahibi ya da toplumsal gerçek karşılığı olan,

İyi eğitimli, hitabet gücü yüksek, cesur ve genç adaylar belirlenmelidir.

Bizim için oy önemli değil diyorlar ise versinler listeyi bir abiye hemen doldursun ve bu işkenceyi bitirsin.

Ancak kaybetmek istemiyoruz ve bölgede yeniden dirileceğiz deniyor ise tavsiyelerimize önem verilmelidir diyoruz.

Bu seçimin kaderini bölge oyları belirleyecek.

Bölge oyları ise bu güne kadar seçtiklerinizde değil, sessiz yığınların elinde.

Mevcut olanlar ile oy oranı yüzde 20yi dahi bulmayabilir.

Ancak değişim ve dönüşüme uygun olarak seçilecek kişiler ile beraber yüzde 45-50 neden olmasın?

Diyoruz

Önümüzde iki yol var.

Ya yeni genç dinamik bir ekip ile yeniden beyaz bir sayfa açılıp bismillah denilecek..

Ya da abiler yalanlarını yaşamaya ve yaşatmaya devam edecek.

Artık bölgeyi yönetmek için iş kayyumlara kalacak.

Kayyumları atayacak bir iktidar kalırsa tabi ki

Devamı gelecek