AK PARTİ HANGİ YÖRÜNGEDE?!
Eklenme: 4/4/2023 12:00:00 AM

Doğrusu, kestirmek zor!.. Aslında, Türkiyedeki mevcut siyasi kulvar sağlıklı değil. Ki bir asırdır, milli iradeyle zıt kutupta, seyrediyor.. Sürekli bunaltıcı, kavgacı, şiddeti benimseyen, toplumsal hizipleşmeyi körükleyen, sulhu teminde irade ortaya koyamayan; ucube bir ruhu taşıyor siyaset.. Kıblesi meçhul bir felsefeye sahip..

***

Denir ya, hal böyle olunca doğal olarak da, toplum da alabora oluyor.. Kimi yerde farkında, kimi yerde farkında olmadan yalpalayan bir yaşam kültürüyle asimilasyona uğruyor ya da asimile oluyor.. Dininden, inancından, kültüründen, değerlerinden, tarihinden aba ecdadından ıraklaşan, kimi zaman da inkr edebilecek kadar gaflet ve dalaletin çukuruna düşebilecek bir hale geliyor..

***

Ne sağından haberdar, ne solundan! Kim düşman, kim dost teşhis edemiyor Aslında, toplum milli iradenin ta kendisidir.. Ve özünde, milli bir ruh yatmaktadır.. çünkü milli irade demek, milli gelenektir, görenektir, kültürdür, örf ve adettir Ve tabi ki dilidir, inancıdır, tarihidir.. Şucu, bucu değildir. Siyasi ve ideolojik bir zümrenin biat edicisi hiç değildir

***

Ne hazindir ki Türkiye, işte böylesi garabet bir siyasete ve siyasi yönetim anlayışına sahip.. Günümüzde peyda olmadı 1.5 asırlık ömre sahip.. Gelirsek, asıl mevzuumuza? Ne demiştik, AK Parti hangi yörüngede?. Tabi bu soruyu, son dönem için ifade ediyoruz.. Biliyorum bir çok dost gocunacaktır, ama hakikati haykırmak gerekir.. Hele ki, 14 Mayıs için yüzyılın seçimi, ülkenin ve milletin bekası diyerek, anlam yüklüyorsak, arıza-i duruma yakalanmamak lazım

***

İşte bu gerçekle diyorum ki, AK Parti eski misyonunu terk mi etti, yoksa yitirdi mi?.. İkisi de söz konusu.. Nitekim AK Parti ırkçılık ve kavmiyetçilik yörüngesine sapmış bir seyir içerisinde.. Bugün hangi seçmenin ağzını açarsanız açın, konuştuğum, sohbet edip, siyasi mülahaza içerisinde bulunduğum tüm kesimlerin ağzından çıkan tek sözcük var.. O da; Endişeliyiz.. AK Partide 2003 ruhunu taşıyan kadroyu istiyoruz, arıyoruz diyorlar

***

Peki o ruh ve kadro mevcut mu?! İstisnalar kaideyi bozmaz.. Amma velkin, Diyarbakır özelinde olduğu gibi Doğu ve Güneydoğuda da öyle inanıyorum ki, Türkiyenin diğer bölgelerinde de durum aynı; o kadro, o teşkilat ruhu yok? Ne AK Partinin davasını üstlenen var, ne de Cumhurbaşkanı Erdoğanın misyonunu taşıyan var? Halk deyimiyle var olanlar da, Erdoğanın davasını ve misyonunu sülük gibi emenler, sırtından geçinenlerdir..

***

Gelinen aşama itibariyle, AK Parti kendini toparlayabilir mi? Seçmende vuku bulan endişeleri giderebilir mi? Elbette ki olabilir. Ki bu da, parti kurmayları ile Cumhurbaşkanı Erdoğanın siyasi dehasını 2003 misyonuyla ve ruhuyla pekiştirerek, sağlayabilir.. Aksi takdirde, hezimete uğrayacaktır Ve bu hezimeti pusuya yatıp bekleyen nice siyasi fraksiyonlar var?

***

Hep ifade ediyorum! Tekrar ederek, bilerek, kasten, organizeli bir şekilde AK Parti içerisine sızmış bir kesim AKPli, Partinin 2003 ruhunu, varlığını, dava bilincini silmek için canla başla çalışıyor.. Yeni plan ve projeleri ihdas etmenin gayreti içerisinde bulunuyorlar.. Cumhuriyetin 100üncü yılında, bu ülke insanının sulhuna, birliğine, dirliğine, kardeşliğine halel getirme planını kurguluyorlar..

***

AK Partinin ivedi olarak, milliyetçi ve kavmiyetçi anlayıştan kendini izole etmesi lazım.. Bakınız, MHP bugüne kadar kendi özüyle, bir arpa boyu kadar yol almadığı gibi, ilerleme de kaydetmiş değil. Kaldı ki kendi içinde sürekli bölünen, parçalanan olmuştur çünkü, tekçi bir fikriyata sahip.. AK Partinin de dikkat edilirse bu bileşenlikle, sürekli kayba uğradı.. Ve bugün, AK Parti bu yörüngeye sokulmak isteniyor

***

Sözün özü itibariyle AK Partinin önümüzdeki seçimde ekseriyet-i mutlaka elde etmesi için, öz eleştiriye odaklanması ve kendini yenilemesi lazım.. Ruhunu yeniden diriltmesi gerekir.. Bunu sağlarsa, 2003teki seçmen gücüne, desteğine yeniden ulaşabilir.. Eğer ki bu şahlanışı, bu dirilme ve seçmenle sulhu sağlamaz ise, Türkiye büyük badirelerle karşı karşıya kalabilir.

***

AK Parti de tarihsel yenilgiye uğrar.. Siyasi ibre batılın ve solun yörüngesine girer Devlet ve millet zarar görür. Vesayetçi anlayışlar yeniden söz sahibi olmaya başlar.. Ve bunun vebali de, AK Parti kadrolarının boynunda olur.. Özü itibariyle 14 Mayısa ne kaldı ki? Halkın da ekseriyetinin umudu ve bel bağladığı kişi, kıymetli devlet büyüğü Sayın Recep Tayyip Erdoğandır.. Ondan 2003 misyonunu dört gözle bekliyor..

En derin saygı ve sevgilerimle.

Failed to load the video