“DEF-İ MEFÂSİD, CELB-İ MENÂFİDEN EVLÂDIR” (III)
Eklenme: 9/17/2021 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

Bilindiği üzre başlığımızdan da anlaşıldığı gibi devletin temel taşı, ana kolonu; adalettir, hukukun üstünlüğüdür, milli iradenin temsilciliğidir...

Bu durum, dünya hukuk literatürünün olmazsa olmazıdır.

Evet, AK Partinin 20 yıldan beri iktidarda olma hali, elbette ki ülkeye 20 yıl öncesine göre çok büyük farklılıklar kazandırmıştır.

Bu görünen farklılık, inanın Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın millete karşı beslediği samimiyet, ciddi çalışmalar, iman ve ilimle donanımlı bir devlet büyüğü olmasına bağlıdır...

Gerek Başbakanlığı döneminde, gerek Cumhurbaşkanlığı döneminde; ortaya koyduğu icraatlar, Türkiyenin çehresini değiştirmiştir...

Kötü niyetli insanları da en yakını bile olsa taviz vermeden devlet imknlarından uzaklaştırmıştır.

Şu da inkr edilmez bir gerçektir!.

Özellikle 15 Temmuz 2016 meşum bir darbe girişiminden sonra millet daha fazlasıyla Cumhurbaşkanına yaklaşım tarzını değiştirmiştir, desteklemiştir.

Ki Anadolu Medyası bu yolda büyük sorumluluklar üstlenerek; ülkenin başına musallat olmak isteyen vesayetçi dayatmalara meydan vermemiştir.

Elinden geleni kalemleriyle yapmışlardır..

Şer yapıları deşifre ederek, lanetlemiştir.

Denir ya, Türkiye eski Türkiye değil..

Ve bu millet artık, vesayetleri sineye çeken değil...

28 Şubatın vesayetçi 13 generalinin apoletlerinin sökülüp devletin o kutsiyet unvanının ellerinden alınması, ülke ve millet adına, önemli bir kararlılığın göstergesidir...

Son bir asra baktığımızda, ne yazık ki gelen giden iktidarlar hep böylesi vesayetçileri adeta koruyup, kollamışlardır...

Ama, 2010daki referandum, Erdoğanın siyasi misyonu, milli iradenin üstünlüğüyle, tabuları yıkmıştır..

28 Şubatçıların tutuklanıp cezaevine konulması, apoletlerinin sökülmesi, Türkiyeye diş bileyenlere ders-i ibret içerdiği gibi, Cumhurbaşkanına ve AK Partiye büyük bir teveccühün oluşmasına neden olmuştur..

Ki bu teveccüh, oy oranında yüzde 5 ila 10 arasında puan sağlamıştır...

***

Gelirsek, gurur günümüze!...

15 Eylül 2021 gecesi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın katılımıyla, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Anadolu Medya Ödülleri töreni vardı...

Anadolu Yayıncılar Birliğinin, 6. Anadolu Medya Ödüllerinde Yılın Televizyon kanalı olarak, Uzay Haber Televizyonu, ödül aldı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğana, bu coğrafyayı 32 yıldan beri temsil eden, Diyarbakır Söz Gazetesi-Uzay Haber TV Genel Yayın Yönetmeni Sayın Ömer Büyüktimura da özel davetleri üzerine vermiş olduğu ödüllerden dolayı ayriyeten kuruluşumuz adına sonsuz şükranlarımızı arz ediyoruz.

Zat-ı devletlerine hayat boyu başarılar diliyoruz.

Millete karşı, dünyaya karşı daima başı dik bir devlet adamı olarak, kendilerine uzun ömürle sağlıklı bir yaşam diliyoruz.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti hakkında beslediğimiz iyi niyet ve medya olarak çalışmalarına yardımcı olma noktasında gösterdiğimiz çabalarımızın devam edeceğini de burada siz değerli okurlarımızla paylaşmak üzere Cumhurbaşkanımızın zat-ı devletlerine de arz ediyoruz.

***

Tabi dost acı söyler noktasında bazı hakikatleri de aktarmak gerekir...

Gerek devlet kurumlarının işleyişi, gerekse teşkilat yapısıyla alakalı; olumsuzlukları görmek gerekir...

Bölgemizde, özellikle Diyarbakırımızda yerel yönetimler açısından, çok önemli bazı boşlukları görmekteyiz.

Milletvekillerimizin tümü olmasa bile birçok milletvekilimizin şimdiye kadar Diyarbakıra elle tutulur, gözle görülür bir icraatları olmadığı gibi, Cumhurbaşkanımızın üstlendiği misyonu ve yol yürüdüğü davaya, omuz verme adına bir işlev içerisinde olmuş değiller...

Sadece, fiziksel görüntü vermektedirler...

O da fırsat kollarcasına bir Bakan veyahut herhangi bir devlet büyüğü Diyarbakırımıza geldiğinde, arz-ı endam etmektedirler...

Sosyal, ekonomik, kültürel yönde herhangi bir projeleri olmadığı gibi, vatandaşın temel sorunlarına da, alakasız kalmaktadırlar...

Milletin karşısına bazı resmi sıfatlarla birlikte çıkıp poz vermeleri halkın dikkatinden kaçmamaktadır.

Zaten bu söylediklerimiz yazılı medya olarak Diyarbakır SÖZ Gazetesine bakıldığında, manşetten, sürmanşetten veya sayfanın göbeğinden verilen haberler çok zengin, güzel.

Ama olayın iç yüzüne bakıldığında bize göre sadece topluma görüntü vermek, haber olsun diye gösterim şekli hiç de iç açıcı değildir.

Örneğin; dünkü SÖZ Gazetesinin manşetinde yer alan haber...

EĞİTİMDE ATAĞA GEçİYORUZ..

Haberin spotu şöyle..

Bakan Özer, merkez Kayapınar ilçesindeki Mezopotamya İlkokulu açılış törenine katıldı.

Milli Eğitim Bakanı Özer; Sağlık Bakanlığı ile belirlediğimiz Sağlık Bilim Kurulunun da onaylamış olduğu kurallara harfiyen uyarak inşallah yüz yüze eğitime devam etme kararlığı içerisindeyiz dedi.

Evet, Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer Beyefendinin Diyarbakırda yapmış olduğu açıklamalar elbette ki çok sevindiricidir.

Ama başlığımızdan da anlaşıldığı gibi, okullarımız, eğitim sistemimiz, bakanlığımız, her halükarda ne yapıp yapıp tez elden gençliğimize ahlak bütünlüğünü, İslam ve inancın gerçeğini müfredatlar içinde değil, yasalaştırıp birinci ders olarak verilmesi bize göre kamu vicdanı adına başta gelen en önemli hizmetlerden birisidir.

Öyle inanıyoruz ki Sayın Mahmut Özer Beyefendi de bizim gibi düşünüyor.

Bu yıl ki ders müfredatlarına İslam ve iman gerçeklerini körpe dimağlı yavrularımızın beynine tüm derslerden önce öncelik verilerek enjekte edilmesi, kamu vicdanı bakımından yapılması gereken en önemli görevlerden birisidir.

Eğer gençlik, dininden, bin yıllık gerçek tarihinden, kültüründen nasibini almıyorsa.

Din dersleri, beden eğitimi dersi kadar veyahut müzik dersi kadar önemsenmiyorsa.

Gösterilen bu görüntüler, yapılan bu şaşaalı konuşmalar, atılan nutuklar havanda su dövmeden öteye gitmez..

Ki sonuç da vermez.

Boşunadır.

Zira Denenmiş, denenmez kabilinden yola çıkarsak, milli eğitim camiası içinde okullarımızda verilen bu müfredat paralelindeki eğitim şekli nerdeyse 90 yıldan beri devam ediyor.

Nitekim tablo ortada...

Gençlik, ne yazık ki yerli ve milli gençlik durumunda değildir.

Bu endişeyle millet yaşıyor.

İnanıyorum ki Cumhurbaşkanımız da bunu çok iyi biliyor ve temenni ediyor.

Herhalde zamanı gelince bu misyonunu da aksiyona dönüştürecektir.

***

Bir başka gelişme...

Diyarbakır Söz Gazetesinin dünkü nüshasında birinci sayfasının alt bölümünde GÜNEYDOĞUNUN BARIŞ ELçİLERİ HUSUMETLİ AİLELERİ BARIŞTIRIYOR haberi yer alıyordu..

Haber, çok çok sevindirici.

Bununla beraber bize göre bu hep böyle det olarak yaşana gelmiştir.

Buna rağmen bir türlü sonuç alınamamıştır.

Suçlar azalmamıştır.

Arazi mafyası her gün biraz daha hız kazanmaktadır.

Kan dökülmektedir.

Böylesine bir hal, kanserolojik bir yarayı merhemle tedavi etmek gibi geliyor bize.

Kanaat önderleri, o yüce Kuran-ı Kerimi elle alıp yükseklerde tutup altından insanları geçirmekle bize göre barışlar sağlayamaz.

Mühim olan Kuranın içindeki hükümlerin içinde toplumu yaşatma çabası göstermektir...

İşte o zaman barışçıl olur ve daha başarılı olur.

En derin saygı ve sevgilerimle.