28 ŞUBAT’TA JİTEMİN JAKOBENLİĞİ!? (6)
Eklenme: 5/3/2012 12:00:00 AM

Evet, değerli okurlar.

Bilindiği gibi tarih yalan söylemediği müddetçe tarihtir.

Keza olayları anlatan zaman ve süreç de öyledir!

çünkü olayları gerçek yüzüyle açıklayan, meçhulleri deşifre eden zamandır.

Gerçek bir açıklama ve deşifre etme unsurudur.

Bugün;

Ülkemizde olup-biten, deşifre olan hadiseler de bunun birer göstergesidir!

Onun için,

Hep derim ki, ülke şuanki siyasal yapı "yanlış uygulamalardan ve tüm antidemokratik hukuksuzluklardan" kendini arındırıyor.

Bağırsaklarını temizliyor.

Şayet, siyasal gelişim-değişim böyle devam ederse, sorun kalmaz!

Bunun için de ülkeyi, devletiyle, milletiyle topyekun el ele vererek, tevhit inancıyla ittihad ederek (birleşerek), uyanarak, dirilerek, sağlam bir zemin üzerine oturtturmak gerekir.

İşte halk ve ülke dinamikleri bir bütünlük içerisinde demokratik direnişe geçerse o zaman sorun kalmaz.

Yani gerek yasama, gerek yürütme, gerek yargı erkleri olsun, her halükarda öncelikle tarihi karanlık dayatma vesayetçi unsurlardan uzak kalmalıdır.

Bunu sağladığı zaman devlet devlet olur, halkın teminatı durumuna geçer.

Bunun da yolu gerçek yüce İslm dininden geçer.

İnanarak yaşamaktan geçer.

Zira İslam dini, barış ve teminat dinidir.

Dhili niza (kargaşa ve düşmanlığı) kaldıran temel unsurdur..

Sevgi, muhabbet ve dostluğu yaşatan gerçek bir demokrasi halidir İslam.

Burada İslam dünyasına, özellikle Türkiyemize seslenerek en yüksek sesimizle haykırarak diyoruz ki;

Ey lem-i İslam!

Uyan, senin taşıyabildiğin hayat şansları ancak İttihadı İslamda bulunur.

Gerçekten eğer sen İttihadı İslamı savunuyorsan bunu kendine rehber kıl ve İslama sarıl ki hayat bulabilesin.

Yoksa birer yecüc ve mecüc fitnesi durumunda bulunan, başıboş gelecekten, gençlikten ve nesilden kendinizi kurtaramazsınız?

Böyle olunca daha nice 28 Şubatlar Allah korusun, senin bünyende oluşabilir, sana dost görünerek buluşabilir.

Aman ha dikkat et!

Türkiyenin önünü açan bize göre yegne şans; İslam'dır!

***

Muhterem Hasan Celal Güzelin gözlüğüyle bakarsak!

Bakınız şöyle diyor Sayın Güzel;

28 Şubat tam bir fiili darbedir.

28 Şubatta klasik darbenin bütün unsurları vardır;

BçG cuntasının amacı Haziranda ve sonbaharda sıcak darbe yapmaktı.

Post modern darbe, 27 Mayısın uzantısıdır; millete en büyük zararı veren harekettir.

Dönemin hükümeti adeta esir alındı.

çetin Doğan ve ekibi 28 Şubatı yeterli görmüyordu.

2003te Erenler Grubunu kurdular. Hedef AK Partiye karşı darbeydi

Niye AK Partiye karşı darbe olsun?

İşte, AK Parti; milli iradeyi salt çoğunlukla ele geçirdiği için..

Ülkeyi demokratik bir zemine oturtturma endişesiyle vesayetçilerin artık halkın içinde barındırılamayacak kuşkusuyla hedef AK Partiyi seçtiler.

Aslında hedef fazlasıyla AK Partiyle değil, halkın bütünleşmesinden, güçleşmesinden, inancından, imanından korktuklarından 28 Şubat gibi despot, dayatma manasız vesayetler ile donatıldı ve gerçekleştirildi.

***

Nitekim;

Zaman gösterdi ki, meçhule doğru yürüyen Türkiye, ancak gittikçe kendini uçurumun kenarlarına doğru sürüklüyor.

Yıllar yılı antidemokratik, hukuk dışılığın yaşandığı bu ülkede hedefini yüce İslam dinine karşı besledikleri kin ve nefretle kendilerini idame edenler bugün suçüstü yakalanmıştır..

Bu askeri vesayetin, bu jakobence dayatmanın, bu BçG andıçlama hareketinin "maskesi" düşmüş, gerçek yüzler gün ışığına çıkmıştır...

Bunlar tamamen ideolojik batıl ve yanlış bir mezhebin bünyesinde ittifakla yola çıkanlardır..

28 Şubat'ın aktörleridir bunlar..

Bu doğrultuda figüre malzemesi olarak kullandıkları İyi çocuklar(!)ı milletin ve toplumun başına musallat ettirip önce kanını emmişler, sonra parasını pulunu, sonra tarihini ve kültürünü yok etmeye çalışmışlardır.

Yıllardan beri Türkiyede ne kadar terörün varlığı varsa, tümü anti İslami lobilerin oluşmasıyla var olabilmiştir.

İslamiyete sırtını dönen altı oklu rejimin hareketi gerçekten netice olarak, terörün varlığına, teröristlerin birer yecüc ve mecüc orduları gibi türemelerine zemin hazırlamıştır.

28 Şubat sürecinde TSK içindeki cuntayı ifşa ettikleri için nice ocaklar söndürülmüş ve nice aydın kişiler hapse attırılmış veya sürgün ettirilmiştir.

Örgütlerle bağlantısı var diye karalama ve fişleme yapılmıştır.

* * *

Bakınız,

Şemdin Sakıkın 28 Şubatla ilgili gönderdiği çok çarpıcı, çarpıcı olduğu kadar da insanları dehşete sürükleyen bir mektup.

Şemdin Sakık geç de olsa yavaş yavaş önünü görmeye başlamış gibi görünüyor.

Allahtan temenni ediyoruz ki, hidayetini bulur, bu güzel ifadeleriyle yeniden topluma kazandırılan bir insan olur.

Ama Aygan da Sakık gibi aynı itiraflarda bulunuyor.

Ne fayda ki dinleyen yok.

Eğer inanan bir kesim aleyhine savcılığa başvurup birileri için ifade verseydiler inanıyorum ki savcılık bunları dinler ve çağırırdı.

Ama aleyhte, Ergenekoncu dayatmacı, jakobenlerin ifşa etmede bazı itiraflarda bulunup bir şeyler söylendiği için inanıyoruz ki kimse onları dinlemez.

Kamuoyunun istek ve arzuları, savcılarımızın, özellikle Özel savcıların atması gereken adım Şemdin Sakık gibi insanları tek yönüyle karşısına alıp ifadelerine başvurursa gerçekten çok tarihi gerçekleri öğrenip-ele geçirebilirler.

Ne yazık ki, Türkiye bugün bu tür ucubelerle karşı karşıyadır ki kendini vesayetçi ucubelerin tasallutundan bir türlü kurtaramıyor.

Neden mi?

İşte, tarihi yüce İslam dinine sırt çevirdiği için, helalini helal olarak, haramını da haram olarak ayırt edemediği için bunun cezası da ve akıbeti de şımarık vesayetçi zulümdür.

Ki göründüğü gibi ülke vesayetcilerin elinden kendini bir türlü kurtaramıyor.

En derin saygılarımla.